Denizli Devlet Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Duygu İlke Çıkman, 1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı ve 17 Kasım Akciğer Kanseri Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak akciğer kanserinde erken tanının mümkün olduğunu ve en önemlisi akciğer kanserinin önlenebilir olduğunu söyledi.
Akciğer kanserinin tüm dünyada hem kadın hem erkeklerde en çok ölüme yol açan kanser türü olduğunu belirten Uz. Dr. Duygu İlke Çıkman, bu nedenle hastalığın gerek toplumun gerekse birçok farklı branştan hekimin dikkatini çektiğini vurguladı. Çıkman: “Bilindiği gibi akciğer kanserinde en önemli risk faktörü sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanılmasıdır. Bu nedenle akciğer kanserini tanımak ve tedavi etmekten daha önemli konu; sigara ve diğer tüm tütün ürünlerinin kullanımını azaltarak toplumda en başta akciğer kanseri olmak üzere sigaraya bağlı diğer tüm kanserleri önlemektir” diye konuştu.
Akciğer kanserinin en sık belirtisinin öksürük olduğunu dile getiren Çıkman, hastalığın belirtileri ve teşhisi hakkında şunları söyledi: “Daha önce öksürüğü olmayan bir bireyde yeni başlayan ve iki haftadan uzun süren öksürük bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Ayrıca daha önce başka bir sebebe bağlı kronik öksürüğü olan bireylerde öksürüğün karakter değiştirmesi de önemsenmelidir. Bunun dışında nefes darlığı, balgamda kan görülmesi ve daha çok ileri evrelerde görülen parmaklarda çomaklaşma, halsizlik, kilo kaybı, ses kısıklığı da hastalığın bulguları arasında yer almaktadır. Ne yazık ki akciğer kanseri erken evrelerde genellikle hiçbir belirti ve bulgu vermemektedir. Bu nedenle son yıllarda erken tanı imkanını arttırmak için öncelikle risk gruplarının belirlenmesi ve akciğer kanseri için yüksek risk taşıyan bireylerin görüntüleme yöntemleri ile taranarak erken tanı konabilmesi amaçlanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Amerika Birleşik Devletleri’nin koruyucu tıp ile ilgilenen birimi “U.S. Preventive Services Task Force (USPSTF)” 55-80 yaş arası yoğun sigara kullanım öyküsü olan ve halen sigara içen ya da 15 yıl içinde sigarayı bırakmış olan sağlıklı kişilerin yıllık düşük doz bilgisayarlı tomografi ile taranması gerektiğini belirtmektedir. Erken tanı alan akciğer kanseri vakalarında cerrahi mümkün olup hastalığın tamamen ortadan kaldırılma olasılığı artmaktadır” dedi.
Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Duygu İlke Çıkman, akciğer kanseri şüphesi olan bir kişinin öncelikle Göğüs Cerrahisi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanları tarafından değerlendirilmesi, kanser şüphesi olan kitleden biyopsi alınması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Hastalığın alt tipi belirlendikten sonra hastalığın evresine uygun tedavi planlanmalıdır. Cerrahi seçeneği olmayan hastalarda sistemik tedaviler ön plana çıkmaktadır. Günümüzde standart tedaviler dışında immünoterapi seçenekleri de tedavi algoritmaları arasına girmekte ve her geçen yıl akciğer kanserinde sağ kalım artmaktadır. Bu nedenle öncelikle akciğer kanserinden korunmak için hava kirliliğinden ve tütün ürünlerinden uzak durmalıyız. Akciğer kanseri tanısı alan hastalarımız ise bu hastalığı çözümsüz olarak görüp tedaviden kaçmak yerine mümkün olan en kısa zamanda konunun uzmanı bir hekime başvurmalıdır” şeklinde konuştu.