Denizli Devlet Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uz. Dr. Musa Turgut havaların soğumasıyla birlikte bebek ve çocuklarda çok sık görülen soğuk algınlığına karşı uyarılarda bulunarak neler yapılması gerektiğini anlattı.
Uz. Dr. Musa Turgut yaptığı açıklamada soğuk algınlığının çocuklarda görülen en yaygın hastalık olduğunu, bebeklerde ve çocuklarda hastalığın yetişkinlere göre daha uzun seyrettiğini, soğuk algınlığına neden olan çok sayıda mikrop olduğundan çocukların her yıl birçok soğuk algınlığına yakalanabileceğini söyledi. 6 yaşından küçük çocukların yılda 6-8 kez soğuk algınlığı hastalığı geçirebileceğini belirten Turgut; “ Soğuk algınlığında burun tıkanıklığı en belirgin şikayettir. Çocuklar ayrıca berrak, sarı ve yeşil renkli burun akıntısına sahip olabilir. Ateş (38 dereceden yüksek sıcaklık) hastalığın ilk üç günü yaygındır. Diğer semptomlar arasında boğaz ağrısı, öksürük, sinirlilik, uyumakta zorluk, iştahta azalma ve seste çatallaşma alabilir” dedi.
Antibiyotiklerin soğuk algınlığının tedavisinde etkili olmadığını aksine uygun olmayan antibiyotik kullanımının antibiyotik direncinin gelişmesine yol açabileceğini ve muhtemelen alerjik reaksiyon gibi yan etkilere neden olabileceğini anlatan Musa Turgut; “Soğuk algınlığının ilk birkaç gününde ateş için ateş düşürücüler kullanılabilir. Ateş durumunda ilk önce ılık duş aldırılmalı, kıyafetleri değiştirilmeli halen yükselmeye davam ediyorsa ilaç verilmelidir. Nemlendirilmiş hava burun tıkanıklığı ve burun akıntısı semptomlarını iyileştirebilir. Bebekler için ebeveynler, burnu açmak için tuzlu burun damlalarını günde 8 kez her iki burna 4-5 damla şeklinde beslenme öncesi kullanabilir. Ardından burun salgılarını geçici olarak gidermek için burun emme işlemi yapılabilir. Ebeveynler çocuklarını yeterli miktardı sıvı almaya teşvik etmelidir. Ayrıca el yıkama enfeksiyonun yayılmasını önlemek için çok önemli ve etkili bir yoldur. Eller su ve sabunla ıslatılmalı ve 15-30 saniye boyunca birbirine sürülmelidir. Çocuklara yemekten önce ve sonra da öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerini yıkama öğretilmelidir” dedi.
Uz. Dr. Musa Turgut son olarak hangi durumlarda hekimi başvurulması gerektiğini de şu şekilde anlattı: “Uzun süre bir şey içmeyi ve yemeyi reddettiğinde, sinirlilik veya uyuşukluk dahil olmak üzere davranış değişiklikleri (duyarlılığın azalması) olduğunda, nefes almada zorlandığında veya hızlı nefes aldığında, 38.4 dereceden yüksek ateş üç günden fazla sürerse, burun tıkanıklığı 10 gün boyunca sürer ve iyileşmezse, gözler kırmızılaşır veya sarı akıntı meydana gelirse yahut bir kulak enfeksiyonu belirtileri varsa (ağrı, kulak çekme) hekiminize başvurmanız önerilir” dedi.