Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Şeref Malkoç, kuruma Türkiye genelinde en çok ‘eğitim ve kamu personelleri’ hakkında şikayetlerin ulaştığını kaydederek, 2019 yılında 20 bin 218 başvuru aldıklarını ve önceki yıllardan devredenlerle 21 bin 292 başvuru hakkında karar verdiklerini belirtti. Malkoç ayrıca son 10 yılda yapılan çalışmalar ile ‘işkence’ konusunun Türkiye’nin gündeminden çıktığını söyledi.
Malkoç, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin Sözleşme Makamı olduğu “İnsan Haklarının Korunması ve Tanıtımında Kamu Denetçiliği Kurumunun Rolünün Güçlendirilmesi İçin Teknik Destek Projesi” kapsamında Denizli’ye geldi.
Bir otelde gerçekleştirilen toplantıda Malkoç’a, diğer ‘Ombudsman’lar da eşlik etti. Açıklamalarına önce kurumu ve çalışmalarını tanıtarak başlayan Malkoç, Türkiye’nin yasalarına bakıldığı zaman birçok Avrupa ülkesinden daha ileri seviyede olmasına karşın, hak arama kültüründe istenilen düzeyde olmadığına dikkat çekti. Hakların kullanılması ve uygulanmasına noktasında da problemler olduğunu kaydeden Malkoç, “Biz halkın avukatlığını yapıyoruz. Önemli olan insanımızın refahıdır, huzurudur, kamu hizmetlerinin kalitesinin artmasıdır. İnsanımızın anayasada ve yasalarda var olan haklarını bilmesi gerekiyor. İşte biz buna hak arama kültürü diyoruz. Bu anlamda Türkiye’de hak arama kültürü konusunda biraz daha gayret sarf etmemiz gerekiyor. Çünkü anayasamıza ve yasalarımıza baktığımızda Avrupa’nın birçok ülkesinde daha ileri düzeyde düzenlemeler var. Ancak bu hakların kullanılması ve uygulamada karşılaşılan problemler noktasında, almamız gereken bir önemli mesafe var. Bu anlamda Kamu Denetçiliği Kurumu, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyor” dedi.
2019 yılında kuruma yapılan başvuruları da rakamsal olarak paylaşan Malkoç, halkın huzur ve refahının daha fazla yükselmesi için zihinlerin değişmesi gerektiğine işaret etti. Zihinleri değiştirmenin anayasayı değiştirmekten daha zor olduğuna dikkat çeken Malkoç şunları söyledi:
“2019 yılı içerisinde 20 bin 218 yazılı şikayet ve başvuru almışız. Daha önceden ifade etmiştim hızlı çalışıyoruz, en geç 6 ay içerisinde karar veriyoruz. 2019 yılı içerisinde 20 bin 218 başvuru almışız ve verdiğimiz karar sayısı 21 bin 292. Yani aldığımız başvurudan daha fazla karar vermişiz. Türkiye’nin daha iyi eğitilmesi için daha ileri gitmesi için halkın refah seviyesi artması için kamu hizmetlerinin kalitesi artması için Cumhurbaşkanlığına, milletvekillerine bu konuda uğraşan herkese kadar bir çaba gösteriyor. Bu anlamda yasalarımızı da değiştirebiliyoruz, kanunlarımızı değiştirdiğimiz gibi anayasamızı da değiştirebiliyoruz. Ama en zor şey anlayışı değiştirme, zihni değiştirme bunun için mücadele vermemiz gerekiyor. Zihinleri değiştirmek, anayasayı değiştirmekten daha zor burada hepimize görev ve sorumluluk düşüyor. İşte bizim çabamız da bu.”
Kendilerine yapılan şikayetlerde oransal olarak ilk sırada gelen konuların eğitim ve kamu personelinden gelen şikayetler olduğunu vurgulayan Malkoç, “Bize yapılan şikayetler son 5 yıla baktığımızda 1. sırada ya eğitimden geliyor ya da kamu personelinden geliyor, ilk sırada olan en yoğun şikayetler, 1. ve 2. sıra eğitim ve kamu personeli arasında değişiyor. 3. sırada sosyal güvenlik kurumları var. 4. sırada yerel yönetimlerden geliyor, 5. sırada adalet işleyişinden geliyor. Bize insan hakları konusunda yapılan müracaatlar da çok oluyor” dedi.
İnsan hakları şikayetleri konusunda gazetecilerden gelen sorulara da cevap veren ve yapılan çalışmalar ile bir zamanlar ülkenin gündemini oldukça fazla meşgul eden ‘işkence’ iddiaları ve söylemlerinin Türkiye’nin gündeminden düştüğünü dile getiren Malkoç, “Gelen şikayetler nedir? Yine kamu, kamu alışverişinden doğan sıkıntılar veya cezaevlerinden gelen sıkıntılar veya toplantı yürüyüşleri esnasında doğan sıkıntılar. Bu konuda bize oldukça çok müracaatlar var. Şunu da memnuniyetle ifade edeyim ki mesela Türkiye’nin geçmiş yıllarda en çok ızdırabını çektiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine en çok kararın aleyhte olduğu husus, işkenceyi; özellikle son 10 yılda Türkiye’de işkenceye sıfır tolerans noktasında uygulama yapıldığında, Türkiye’nin artık bu konuları gündemden çıkardığını görüyoruz memnuniyetle. Kültür muamele konusunda biraz sıkıntılarımız var. Bunu da elimizden geldiğince aşmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Malkoç, bir başka gazetecinin en fazla şikayet gelen iller ve bölgelerin nereler olduğu konusundaki sorusuna ise şu yanıtı verdi:“Türkiye genelinde nüfusa oranlandığında aşağı yukarı başvurular bölgelerin illerin nüfusuna göre doğru orantılı. Mesela Denizli ama Denizli bunların arasında istisna. En az başvuru aldığımız illerden birisi Denizli. Denizlililer hayatlarından memnunlar diye değerlendiriyoruz ya da kurumu bilmiyorlar.”