Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Çağlar Helvacıoğlu, koronavirüs ve hamilelik hakkındaki en son bilgileri sizler için kaleme aldı.
İyi haber: Kadınların koronavirüse ortalama sağlıklı bir yetişkinden daha duyarlı olduğuna dair bir kanıt yok.
Kötü haber: Hamilelik sırasında koronavirüsün size bulaşması durumunda, pnömoni gibi ciddi solunum problemlerine yol açabilir ve bu nedenle daha savunmasız hale gelebilirsiniz. Bunun nedeni, hamile kadınların kalp atış hızlarının artması, akciğer kapasitesinin azalması ve “dağınık bağışıklık sistemleri” diye tanımlanan durumdur. Böyle bir durumda düşük ve erken doğum riski daha yüksek.
Şimdiye kadar, Covid-19 ile ilişkili anne ölümleri hakkında herhangi bir rapor bulunmuyor. Fakat benzer virüsler olan SARS-CoV ve MERS-CoV enfeksiyonlarının gebelerde yüksek ölüm oranlarıyla seyrettiğini biliyoruz.
Daha iyi haber: Şimdiye kadar virüs amniyotik sıvı, kordon kanı, plasenta dokusu veya anne sütünde tespit edilmedi. Bu yüzden görünüşe göre ‘dikey bulaşma’ yok (yani fetüsünüze geçmiyor).
Hamile kadınların mümkünse evden çıkmamaları gerekir . Eğer mecburi bir seyahat durumu söz konusu ise Çin kaynaklı klavuzlarda gebelerin hastane ve yüksek riskli yerlere girerken kesinlikle maske ve benzeri koruyucular takmaları gerektiği bildirilmektedir.
Bağışıklık sisteminizi en üst düzeye çıkarın ve yüksek enfeksiyon riski altında olduğunuz herhangi bir durumdan kaçının. Kalabalıklarda ve hasta insanların yanında bulunmaktan kaçının. Ellerinizi yıkayın.
Grip aşınızı henüz yapmadıysanız, çok geç değil. Grip aşısı hamilelikte ve emzirirken güvenlidir ve bu bağışıklık bebeğe geçer.
Pandemi sırasında sağlıklı bir hamile kadının ne kadar tıbbi takibe ihtiyacı olduğu veya bunu almasının en iyi yolu hakkında çok iyi bilimsel kanıt yok.
Hamileliğin erken dönemindeyseniz, doktorunuza dört haftada bir görünmek yerine, altı haftada bir görmeyi tercih edebilirsiniz.
Dokuzuncu ayında bulunan ve sık sık doktor ziyaretleri ayarlayan kadınlar bile randevularını en aza indirmelidir.
Zor gebelikleri olan kadınlar için durum farklıdır. Ancak bu gene de çoğu hastanın risk profiline bağlıdır.
Komplikasyon riski yüksek olan kadınların daha sık ultrason izlemesine ihtiyacı olacaktır. Ancak, ekipmanlar doğru şekilde temizlense bile hastaneler bulaşma açısından yüksek risklidir. Bunlar dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalardır.
Bu durum, süreçte nerede olduğunuza bağlıdır. 17 Mart’ta Amerikan Üreme Tıbbı Derneği, doğurganlık kliniklerinin ve doktorların Covid-19 krizi sırasında tüp bebek uygulaması, rahim içi döllenme ve yumurta dondurma gibi tüm yeni tedavi döngülerini askıya almasını önerdi.
Bu konuda sessiz kalmayın. Potansiyel virüse maruz kalma veya şüpheli belirtiler varsa, test edilmesi gereken bir kategoriye uyarsanız, kişisel doktorunuza başvurun ve bu testi yaptırmanız gerekip gerekmediğine bakın.
Gittiğiniz zaman maske takmıyorsanız ve solunum semptomlarınız varsa bir maske isteyin. Uzmanların sizi bir izolasyon odasına koymasını ve sizi diğer solunum sorunları ve muhtemelen Covid-19 için test etmelerini bekleyin. Semptomlarınız hafifse, muhtemelen kendi kendine karantinaya alma ve ‘kendinize grip olmuş gibi davranın’ talimatlarıyla sonuçları beklemek üzere eve gönderilirsiniz. Nefes almakta güçlük çekmeye başlarsanız, hemen doktorunuza telefon edin ve size söylediği yere gidin, bu da muhtemelen acil servis olacaktır. Siz ve bebeğiniz, tehlikeli bölgeden çıkana veya doğum yapana kadar hastanede yakından izleneceksiniz.
İster COVID için yapılan testte pozitif sonuç alın, ister sadece “araştırılan bir kişi” olun, doğuma girdiğinizde, kişisel koruyucu ekipmanların tamamının olduğu sınırlı sayıda sağlık çalışanının katıldığı negatif bir basınç odasına yerleştirilmeniz muhtemeldir.
Şüpheli veya COVID-19 pozitif olan birçok yeni anne için gerçek zorluk, bebek geldikten sonra başlar. Çin’den yayınlanan bazı bildiriler doğrulanmış COVID-19 olan anne ve yeni doğanın mümkünse ayrı bir izolasyon odasında, mümkün değilse; bebeğinden en az 6 metre uzakta tutan bir perde ile 14 gün boyunca bebeklerinden ayrı kalmalarını önermiştir. Bununla birlikte, bu durumun anneyle bağ kurma ve beslenme konusunda olumsuz etkileri de olabilir. Bu açıdan anne ve bebeğin bir arada tutulması önerilmektedir. Bu duruma fayda-zarar dengesine göre multidisipliner ekip tarafından karar verilmelidir. Virüsün, süt yoluyla bulaşmadığı göründüğü için, emzirme mümkündür – annenin temiz olması ve iyi şekilde maskelenmesi gerekir.
Ayrıca anne iyileşene kadar; banyo, bebek bezi ve ten teması gibi yeni doğan bakımının kısımlarını idare etmek için yakın bir akraba belirlenmesi istenebilir.
Çin’den bildirilen vakalarda, pozitif test sonucu sonrası doğum yapan kadınların neredeyse hepsinde sezaryen vardı. Sezaryen oranlarının fazla olmasında gebelerdeki solunum sıkıntısının rolü olduğu düşünülmektedir. Vajinal sekresyonun bebeğe geçiş riski yarattığına dair bir kanıt yoktur.
Son birkaç haftada, ABD’de doğum ebeleri, Covid-19’a yakalamaktan korkan kadınlar arasında büyük bir ilgi görüyor.
Uzman doktorlar, ebeler tarafından desteklenen evde veya bağımsız bir doğum merkezinde doğum fikrine mesafelidir. Örneğin, kanama veya solunum problemleri gibi acil bir durumda annenin veya yeni doğanın hastaneye nakledilmesi çok önemlidir.
Evde doğum, annelerin hastanede Covid-19’a maruz kalma risklerinden kaçınmasına yardımcı olabilir, ancak ebe ile doğumun da riskleri olduğunu unutmamak gerekir.
Antidepresanların ve anti-anksiyete ilaçlarının fetüsünüz veya emzirdiğiniz bebeğiniz üzerindeki etkileri konusunda endişe etmenin zamanı değildir. Doktorlar ve araştırmacılar arasındaki fikir birliği, giderek kontrolden çıkan zihinsel sağlığınızın, amniyotik sıvınız veya sütünüzdeki Prozac veya Zoloft’tan çok daha tehlikeli olduğudur.
Acı çekiyorsanız, ilaç kullanma olasılığı hakkında mutlaka doktorunuza danışın. Danışmak ve bilgi almaktan çekinmeyin. Durumunuz ile ilgili doğru davranmak için doğru bilgiye sahip olmak şarttır.