Covid 19 virüsünün dünyayı etkisi aldığı bugünlerde pek çok insan sosyal mesafesini korumaya çalışıyor. Ülkemizde imkanı olanlar da kendilerini evlerine kapattı. Evlerde olunan bugünlerde de önem gösterilemesi gereken şeylerden biri ise #EvdeKal ama kilo alma.
Uzmanlar karantina sürecinde tüketilen yiyecekler konusunda uyarıyor. Aşırı tüketim ve hareketsizlik ise dengesiz beslenme ve kilo alma karşısında dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, Koronavirüs nedeniyle içerisinde bulunduğumuz karantina günlerinde hem kilo kontrolünün sağlanması hem de bağışıklık sisteminin güçlü tutulabilmesi için evde tüketilen besinlere dikkat etmenin önemine dikkat çekti.
Örkçü, herkesin evde olduğu dönemde mutfakta geçirilen zamanın arttığını ancak buna karşın yeterli hareket edilmediğine vurgu yaptı. Yeterisiz hareket etmenin kilo almanın önemli sebeplerinden biri olduğunu ifade eden Örkçü, “mutfağa girildiğinde 1 öğünde 1000 kalori alınıyorsa içeriğinde nelerin tercih edildiği büyük önem taşıyor” dedi
Gün içinde bin kalori alınacağını ön görerek tüketilecek besinlere göre bireyleri iki gruba ayıran Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, “İlk gruptaki bireylerin pasta, tatlı, börek gibi yiyecekleri yapmak için un, yumurta, süt, yoğurt ve bunlar gibi malzemeleri kullandığını varsayıyoruz. İstenen ürün kek, pasta veya çörek olabilir, onu bir sonraki öğünde çayla birlikte tüketiyorlar.
Buraya kadar sıkıntı yok gibi düşünülebilir çünkü bu sürecin ilk başlangıç zamanları. Ancak süreç ilerledikçe kilo almaya başlıyorlar. Sağlık açısından değerlendirildiğinde vücutta metabolize olma şartları ve koşulları farklı. Tüketilen ürün basit şekerlerden ve basit karbonhidratlardan oluştuğu için mideden boşalma hızı da artacaktır. Bu da gelecek ilk öğünde veya birkaç saat sonra açlık hisedilmesine neden olacaktır” uyarısında bulundu.
Örkçü, tüketilecek ürünlerde şeker ve beyaz un yerine daha sağlıklı ürünler tercih edilebileceğinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “İkinci grubun sağlıklı beslenmeyi tercih eden bireylerden oluştuğunu varsayalım.
Burada doğru beslenmek için nelerin tercih edildiği ve yapıldığı öne çıkıyor. Yine malzemeler var ama malzemelerin seçimi kişiye bağlı. Beyaz un yerine tam tahıllı, çavdar, kepekli bir un kullanılıyor.
Şeker yerine kuru meyveler tercih ediliyor. Eldeki malzemeler bu şekilde değiştirilerek tam tahıllı ürünlerden yani yulaf veya kepekli undan yapılmış bir ürün ortaya çıkıyor. Protein kalitesi biraz daha yüksek olan ürünlerin metabolizmada sindirilmesi ve kana karışma hızı biraz daha düşük olacağından bunların tok tutma özelliği de daha fazladır.”
Bireyin yöneleceği grubu iyi seçmesi gerektiğini belirten Örkçü, “Ürünün sağlığı olumlu ya da olumsuz etki etmesi tamamen bireyin seçimlerine bağlı. Kilo alıp verememek de aslında beslenme kalitesiyle beraber doğru orantılı çünkü bu da bir bakıma bireyin bağışıklık sistemini ne derece güçlü tuttuğuna bağlı.
Bağışıklık sisteminin düşüp düşmemesi tamamen kişiye bağlı. Bir tarafta basit karbonhidratlar tercih edilirken buna karşın diğer tarafta zencefil, ceviz veya bademle yapılan bir kek, ekmek ya da bir börek bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde yardımcı olacaktır” dedi.