Resmi Gazete’de yayınlanan karara göre ve ilgili Bakanlar Kurulu kararında değişiklik yapan Cumhurbaşkanı kararına göre, salgın kapsamında, herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın tüm kişiler, Sağlık Bakanlığı’nca temin edilerek dağıtımı yapılan test, koruyucu ekipman ve ilaçlardan yararlanmada söz konusu kararname hükümlerinden muaf tutuldu. Peki Türkiye’de korona virüs tedavisi nasıl uygulanıyor?
Koronavirüs şikayeti ile başvuran hastalara öncelikle test yapılıyor. Yapılan testin ardından klinik tanı koyulan hastaların öncelikle seyahat geçmişleri ve öyküleri dinleniyor.
Ardından hastanın koronavirüs belirtileri üzerinden tedavisi başlanıyor. Yani eğer hasta soluk alıp vermede güçlük çekiyorsa solunum cihazına bağlanarak tedavi uygulanıyor. Her hastada farklı semptomlar gösterdiği için korona virüs tedavisinde her hastaya rahatsızlığı üzerinden tedavi uygulanmaktadır. Yani korona virüs tedavisinde spesifik bir tedavi olmadığı için destekleyici tedavi uygulanmaktadır. Tüm hastalarda büyük oranda bağışıklık destekleyici önlemler uygulanarak tedavileri sağlanmaktadır.
Koronavirüs tedavisinde hastaların solunum sıkıntısı yaşaması üzerine entübe edilen haslar var. Peki entübasyon nedir? Entübasyon, solunumun veya solunum yolunun güvenliğinin bozulması ya da bozulma riskinin oluşması durumunda hava yolunun korunması, devamlı havalandırma sağlanması, gerekirse ilaç verilmesi amacıyla, suni solunuma geçmek için laringoskopi veya özel aparatlar yardımıyla solunum yoluna (trakea) içine ağız ya da burun yoluyla özel bir tüp yerleştirilmesi işlemidir.
Koronavirüs tedavisinde bir umut veren gelişme Kızılay ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden geldi. Sağlık Bakanlığı, Kızılay ve Hacettepe Üniversitesi başta olmak üzere çeşitli üniversitelerinde desteği ile plazma nakli gerçekleştirildi. Korona virüs (Covid-19) geçirip sağlığına kavuşmuş ve testleri negatif sonuç vermiş gönüllü donörlerden alınacak kandan, hastalığa karşı gelişen antikorların bolca bulunduğu plazma ayrılarak ağır durumdaki hastalara nakledilebilecek.
Sistem uygulanmaya başlandığında toplanan plazmaların ihtiyaçtan fazla temin edilmesi durumunda, olası bir ikinci dalga koronavirüs salgınında da kullanılabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Özcebe, “Bu plazmalar uygun şartlarda dondurularak saklanabilirse, ileride muhtemelen eritilerek tekrar kullanılabilir. Ayrıca özel sanayi tipi ilaç ve kan ürünü üreten fabrikalarda, bu plazmaların işlenerek konsantre hale getirilip hazır ticari preparatlar haline de dönüştürülmesi de mümkün. Virüs bu arada bariz bir mutasyon geçirmez ve elimizdeki antikorlara hala duyarlı kalabilirse, yani hedef tahtasında kalmaya devam ederse, böyle bir avantajı da söz konusu olabilir” diye konuştu.