Denizli ve İlçelerinde 2020 yılı başından bugüne kadar 174 kişinin akrep, 5 kişinin de yılan sokması nedeniyle hastanelere başvurduğunu belirten Uz. Dr. Berna Öztürk, özellikle sıcaklıkların çok yüksek seyrettiği temmuz ve ağustos aylarının akrep ve yılanların aktif olduğu dönemler olduğunu ve bu aylarda kontrollü olunması gerektiği uyarısında bulundu. Öztürk: “2020 yılına bakıldığında bugüne kadar İl Merkezi ve İlçe hastanelerimize yılan ve akrep sokması başvurularının, en çok sıcaklığın yükselmeye başladığı Mayıs (54 akrep, 1 yılan) ve Haziran (72 akrep, 4 yılan) aylarında olduğunu görüyoruz. Önümüzde daha yaz aylarının en sıcak ayları olan Temmuz ve Ağustos aylarının olduğunu göz önünde bulundurarak vatandaşlarımızı bu konuda uyarmak istiyoruz.
Vatandaşlarımız kendilerini korumak için, akrep ve yılan yuvalarından, özellikle kaya, ağaç kovuğu ya da oyuklardan uzak durulmalı, kamp, piknik ya da tarlada çalışma alanlarında dikkatli olmalıdır. Kırsalda ve tatil beldelerinde evi olanlar, akrep ile yılanların girmemesi için kapı ve pencerelerini kapalı tutmalıdır. Arazi yürüyüşlerinde kapalı ayakkabı ya da bot giyilmeli, yerde uyumamaya özen gösterilmelidir. Akrep ve yılan sokması sonrası ortaya çıkan reaksiyon kişiden kişiye ve canlının türlerine göre değişiklik gösterebileceği gibi zehirli yılan ve akrep sokmaları özellikle çocuklar ve 65 yaş üstü yaşlılar için öldürücü etkiye sahip olabilir” şeklinde konuştu.
Akrep ve yılan sokmalarında vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Akrep sokmalarında; kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşabilir. Ağrı, ödem, iltihaplanma, kızarma, morarma, adale krampları, titreme ve karıncalanma, huzursuzluk ve havale gözlenebilir. Böyle bir durumda akrebin sokmuş olduğu vücut bölgesi hareket ettirilmemeye çalışılır ve yatar bir pozisyonda tutulur. Sonrasında hemen yaralı bölgeye soğuk uygulama uygulanır ve kişinin kan dolaşımının engellenmemesi sağlanarak yaralı bölgeye bandaj sarılır, kesinlikle yaranın üzerinde herhangi bir müdahale uygulanmaz. Yılan sokmaları ise lokal ve genel belirtiler verir: Bölgede morluk, iltihaplanma (1–2 hafta sürer), kusma, karın arısı, ishal gibi sindirim sistemi bozuklukları, aşırı susuzluk, şok, kanama, psikolojik bozukluklar, kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliği gibi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Yılan sokmalarında; hasta sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır. Bölge su ile yıkanır, yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) hemen çıkartılır. Eğer yılan kişinin baş ya da boyun bölgesini sokmuş ise hemen yaranın çevresine baskı uygulaması, kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulaması (turnike uygulanmaz) ve soğuk uygulama yapılır. Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez) ve yaşamsal bulguları takip edilerek acil yardım istenilir. Hastanın gözetim altında tutulup duruma göre müdahale edilmesi gerekmektedir. Akrep ve yılan sokmalarında kişi sakin olmalı, mümkünse sokan canlının fotoğrafı çekilerek, hekim ile paylaşılmalıdır” dedi.