Gündelik yaşamı ciddi oranda etkileyen omuz ağrılarında erken teşhis oldukça önemli taşıyor. Özellikle artan ve hareket kısıtlılığına yol açarak gündelik yaşamı olumsuz etkileyen omuz ağrıları ertelemeye gelmiyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Merve Bergin Korkmaz, omuz ağrılarının nedenlerine değinerek tedavisi için uyarılarla bulundu.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Merve Bergin Korkmaz, pandemi döneminde evde daha çok kalmaya bağlı olarak omuz ağrısı şikayetiyle gelen hastaların sayısında artış olduğunu aktardı. Bel ve boyun ağrılarından sonra en çok omuz ağrısı sebebi ile hastaların yaşam kalitesinin düştüğünü ve günlük hayattaki hareketlerinde kısıtlılık olduğunu belirten Uzm. Dr. Merve Bergin Korkmaz, ’’Omuz ağrıları, genellikle sıklığı yaşla birlikte artıyor ve yaşlılarda daha uzun süreli ağrılara sebep oluyor. Özellikle omuz ekleminin aşırı ve kötü kullanım sonucu oluştuğundan, elini başının üzerinde çok sık kullanarak çalışan meslek gruplarında ve kontrolsüz spor faaliyetleri yapanlarda daha sık görülüyor. Hastalar, omuz ağrısı ile birlikte gelen hareket kısıtlılığı nedeniyle bize gelirler. Önceleri hareket sırasında olan omuz ağrıları, ilerleyen durumlarda dinlenme sırasında ve gece uyku sırasında da ortaya çıkar. Örneğin hastalar saçını tararken, kıyafetlerini giyip çıkartırken, yüksek bir yerden bir şey almaya çalışırken veya araba kullanırken omuz ağrısına bağlı zorlanırlar. Bu durum Pandemi döneminde daha da arttı” dedi.
Çoğu zaman omuz ağrılarının ihmal edildiğini söyleyen Uzm. Dr. Korkmaz, “Hastaların bu ağrıları önemseyip kronikleştirmeden bir doktora başvurmaları çok önemlidir. Çünkü basit bir problem başlangıçta müdahale edilmezse tedavisi daha zor bir duruma gelebilir. Eğer ağrılar bir haftadan uzun sürüyorsa, basit ağrı kesiciler ile geçmiyorsa, gece uyku sırasında ağrı oluyorsa ve hareket kısıtlılığı geliştiyse mutlaka bir hekime mutlaka başvurulmalıdır’’ şeklinde konuştu.
Omuz ağrılarının birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabileceğine de değinen Uzm. Dr. Korkmaz, “Yaşlılarda genellikle, eklemin uzun süre kullanımına bağlı olarak halk arasında kireçlenme olarak bilinen kıkırdak aşınmasına ve tendonların zamanla yıpranmasına bağlı olarak, eklem yapısındaki bozuklukların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Gençlerde ise daha çok aşırı ve kontrolsüz kullanmaya, travmalara, darbelere, çalışma koşullarına bağlı, eklemi hareket ettiren kasların sıkışması, bu kasların kemiğe yapışma yerlerindeki tendonların zedelenmesi ve yırtılması sonucu ortaya çıkan kas ve tendon problemlerine bağlı oluşur” ifadelerini kullandı.
Boyun ve omuz bölgeleri birbirine yakın olduğu için hastalıklarının karışabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Korkmaz ‘’Boyun ve omuz ağrıları birbirine çok karışır. Omuz ağrıları boyuna, boyun ağrıları ise omuza yansıyabilir. Boyun ağrılarında ağrı daha çok omuzun arkasına ve kürek kemiğinin üstüne yayılırken, omuz kaynaklı ağrılarda omzun yan tarafında dirseğe doğru yayılan bir ağrıya neden olur. Boyun kaynaklı ağrılarda omuz hareketleri genellikle ağrısız iken, omuz hareketlerinde ağrı olması bizi omuz kaynaklı bir hastalığa yönlendirir. Hatta omuz bölgesindeki ağrıların, nadiren de olsa, bu bölgedeki dokulardan kaynaklanmadığını, akciğer, kalp ve mide-safra kesesi ile ilgili hastalıkların da yansıyan ağrı olarak omuzda ağrıya neden olabilir” dedi.
Hastanın hikayesinin tam olarak alınmasının, tanıya götürmede oldukça önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Korkmaz ‘’İyi bir anemnez ve fizik muayene ile omuz ağrılarının nedenini ya da nereden kaynaklandığını genellikle tanımlayabiliyoruz. Kas sıkışmasının, kas-tendon yırtığının ve donuk omuzun tanısını muayene sırasında koyabiliyoruz. Bunun yanında röntgen ve MR gibi görüntülüme yöntemi ile hasarın nerede oluğunu çoğu zaman bulabiliyoruz. Böylece hastaya yönelik uygun bir tedavi programı planlıyoruz.’’ dedi.
Her hastalıkta olduğu gibi omuz ağrılarında da erken tanı ve tedavinin öneminden bahseden Uzm. Dr. Korkmaz, şu uyarılarda bulundu:
“Omuz hastalıklarının, erken tanı ve tedavi ile iyileşme oranı yüksektir. Hasta, hastalığı hakkında ve tetikleyen faktörler konusunda bilgilendirilmeli ve iyileşme sürecinin uzun olabileceği anlatılmalıdır. Tedavide amaç omuz ağrısını azaltmak, omuz fonksiyonlarını yeniden kazandırmak, sıkışma derecesini azaltmak, varsa iltihaplanmayı azaltmak ve hasarın ilerlemesini en aza indirmektir. Hastanın tedavisi planlanırken yaşı , fiziksel durumu, beklentisi, hastalığın şiddeti, süresine göre tedavi planı oluşturulmalıdır. Eklem içi kortizon enjeksiyon uygulamaları, PRP uygulamaları, nöral terapi uygulamaları, lokal ozon uygulamaları ağrıyı kontrol altına almak, ödemi azaltmak ve iyileşmeyi hızlandırmak için yaptığımız uygulamalar arasında yer alıyor. Ancak omuz ağrılarının tedavisinde, fiziksel tıp ve rehabilitasyon yöntemleri ve egzersiz eğitimi oldukça önemli bir rol oynar. Fizik tedavi yöntemleri olarak, hastanemizde de uygulanan sıcak-soğuk paket uygulamaları, TENS, US, HİLLTERAPİ gibi kombine fizik tedavi uygulamaları, medikal masaj uygulamaları, manuel terapi yapılıyor. Egzersiz tedavisi, tedavinin temelini oluşturur. Bu nedenle hastalara germe güçlendirme egzersizleri, postür egzersizleri mutlaka öğretiyoruz”