Tüm Türkiye’de turizmi canlandırarak ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmek amacıyla her yıl 15-22 nisanda Turizm Haftası kutlanıyor. Hafta dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, “Turizm, bacasız fabrikamızdır. Döviz geliri ve istihdam oluşturmasıyla, ekonomimize ciddi anlamda katkı sağlamaktadır. Pandemi ortamının bir an önce sona ermesini ve turizm potansiyelimizin yeniden en verimli şekilde değerlendirilmesini diliyorum. Bu şartlarda bile işinin başında olan, özverili hizmetleriyle ülkemizin kalkınmasına katkı koyan ekonomimizin kahramanları yatırımcılarımız ile turizm çalışanlarımızın haftalarını kutluyor, kolaylıklar ve başarılar temenni ediyorum” dedi.
Turizm Haftası dolayısıyla yazılı bir açıklamada bulunan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, “İlimiz ve ülkemiz; kültür, inanç, sağlık, yayla, mağara ve kış turizmi gibi pek çok turizm alternatifine sahiptir. Bu çeşitliliğimiz, yerli turistlerimizin yanı sıra yabancı turistlerin de ilgisini çekmektedir. Ancak, son zamanlarda salgın sebebiyle ziyaretler azalmış ve turizm sektörümüz ciddi olarak yara almıştır. İstihdam ve döviz girdisi bakımından ekonomimizin can damarları arasında yer alan sektörümüzün bir an önce eski güzel günlerine kavuşmasını diliyorum. Bu şartlarda bile işinin başında olan, özverili hizmetleriyle ülkemizin kalkınmasına katkı koyan ekonomimizin kahramanları yatırımcılarımız ile turizm çalışanlarımızın haftalarını kutluyor, kolaylıklar ve başarılar temenni ediyorum” diyerek, sektördeki yatırımcılar ile çalışanların haftalarını kutladı.
Denizli’nin turizm potansiyelinin yeni yatırımlarla vücut bularak ekonomiye kazandırılmasının da önemine dikkat çeken Başkan Erdoğan, sözlerini şu düşüncelerle tamamladı: “Türkiye’nin a takımında yer alan ihracatçı bir sanayi şehri olarak, ürünlerimizi pazarlayabilmek kadar şehrimizin değerlerini sahiplenip tanıtmak ve ticarete kazandırabilmek de son derece önemli… Hepimizin bildiği saymakla bitmeyecek doğal zenginliklerimizi, kültürel varlıklarımızı ve turistik imkanlarımızı da özel bir çabayla tüm dünyaya sunmalı, daha fazla sayıda insana ulaşmalıyız. Bu sayede, şehrimizin tanınırlığı arttığı gibi turistik olarak geri dönüşümünün de hızlandığını görebiliriz. Denizli Ticaret Odası olarak, uydudan yayın yapan televizyon kanallarımızda Denizli’mizi tanıtan kısa filmler yayınlatarak, turizm sektörümüze bu zor ve sıkıntılı süreçte destek olmaya çalıştık. Bunun için ayrıca, ulaşabildiğimiz her noktada Denizli’miz için lobi çalışmaları da yürütmekteyiz… Şehrimizden İzmir’e ve limanlara ulaşımı hızlandırıp kolaylaştıracak Denizli-Aydın otoyolu ile, Denizli’yi hem İzmir’e hem de Antalya’ya alternatif bir yolla bağlayacak hızlı tren hattı ve yük taşımacılığı için gerekli demir yolu yatırımlarının bir an önce tamamlanmasını ısrarla istemekte, beklemekteyiz. Denizli Ticaret Odası Başkanı olarak, bu yöndeki gelişmeleri yakından takip etmekteyiz, şehir olarak da tüm unsurlarımızla bu türde yatırımların takipçisi olmalıyız! Ulaşılabilir olmak, özellikle bizim gibi bölgesinde farklı güzergahların buluşma noktası olmuş, adeta bir kavşak durumundaki iller için, farklı bir önem arz etmektedir. O nedenle, sadece kara ve demir yoluyla değil, aynı zamanda hava yoluyla da hem yurt içinde hem de yurt dışında kolay ulaşılabilir bir şehir olmak için çaba harcamalıyız. Hız ve vakit, insanoğlu için artık en kıymetli değerler haline geldi. Ulaşımın da iletişimin de hızlısı, çok kıymetli. Vakit de öyle. İnsanların gelmek isteyecekleri, çabuk ulaşabilecekleri, daha fazla vakit geçirebilecekleri bir şehir inşa etmek ve bunu pazarlamak zorundayız. Ancak o zaman, son yıllardaki yatırımlarıyla Ege Bölgesi’nde gözde olmuş, yeşil alan ortalamasını yeni düzenlemelerle Avrupa ülkelerinin üzerine çıkarmış, su yönetimi ve iklim değişikliği alanında yaptığı projelerle dünya ikincisi olmuş çevreci Denizli’mizi, güler yüzlü girişimci insanı, turistik değerleri ve yatırımlarının yanı sıra kültürel varlıklarıyla, benzerlerinden bir adım öne çıkarabilir, insanımıza daha fazla kazandırabiliriz. Böylelikle hem tanınırlık anlamında hem de kazandığını yeni yatırımlara dönüştüren bir yer olarak Denizli’mizi tam anlamıyla daha yaşanabilir bir marka şehir haline getirebiliriz” dedi.