Seviye Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Catlık, Egeyön Haber Haber Koordinatörü Ahmet Deda’nın sorularını yanıtladı. Pandemi sürecinde eğitimde yapılan fedakarlıklar hakkında da konuşan Catlık, Dünya’da pandemi döneminde en çok okul kapatan 4. ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. İşte röportajımızdan satır başları:
Bir eğitimci olarak bu duruma üzülüyorum. Baktığımız zaman 23 Mart 2020 tarihli bakanlar kurulu kararıyla bir haftalık kapanma süreci başladı ve sonrasında devamı geldi. Tabi ki hiç bilmediğimiz sorunlar, bu güne kadar öğrencilerimizden hiç bu kadar uzak kalmamıştık. Haliyle yeni çözüm yolları üretmek zorunda kalıyoruz. Bir online süreç başladı tabi biz de en iyisini yapmak için mücadele ettik. Çocuklarımızı yalnız bırakamazdık, onlarla beraber olmak zorundaydık ama sürecin bu kadar uzayacağını kimse tahmin etmemişti. Özellikle bazı gruplar neredeyse hiç açılmadı. Avrupa’ya baktığımız da 1 Eylül’den itibaren neredeyse bütün ülkeler okullarını açtı. Biz okullarını en fazla kapatan ülkeler sıralamasında 4. Sıradayız. Durum böyle olunca herkes zannediyor ki benim çocuğum akademik anlamda sorun ve sıkıntı yaşayacak. Asla akademik anlamda sorun ve sıkıntı yaşamaz. Bizim asıl korkumuz sosyal, kültürel, arkadaşlık ve yaşamsal döngülerini sağlayacak unsurları yerine getiremeyecek olmaları. Fiziksel temasın olmadığı bir eğitimin çok büyük bir yararı olacağını düşünmüyoruz. Mutlaka akademik anlamda bir şeyler öğreniyorlar ama yaşamsal döngüleri yapamadıkları için çok büyük psikolojik ve sosyolojik sıkıntılar yaşıyoruz. Pandemi sonrasında mutlaka bir ‘’Pandemi de yaşanan sorunlardan dolayı psikoloji destek hattı’’ bakanlık tarafından açılmalı. Öğrencilerle daha fazla iç içe olunmalı, arkadaşlarıyla buluşmaları sağlanmalı.
Örneğin her öğrenciye küçük PCR testleri verdiler, yüz yüze eğitim faaliyetine katılmak isteyen öğrenciler o aparatla testlerini yapıp okullarındaki hızlı tanı kitlerine okutuyorlar. Böylece öğrencilerin Covid-19 takibi yapılıyor. Hayır ben çocuğumu gönderme istemiyorum diyenler için de online dersler devam ediyor.
Bizde 8 ve 12. Sınıflar hiç ara vermeden ‘’Destekleme ve Yetiştirme Kursları’’ adı altında devam ettiler. Bakın okullarda çok fazla Covid tanısı konan kişi yok. Çünkü biz zaten okullarda gerekli düzeni sağlıyor ve kuralları uyguluyoruz. Bu konuda idarecilere ve öğretmenlere güvenilmeli. Bu hastalığın sadece okullar kanalıyla bulaştığı fikrinden vazgeçilmeli. Resmi makamlar okullarda ne kadar hasta olduğu bilgisine sahip buralardan baz alınarak okullarda bulaş oranın fazla olmadığı görülebilir.
Zaman zaman Denizli’de de vakalarda artış oldu haliyle 700-800 öğrenciye sahip okullar da 2-3 öğrencinin hasta olması kadar doğal bir durum yok. Ama bakıldığında okullardaki bu vakalar 2-3 öğrenci ile sınırlı kaldı. Bu da yönetimin ne kadar başarılı olduğunun göstergesidir. Biz öğrencilerimizle buluşmak istiyoruz, onlarla beraber olmak istiyoruz. Onların gelişiminin sadece akademik anlamda değil, insani taraflarının da devamlılığı sağlansın istiyoruz. Özel öğretim kısmına gelindiğinde onların işi daha zor çünkü ekonomik anlamda da ayakta kalmak zorundalar. Bununla alakalı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin yapmış olduğu çalışmalarda çok üzücü veriler var. Türkiye çapında 3000’e yakın okulun kapandığı söyleniyor. Mücbir sebepler kapsamına alınmadı özel okullar ve biz işin parasal kısmında da değiliz. Bizler vicdanla bu işi yapan insanlarız. Çocuklarımız ve öğretmenlerimizle beraber olmak zorundayız. Yaptığımız iş kolay değil. Velilerimize ve öğrencilerimize buradan teşekkür ediyorum. Uzağız ama yürekten yakınız birbirimize.