584 kilometrelik uzunluğu ile Batı Anadolu’nun en uzun nehri olan Büyük Menderes Nehri için kentler harekete geçti. Afyon’un Dinar ilçesinden başlayan, Denizli ve Aydın’dan geçerek Ege Denizi’ne dökülen nehir için Büyük Menderes Nehri geniş kapsamlı imza kampanyası başlattı. Kentlerde yapılan eş zamanlı basın açıklaması ile imza kampanyasını duyuran inisiyatif, Büyük Menderes Havzası’nın 3,5 milyonluk nüfusu ile Türkiye’nin en kalabalık havzalarından biri olduğunu vurguladı. İmza kampayasının duyurularak TBMM’nin acil göreve çağrıldığı basın açıklamasını Denizli’de Mustafa Çallıca, Uşak’ta Funda Akçura, Aydın’da Dr. Metin Aydın gerçekleştirdi.
Denizli’de yapılan basın açıklaması doğal su ile kirli suyun birleştiği Pınarkent mahallesinde gerçekleştirildi. Basın açıklamasını yapan Mustafa Çallıca “ Büyük Menderes Nehri yıllardır evsel atık sular, sanayi kuruluşlarında oluşan endüstriyel atık sular, yanlış gübre ve pestisit kullanımı, jeotermal akışkanlar, zeytin karasuyu ve maden atıkları nedeniyle kirletilmektedir. Bu kirliliğe bağlı olarak nehir Türkiye’nin en kirli 3. nehri durumundadır. Su kalitesi, tarımsal sulamada kullanılmaması gereken ‘4. sınıf su’ haline gelmiştir. Nehir adeta ‘atık alıcı ve atık taşıyıcı ortam’ olarak işlevini sürdürmektedir” dedi.
Çallıca açıklamasında “Büyük Menderes Nehri kirlenme dışında ayrıca büyük bir sorunla da karşı karşıyadır. İklim değişikliği ve buna bağlı yaşanan kuraklık yüzünden çölleşme süreci hız kazanmıştır. Toprakların kentleşmeye, yapılaşmaya, sanayileşmeye, otoban yapılarına açılması tarım dışı alan kullanımını arttırmış, sulak alanların azalması ve kirlenmesi sonucunu doğurmuştur. Neredeyse her çay ve derenin üzerine gölet ve baraj kurulması, ormanların azalması, maden sahalarının artması, karbondioksit salınımına sebep olan jeotermal santrallerin aşırı miktarda yapımı ve hiçbir kurala uymayan çalışmaları havzada ekolojik yıkımı çok hızlandırmıştır.
Havzada kuraklığın artışında suların azalması ve sıcaklık artışı etkili olmaktadır. Büyük Menderes Nehrinin kuruması demek havzada tarımın, tarıma dayalı sanayinin ve canlı yaşamının yok olması, havzanın çölleşmesi anlamına gelmektedir. Nehirde su seviyesi ciddi olarak azalmış, neredeyse ortadan kalkmıştır. Nehir yatağından sadece arıtılmamış endüstriyel ve kentsel atık sular akmaktadır. Tarımsal faaliyet her geçen gün daha da zorlaşmaktadır” ifadelerini kullandı.
Denizli’de yapılan basın açıklamasında acilen harekete geçilerek ciddi bir duruş sergilenmesi gerektiği belirtilerek “Kentsel ve endüstriyel atık su kaynakları denetlenmeli ve izlenmelidir. Arıtma sistemleri kapasite ve içerik yapısı olarak yeniden dizayn edilmeli, jeotermal santrallerin olumsuz etkilerine deşarj facialarına acilen çözüm getirilmelidir. Ortak su yönetim politikaları benimsenmeli, çiftçiler bilinçlendirilmeli, vahşi sulama yöntemleri bırakılmalıdır. Kaçak ruhsatsız kuyular acilen durdurulmalı, su kaynakları ve sulak alanlar korunmalı, su yönetiminde çok başlılığa son verilmelidir. Nehrin kurumasını önlemek amacıyla nehrin besleyici kolları üzerine göl, gölet, baraj, HES yapılmasına asla izin verilmemelidir” denildi.
Büyük Menderes İnisiyatifi adına açıklamasını sürdüren Çallıca havzanın tamamında susuzluktan kaynaklanan yanlış su yönetimi sonucunda oluşmuş tarımsal zarar ve ziyanın tespit edilmesi bununla birlikte tazmin koşullarının yaratılması gerektiğini, tüm önlem ve önerilerin gerçekleşmesi doğrultusunda büyük tehlike altında olan canlı yaşamının yeniden canlandırılması amacıyla yaygın bir imza kampanyası başlattıklarını söyledi. Köy Köy Dolaşarak, Kapı Kapı Giderek İmzaları Toplayacağız Çallıca basın açıklamasında imza kampanyasıyla ilgili olarak köy köy dolaşarak, kapı kapı giderek imzaları toplayacaklarını belirtti ve “Bölgenin tamamında tüm il, ilçe, köy ve beldelerden; nehrin tek tek tüm komşularından imza talep ediyoruz. 13 Temmuz 2021 tarihinde başlatmış olduğumuz bu kampanya doğrultusunda TBMM’de bir komisyon oluşturulmasını, “Büyük Menderes Nehrinin Kurtarılması Acil Eylem Planı” adıyla yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Çaresiz Olmayacağız Büyük Menderes Nehri’nin kurtarılması için yapılan basın açıklamasında son olarak “Bugünden itibaren başladığımız bu kampanya ile canlı yaşamını sonuna kadar savunacağımızı, Büyük Menderes Nehrinde yaşam hakkı ihlallerine her zaman karşı duracağımızı bir kez daha bildirmek istiyoruz. Yasa ile düzenleme yapılıncaya ve önlemler tek tek uygulanıncaya kadar Büyük Menderes’te suyun, ağacın, toprağın, doğanın savunucusu olacak, talan ve kirlenmenin her daim karşısında duracağız. Büyük Menderes Havzasında kuraklık ve kirlilik kader değildir. Çaresiz olmayacağız! Doğanın tüm güzelliklerini havzada yeniden yeşertebilmek için tüm kapıları birer birer çalacağız” denildi.