Küresel iklim değişikliği ve kuraklığın en çok etkilediği iller arasında bulunan ilimiz Denizli’nin kavun, karpuz ve kuruyemiş deposu olan Acıpayam ve Serinhisar ilçelerinde tarımın tamamen bitmek üzere olduğunu belirten Memleket Partisi İl Başkanı Erhan Derici, acilen önlemlerin alınması gerektiğine işaret etti.
İl Başkanı Erhan Derici, “Geçtiğimiz günlerde partimizin milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Çelebi tarafından parlamentoda yapılan basın açıklamasında; Denizli’nin kavun, karpuz ve kuruyemiş deposu olan Acıpayam ve Serinhisar ilçelerindeki tarımın bitmek üzere olduğu ve Türkiye genelinde tarımın geldiği nokta olarak örnek verilmesi, ilimiz tarımının çöküşünü göstermektedir. İktidarın acilen tedbir alması ve çiftçimizi bu zor durumdan kurtarması gerekiyor.” dedi.
İl Başkanı Derici, “Bilindiği gibi son yıllarda iktidarın beceriksiz tarım uygulamaları, çiftçiye ve üreticiye yeterince destek çıkmaması durumu bugünkü konuma getirmiştir. Gübre, yem, enerji, ilaç ve tohum fiyatları yüzde 60 ile yüzde 130 oranlarında hızla artarak, çiftçimizin belini bükmüş, adeta kırmış durumdadır. İlimiz Denizli’nin kavun, karpuz deposu olan Acıpayam ile kuruyemiş üretimi ile Türkiye’nin liderleri arasında olan Serinhisar ilçelerinde çiftçilerimiz çok zor durumdadır.
Denizli’de çerezlik ayçiçeği üretiminde geçtiğimiz yıl 450 bin dekar alanda ekim yapılırken, 2021 yılında ekim alanı 350 bin dekara gerilemiştir. Dekar başına üretim maliyeti geçtiğimiz yıl 1.200 TL iken bu yıl ise bu rakam 2.500 TL’ye çıkmıştır. Geçen yıl ekilen ürün 16TL’ye satılırken, bugün 6,5TL’ye satılmaktadır. Yani maliyet artmış, ürün satış fiyatı düşmüştür.
Denizli Acıpayam’da kavun, karpuz ekim alanları 50-55 bin dekar. Kavun’un kilogram maliyeti 1,40TL civarında ama şu anda 0,60 – 0,80 TL’ye satılıyor. Karpuzun maliyeti kilogram maliyeti 1.20TL; 8 -10 bin dekardaki karpuz tarlada kaldı, satılamıyor.
Serinhisar ilçesi çerezlik ürünlerin üretiminde ve satışında önemli bir bölgemizdir. Organize sanayi bölgesindeki fabrikalar eskisi gibi çalışmamaktadır. Buralarda ekilen ayçiçeği satılamadığı için imkânı olanlar tarafından depolarda bekletilmektedir. İmkânı olmayanlar ise harman yerlerinde ürünlerini kaderine terk etmiştir. Çiftçi, bunca girdi maliyetlerine karşın ürünü para etmeyince tarlasını ekmemektedir.
Hasat zamanında ithal ürünlerin gümrük vergilerinin düşürülmesi veya sıfırlanması ile kimler korunup kollanmaktadır? Yerli ve milli üretimi destekliyoruz denilip gıdalarda ithalat kotaları neden yükseltilmektedir? Türk çiftçisi ülkemize yetecek miktarda ürünü üretebilecek yeterliliktedir. Çiftçiye verdiklerini söyledikleri destek göz boyamaktan öteye gitmemektedir. Bir hafta mazot desteği ödemesi yapıp diğer hafta mazota 50 kuruş zam yaparak sadece göz boyamaktadırlar. Biz bunu değiştireceğiz. Artık halkımız için seçenek bizim ile birlikte ortaya çıkmıştır.” dedi.