Muğla’da 2019 yılında İztuzu Plajı’nda bir caretta caretta türü deniz kaplumbağası yaralı olarak bulundu. Deniz Kaplumbağası Araştırma Kurtarma Rehabilitasyonu Merkezi’ne (DEKAMER) getirilen kaplumbağaya Tuba ismi verilerek tedavisine başlanıldı. 25 ile 30 yaşlarında olduğu tahmin edilen dişi bir iribaş deniz kaplumbağası olan Tuba, tedavisinin ardından üzerine takip cihazı takılarak tekrar bulunduğu yerden 28 Ağustos 2019’da doğal yaşam alanına bırakıldı. Yaklaşık 2 sene boyunca izlenen Tuba, 3’üncü yılına girerken yaklaşık 16 bin kilometre yol kat ederek, 6 milyondan fazla kişi tarafından izlendi.
DEKAMER Yönetim Kurulu Başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Kaska, Tuba’nın hikayesinden bahsederek, 2019 yılında nasıl karşılaştıklarını anlattı. Prof. Dr. Kaska, “Tuba aslında Dalyan İztuzu kumsalına yuva yapan bir kaplumbağaydı. Ancak kabuğunun arka tarafında bir pervane kesiği yarası vardı. Biz rehabilitasyon merkezinde bunun tedavisini tamamladıktan sonra yine yuvasını yapmasına müsaade edelim dedik. Yuvasını yaptıktan sonra da bu acaba ne kadar tedavisi iyileşti ve kaplumbağa ne kadar doğal ortamına uyum sağlayacak düşüncesiyle bir uydu cihazı ile onu takip etme kararı aldık. Ağustos 2019 yılında biz kaplumbağayı cihaz takarak 28 Ağustos’ta denizlerimize gönderdik. Belli bir süre Marmaris açıklarında o bölgede dolaştı ancak suların biraz daha ısınması veya soğumasıyla birlikte kaplumbağanın göç dönemine gideceğini biliyorduk. Bundan sonra ise Yunanistan’ın alt tarafından Malta açıklarına kadar gitti. Tabii ki devam eden dönemde bu kaplumbağa nereye gidecek çok merak ediyorduk. Genelde Tunus, Libya, Mısır sahillerine doğru gidiyorlardı. Ancak bu kaplumbağamız daha kuzeye, Adriyatik Denizi’ne çıktı. İtalya sahillerinden Arnavutluk, Bosna Hersek, şu anda da yine Hırvatistan açıklarında güney bölgelerinde dolaşıyor” dedi.
Tuba’nın ilginç bir özelliği sayesinde bu kadar uzun süredir takip edilebildiğini ve su yüzeyine çok az çıktığını belirten Prof. Dr. Kaska, “Tuba isimli kaplumbağamızın bir ilginç özelliği de normalde cihaz 1 yıl civarında kaplumbağanın nerelere gittiğini bizlere bilgi verirken, pili çok ekonomik kullandığı için 3’üncü yılında da hala kaplumbağadan sinyal alabiliyoruz. Kaplumbağanın gün gün nerelerde dolaştığını görebiliyoruz. Gerçekten Tuba şu an bile dünya literatürüne girmiş bir kaplumbağa, çünkü 3’üncü yılına girdik. 3 yıldır takip edilen kaplumbağa sayısı çok az ve biz bu kaplumbağayı öyle zannediyoruz ki bu yaz İztuzu’na tekrar yuva yapmak için geldiğinde ikinci bir cihazla yenileyerek 1-2 yıl, belki bir 3 yıl daha takip edebileceğiz. 5-6 yıl aynı hayvanın izlendiği bir kaplumbağa maalesef dünya literatüründe yok” şeklinde konuştu.
Tuba ile birlikte toplamda 60 kaplumbağadan 22 tanesine uydu cihazı takıldığını ancak en uzun süreyi aşan kaplumbağanın Tuba olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaska, “Kaplumbağaların hayatının yüzde 99’u sularda geçiyor, dolayısıyla suyun içinde yani denizlerimizde de nerelerde besleniyor, nerelerde kışlanıyor, nerelerde dolaşıyor ve besleniyor? Bunu anlayabilmek için onların arkasından yüzerek onları takip etmemiz mümkün değil. İşte bu teknoloji sayesinde cihazı yapıştırarak bunları anlamış oluyoruz. Hangi derinliklerde dolaşıyor, hangi su sıcaklıklarını tercih ediyor gibilerinden bilgi alıyoruz. Şu ana kadar toplamda 60 civarındaki kaplumbağaya uydu cihazı taktık, 22 tanesinden de şu an aktif olarak sinyali takip edebiliyoruz. Bunların hepsini Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi internet sayfasından her izleyicimiz de tıklayarak haritalarını görebilir. Bu şekilde kat ettiği bütün mesafeleri uç uca eklediğimiz zaman cihazdan biz bunları çıkarabiliyoruz. Yani bize de göndermiş olduğu rotada yaklaşık olarak 16 bin kilometre şu an yol kat etmiş durumdadır. Tabii ki bu beslenme hızı ve diğer şeylere göre değişiyor ancak normal günlük hayatında 1-2 kilometre gidebildiği gibi 50 kilometre kadar bir gün içerisinde seyahat ettiği dönemler de oldu. Ama ortalamaya vurursak günlük 5-10 kilometre hayvan yol kat ediyor diyebiliriz” diye konuştu.