Denizli Barosu’nda dün gerçekleştirilen töreni ile 5 yeni avukat yeminlerini ederek avukatlığa başladı.
Eğitimleri ve staj dönemlerinin ardından göreve başlayacak beş yeni avukat için yemin töreni gerçekleştirildi. Bayram Can Çapar, Salise Özdemir, Fatma Tuğçe Sarı, Yağmur Terzioğlu ve Mehmet Beceren Denizli Barosu’nda gerçekleştirilen yemin töreni ile resmen mesleğe başladı. Törene Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ali Değirmenci, Denizli CHP İl Başkanı Teoman Sancar, avukatlar ve avukatların yakınları katıldı.
Bozkurt Noterliğine atanması sebebiyle avukatlığı fiilen bırak ve geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği’nden istifa eden Bekir Çapar, yemin ederek resmen avukatlık görevine başlayan oğlu Bayram Can Çapar’a cüppesini kendisi giydirdi.
Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, törende yaptığı konuşmada, ülkenin içinde bulunduğu durumun yarattığı sorunları ortadan kaldırmak adına mesleki açıdan genç meslektaşlarının omuzlarına büyük bir yük bindirdiğini vurguladı.
“İçinde yaşadığımız coğrafyanın olumsuzluklarını hepimiz biliyoruz. Öncelikle 3 gün önce şehit düşen askerlerimize rahmet diliyorum, ruhları şad olsun. Ülkenin bekası, bütünlüğü için canlarını ortaya koyuyor ve şehit oluyorlar. Maalesef kasıtlı kurşunların hedefi olan meslektaşlarım var. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum.
Bütün bu yaşanılanlara rağmen hukuk diyoruz. Hakkın tecellisi için, hakkı hakkın sahibine vermek için biz avukatlar içinde bulunduğumuz tüm olumsuzluklara rağmen layıkıyla hizmet üretmeye çaba sarf ediyoruz. Ne yapıyoruz KHK ile sınırlandırılan savunma hakkına rağmen savunma hakkının kutsallığından bahisle duruşma salonlarında hizmet üretiyoruz. Savunma hakkının kısıtlanması avukatın mesleğini icrasına yönelik engeldir. Ancak, burada asıl mağduriyet hak sahibi yurttaşın hakkının teslimi konusunda avukatın görevini ifa edememesinden dolayı yaşayacağı olumsuzluktur. Sonuçta biz kimin için hizmet üretiyoruz? Yurttaşımız için. Dolayısıyla hakkın sahibi kendi hakkına ulaşırken avukatına yaşatılan kısıtlamalardan dolayı belki hak kaybına uğrayacaktır. Sakın ola ki bunlar sizde yılgınlık yaratmasın.
Bir ülkenin demokratik hukuk devlet olduğunun göstergesi avukatlarının savunma yaparken yaşadığı bağımsızlıktır. Adına demokrasi denen birçok demokraside, ülkede şaşalı duruşma salonları, adliye sarayları vardır ama orada avukatlar hizmet üretirken evrensel hukuk normlarının kendilerine tanıdığı yetkileri kullanamazlar. Bu yüzden biz de Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti özelliklerimizi avukatlarımıza tanıdığımız haklardan ve yetkilerden bahsederek belirli bir noktaya taşıyacağız. Bu sorumluluk da tabi ki sizlerde olacak. Bizler bugüne kadar yol gösterme adına belki bir şeyler yaptık ama sizlerle daha güçlüyüz, sizlerle daha güzel şeyler yapma arzusu içindeyiz” dedi.
Bozkurt Noterliği görevine başlayan ve avukatlık fiilen bırakan Bekir Çapar da mesleğini oğlu Bayram Can Çapar’a bırakmanın heyecan ve gururunu yaşadı. Çapar, oğluna ve genç avukatlara “Adalet hizmeti kesintisiz, koşulsuz olmalı. Yetim ve kul hakkına dokunmayın ayeti kerimesi vardır. Bu ayeti kerime, adalet hizmetinin ne kadar zor meşakkatli olduğunu göstermektedir. Oğluma ve genç meslektaşlarıma şunu söylüyorum: Şemsi Tebrizi şöyle diyor: Birisi gelir seni sen eder, birisi gelir seni senden eder. Siz onu ondan eden olmayın” nasihatini yaptı.