CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun zamlara tepki olarak faturasını ödememesinin ardından elektriği kesildi. Kılıçdaroğlu;”Onların sesi duyulsun diye bu yola girdim. Bu eylemim, bir sivil itaatsizlik çağrısı da değildir. Bu bir direniştir. Bu sizin hakkınızı arama mücadelesidir. Mücadelem, ülkenin karanlıkta kalan ailelerine, çocuklarına ses olmak içindir. Ama aynı zamanda, dünyanın tüm demokratlarına da bir çağrıdır”dedi. CHP Denizli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın duruma tepkisi, “Karanlığın en koyu yeri, şafağın sökmesine en yakın olduğumuz andır” oldu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde yaptığı açıklamada evinin elektriğinin kesildiğini belirterek saat 21.00 sıralarında açıklama yapacağını duyurmuştu. Kılıçdaroğlu, merakla beklenen açıklamayı lüks lambası ışığıyla aydınlatılan evinde gerçekleştirdi.
Merhaba, evimize hoş geldiniz. Eşimle birlikte sizleri selamlıyoruz. Büyük bir toplumsal sarsıntının ortasındayız. Yani fırtınanın tam gözündeyiz. Saraylı eşkıya holdinglerin cepleri dolacak diye, halkın elektrik gibi, gıda gibi temel hakları gasp edildi bu ülkede. Elektrik dağıtım şirketlerinin büyük bir bölümünü 5’li çeteye verdiler. Mesela, Cengiz Holding 8 yılda kamudan tam 2 milyar 295 milyon 311 bin lira değerinde 37 ayrı elektrik enerjisi ihalesi almış. Adrese teslim 37 ihale sonucu, kazandığı milyarlarla halkın mutfağına göz koymuş. Sevgili halkım, Cengiz gibiler paralarına para katarken, milyonlar faturalarını ödeyemeyecek hale getirildi bu ülkede. Aç gözlü çetelere karşı insanlar çok öfkeli. Girdiğimiz bu çağın ismi zaten öfke çağı. Dünya da aynı girdabın içinde. Tüm dünyada zengin azınlıklar, halkların sosyal, siyasi ve çevresel refahını baltalıyor. Temel insan hakları gasp ediliyor. Vatandaştan alıyorlar, alıyorlar, servetine servet katıyorlar.
Zaten zenginler daha zengin, yoksullar da daha yoksul hale getirildi. Bakınız bu zenginler servetlerinin yüzde 1’ini bağışlasalar, dünyada okula gidemeyen tüm çocukların eğitim masrafları, hem de sağlık hizmetlerinin tümü karşılanır. Benim kavgam işte bu adaletsiz düzenle.Dünyadaki bütün demokratların, adalet peşinde koşanların, demokrasiyi savunanların da bu kavgada omuz omuza vermesi gerekiyor. Zengini daha zengin, fakiri daha da fakirleştiren bu sistem artık miadını doldurdu. Neoliberalizm artık can çekişiyor. Hiç kimse, hiç kimse olarak görünenlerin, sıradan insanların öfkesine yenilmek üzere bu neoliberalizm. Onun için, imkansız olarak görünen düşüncelerin, fikirlerin zamanı gelmiştir. Günümüzde devletler, fakirleşen vatandaşın temel ihtiyaçlarını koruma altına almakla yükümlüdür. Bu millete yatırımdır. 21. yüzyılda temel ihtiyaç harcamalarına masraf gözüyle bakamazsınız. Halkın temel hakları da aç gözlü çetelere, holdinglere bırakılamaz.
Türkiye’de 4 milyona yakın abonenin elektriğinin kesildiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:”Onların sesi duyulsun diye bu yola girdim. Bu eylemim, bir sivil itaatsizlik çağrısı da değildir. Bu bir direniştir. Bu sizin hakkınızı arama mücadelesidir. Mücadelem, ülkenin karanlıkta kalan ailelerine, çocuklarına ses olmak içindir. Ama aynı zamanda, dünyanın tüm demokratlarına da bir çağrıdır.Eşimle birlikte 1 hafta boyunca karanlıkta kalacağız. Adalet için bu ülkede kilometrelerce yol yürüdüm. Halkımın acısını yaşamak için şimdi karanlıkta oturacağım. Tereddüt ediyor muyum? Asla. Ben ne ağzımda gümüş kaşıkla doğdum, ne de sonradan saraylara yerleşip sefa içinde yaşadım.”
CHP Denizli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’nın duruma tepkisi,”Karanlığın en koyu yeri, şafağın sökmesine en yakın olduğumuz andır” oldu.