CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından, CHP Çocuk Hakları Politika Belgesi çalışmaları kapsamında; 45 Belediyenin Çocuk Meclisleri ve Kent Konseylerinden 80 çocuğun katılımıyla “Çocukları Dinliyoruz” toplantısı gerçekleştirildi. Çocukların tespitleri, talepleri, hayalleri ve beklentilerinin dinlendiği çevrimiçi toplantının sonuçları raporlaştırılarak MYK’ya sunuldu.
Raporda yer verildiği üzere; yetişkinlerin çocuk haklarını önemsemediği, çocukları ilgilendiren kararlarda çocuk katılımı” ilkesinin gözetilmediği, çocukların yoksulluk, barınma, eğitim, sağlık, çevre, sosyal haklar konularında yaşadıkları sorunlar, oyun hakkı başta olmak üzere haklarının yok sayılması öne çıkan başlıklar oldu. Çocuklar sadece çocuklar konusunda değil, ihmal ve istismar, çocuğa yönelik şiddet, gelecek kaygısı, çocuk işçiliği, ayrımcılık ve ötekileştirme yanısıra Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma, eğitim sistemine, ekonomik krize, gelecek kaygısına, genç işsizliğine, yoksulluğa dair tespitleri ve önerileriyle CHP’den ve yetişkinlerden beklentilerini dile getirdi, Çocuk Meclislerinin ve Çocuk Belediyelerinin yaygınlaşmasını istedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, çok verimli bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek “çarpıcı ve gerçekçi yorumlarıyla ülkenin içinde bulunduğu durumda biz yetişkinlerden haklarının gözetilmesini ve özellikle çocukları ilgilendiren konularda çocukların görüşlerine başvurulmasını isteyen çocuklar için çocuklarla birlikte politikalar geliştirmek temel hedefimizdir” dedi.
Çocuk Meclisi olan ya da kurulma aşaması devam eden, Kent Konseyleri çocuk-gençlik meclislerinde yer alan çocuklarla yapılan çevrimiçi toplantıda, CHP Çocuk Hakları Politika Belgesi taslağına katkı sunacak görüşler dile getirildi. Toplantıda çocuğun “üstün yararı ve katılım ilkesi” gözetildi. Raporda yer alan; çocukların gözünden, çocukların ifadeleriyle sorunlar ve çözümler:
“Sen çocuksun sus anlamazsın deniyor.”
“Çocuklar arasında ayrımcılık yapılıyor. Mesela erkekler bazen kızlardan daha üstün görülüyor.”
“Bazen de ailelerin maddi durumu kötü olduğu için bazı çocuklar çalışmak zorunda kalıyor. Çalışmak yerine onların da okula, parka gitmesini istiyorum.”
“Herkesin eşit olmasını istiyorum mesela babam bana bir şey alabiliyorsa arkadaşımın babası da ona aynı şeyi alabilmeli”
“Doğada daha fazla vakit geçirebilmeyi istiyorum. Çünkü eğitim sadece okulda verilmemeli. Puan, karne, sınav, ödev bunlar çok fazla zorluyor bizi ve kendimize zaman ayıramıyoruz. Kendi zamanımızı özgürce yaşama hakkımız elimizden alınıyor. Bilgi kaynaklarımız sadece kitap ve okullar olmamalı. Okul merkezli yaşamak istemiyorum. Doğayla bağ kurmak istiyorum.”
ÇOCUKLARIN ÖNERİLERİ