Denizli’nin Çal ilçesi Hançalar mahallesi diş teknisyenleri ile ünlüdür. Öyle ki Türkiye’nin dört bir yanında Hançalarlı diş teknisyenleri vardır. İşte onlardan bir tanesi Süleyman Abbak’ın hikayesini değerli okurlarımız için hazırladık. Süleyman Abbak diş teknisyenliği ile başlayan merak üzerine yöneldiği balcılıkta Doğarı markası ile bir dev haline gelmesini Egeyön TV’de anlattı.
Egeyön TV, yine gençlere örnek olacak bir başarı hikayesini konu aldı. Denizli’nin Çal ilçesi Hançalar mahallesinde doğan büyüyen Süleyman Abbak’ın diş teknisyenliğinden Doğarı markası ile bal devi haline gelmesini konu aldık. Süleyman Abbak’ı Doğarı tesislerinde ziyaret eden Egeyön TV hikayeyi bizzat sahibinden dinledi.
İşte Süleyman Abbak’ın hikayesi;
Süleyman Abbak hikayesinin başlangıcını şöyle aktardı; “Dişçilikten bir merak üzerine balcılığa başladım. 1987’den beri bu işin içindeyim. Muğla Dalaman’da başladığımız işimize bugün İzmir Torbalı’da devam ediyoruz. İhracat yaptığımız için her zaman bir ayağımız İzmir’de oluyordu. Torbalı da nispeten bir bal yöresidir. Aynı zamanda Torbalı’ya doğu illerinden de bal gelebiliyor. İlkokuldan çıktığımdan beri çalışıyorum Şuan 78 yaşındayım. Sadece evlendiğimde 1 hafta tatil yaptım ve onun dışında tatil yapmadım.”
Diş teknisyenleri ile ünlü Çal Hançalarlı olan Süleyman Abbak hikayesini anlattı. Abbak; “Diş teknisyeni olarak ilk Sinop’a gittim. Sinop’ta 53 kaldıktan sonra rahmetlik babam tütün dikme zamanı olduğu için geri çağırdı. Otobüsle Çal Hançalar’a gelene kadar 1,5-2 gün geçti. O zaman uzak yerlerde değil kendi bölgelerimizde çalışmaya karar verdim. Daha sonra Burdur’a gidip 3-4 ay çalıştım. Oranın da soğuğu bana göre değildi ve 1967’de Fethiye Göcek’e gittim. Göcek’in küçük olmasından dolayı Dalaman’a geçtim. 2001 yılına kadar Dalaman’da kaldım. Dalaman’da iken sadece dişçilik olmuyordu. Ek iş yapmaya karar verdim. Arkadaşlarımın teşviği ile arıcılığa başladım.” dedi.
Hikayesini anlatan Süleyman Abbak, Türkiye’deki orman yangınlarının bal sektörüne verdiği zararı anlattı. Abbak; “Türkiye’de orman yangınlarının ardından çam balı neredeyse olmuyor. Çam balı yüzde 20 seviyelerine indi ve bu sadece iç piyasaya yetiyor. İhracat yeteri kadar olamıyor. Buna karşın çiçek balı Türkiye’de yeteri kadar üretiliyor.” dedi.
Kekikten bal üretimi hakkında konuşan Abbak; “Kekik balı genelde Çal ve Pamukkale bölgesinde yapılıyor. O bölgede kekik ve kapari ekimi için teşvikte bulunduk. Tarım il Müdürlüğü aracılığı ile fidan dağıtımı yaptırdık. Şuan Çal, Pamukkale bölgesi kekikte dünya birincisi. Bunun hikayesi de Baklan Belediye Başkanı Yusuf Gülsever Tarım İl Müdür Yardımcısı iken yanıma gelmişti. O zaman kekik önerisinde bulunmuştum.” diye konuştu.
Gençlere altın değerinde tavsiyede bulunan Abbak; “Gençler yaptıkları işlerde devamlılığı sağmalılar. Yeni şeyleri imkan oldukça düşünüp, yapmaları lazım. Usanma düşüncesine girmemeliler. İnsanlar gücü yettiği sürece çalışmalılar. Benim işim bitti diyip köşeye çekilmenin bir anlamı yok.” dedi.
Çal’da bal üretiminin yapılabileceğini söyleyen Abbak; “Rahmetlik Çökelez Çal’a çok güzel çamlar dikmişti. Ben zamanında arılarımı götürmüştüm. Çamlarda bal vardı. O çamlara ilaç atmadan bakmaları lazım. İlaçlamazlarsa orada yeni bir bal bölgesi oluşabilir.” diye konuştu.
Tüketici ve üreticilere önerilerde bulunan Abbak; “Tüketicilere marka bal almalarını öneririm. Üreticilerin de belli zamanlarda arılara şeker vermesini öneriyorum. Çünkü şeker arıların besinidir. Belli sürelerde verilmesi gerekir. Ancak bal zamanında bu şekerin verilmemesi gerekir. İlaç kullanılmaması gerekiyor. Çünkü antibiyotik kullanılan ballar denetimden geçmiyor.” “şeklinde konuştu.