enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,1344
EURO
38,0679
ALTIN
2.883,61
BIST
10.073,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Açık
31°C
Denizli
31°C
Açık
Çarşamba Az Bulutlu
32°C
Perşembe Açık
33°C
Cuma Açık
35°C
Cumartesi Açık
35°C

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez’in GEN Kampüs Denizli konuşması

DEGİAD, GEN Türkiye ve HABİTAT Derneği ortaklığıyla Denizli Girişimcilik Zirvesi’ni düzenledi. Dünyada dördüncü ve Türkiye’de ilk GEN Kampüs Denizli’de açıldı. GEN Kampüs açılışında TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez konuşma gerçekleştirdi.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez’in GEN Kampüs Denizli konuşması
17.10.2022
A+
A-

İşte TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez’in konuşması;

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü ile başlamak istiyorum. ‘Sizler yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız da beni izleyeeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla yorulmazlar. Türk gençliği amaca, bizim ülkümüzde durmadan, yorulmadan yürüyecektir.’ sözünden yola çıkarak ülkemizin geleceğinin emin ellerde olmasını istiyorsak, gençlerimizin fikirlerine, hayallerine ve beklentilerine uygun atmosferi oluşturmalıyız.

Dijitalleşen dünyamızda bilgi ve düşün çok önemli ancak tek başına önemli değil. Okul öncesi eğitime önem verirken, öğrenme kültürünün de girişimciliğin temeli olan özgür düşünce ve kültür sanat buluşmasını sağlamalıyız. Gözden kaçsa da yaratıcılık temeli girişimcilik kültürü aileden başlıyor ve eğitim hayatıyla gelişerek devam ediyor. Felsefe, mantık ve güzel sanatların okul müfredatında olması matematik, fizik ve yabancı dil kadar değerlidir. Aile ile başlayan ve okulla devam eden girişimcilik ekosisteminin önemli bir paydaşı da sivil toplum kuruluşlarıdır. Sivil toplum kuruluşlarının toplumun bilinçlendirme ve farkındalık yaratma sorumlulukları tam da bu noktada devreye girmelidir. Girişimcilik ekosistemi bir puzzle parçaları gibi bir çok paydaşın yarattığı değerle büyüyor. Geçmişte üniversite kampüslerinde teknokentler aracılığı ile filiz veren girişimcilik ekosistemi bugün birçok paydaşın katkısıyla güçlü bi yapıya dönüştü. Teknokentlerin yarattığı ivme büyük teknoloji şirketlerinin sürüklediği ekosistem, iş dünyası ve STK’ların kurduğu küresel iş birliği sayesinde kök salıyor. İşte böyle kök salma hikayesinin aktörleri olan GEN Türkiye ve Habitat tarafından düzenlenen, DEGİAD’ın ev sahipliğinde Denizli girişimcilik etkinliğinde olmaktan mutluyum.

Dijital dönüşümün getirdiği yaratıcı inavasyon, yeşil dönüşümün öne çıkardığı sürdürülebilirlik temelli iş uygulamaları ve toplumsal dönüşümün ortaya koyduğu insan odaklı ekonomi anlayışı içerisinde üretim, tedarik zinciri, ticaret ve rekabet bütünlüğü ile yeniden tanımlanıyor. Küreselleşen ekonomide ülkeler strateji ve politikalarını yeraltı kaynakları gibi maddi kaynaklardan ziyade potansiyeli sınırsız olan sosyal ve beşeri kaynaklar üzerine konumluyor. İnsan gücü, zeka, teknolojik veri analizi ve entellektüel sermaye değer üretiminde petrolün, doğalgazın,madenlerin yerini alıyor. Tüm bu sosyal ve beşeri kaynakları değere dönüştüren rafineri girişimciliktir. Girişimciliği bir felsefe ve ekosistem olarak ele aldığımızda, işlediğimizde bir ülkenin beşeri sermayesin potansiyelini açığa çıkarabilmemiz mümkündür. Bunun en somut örneği; maddi kaynaklar açısından çok elverişli olmayan coğrafyada bulunup, beşeri kaynaklarını girişimcilik aracılığı ile geliştiren İsrail’dir. İsrail, ülkemiz gibi küreselleşmenin dünyayı değişime uğratmaya başladığı 21. yy başında orta gelir tuzağına takılmış bir ülkeydi. Start-up kültürünü ve onu besleyen unsurlarını son 30 yılda başarıyla inşaa eden İsrail, orta gelir tuzağını aşmayı ve 50 bin Dolar milli gelire ulaşmayı başardı. Sadece geçtiğimiz yıl 21 milyar Dolar üzerinde teknoloji yatırımını kendisine çeken İsrail’in bu başarısında girişimcilik kültürünün hayati bir rol oynadığı açıktır. Ülkemiz İsrail örneğini çok daha ileriye taşıyabilecek potansiyele sahiptir. Türkiye’de 2001 sonrası Avrupa Birliği odağı ile gerçekleştirilen reformlar ekonomiyi 10 yıl süreyle dikkat çekici noktaya taşımıştı. Aynı zamanda demokrasi endeksimizin de yükselmesi ülkemizi orta gelir tuzağını aşma noktasına getirmişti. 2011 yılından sonra yaşadıklarımız demokrasi ve ekonomi uyumunu bozarken, ülkemiz ne yazıkki orta gelir orta demokrasi ve orta eğitim tuzaklarına katıldı.

Atatürk’ün sözleri noktalıyorum; ‘Gençliği yetiştiriniz, onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Özgür fikirler uygulamaya geçtiği zaman Türk milleti yükselecektir.’

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.