Denizli’nin önde gelen üretim merkezlerinden Aki Çelik’in ortağı, Merkezefendi Belediyesi’nde AK Parti Grup Başkanvekili, Denizli Ticaret Odası’nda ve Makinacı Sanayici İş İnsanları Derneği’nde yönetim kurulu üyesi Yavuz Aki yaptığı çalışmalarlar dikkat çekiyor. Aki, savunma sanayisinde bir Denizli markasının olmasını sağlayan şirketinin üretimini Egeyön TV’ye anlattı. Aki işini; “Türkiye’de söz sahibiyiz. 57 yıllık 2’nci kuşak bir şirketiz. Bizim işimiz çeliğe şekil vermek.” diye tanımladı.
Denizli iş dünyası günden güne Türkiye’de ve dünyada söz sahibi olmaya devam ediyor. Bu anlamda dikkat çeken şirketlerden biri de Aki Çelik. Aki Çelik firmasının başarı öyküsünü Aki Çelik’in ortağı, Merkezefendi Belediyesi’nde AK Parti Grup Başkanvekili, Denizli Ticaret Odası’nda ve Makinacı Sanayici İş İnsanları Derneği’nde yönetim kurulu üyesi Yavuz Aki Egeyön TV’de Gazeteci Ahmet Deda’ya anlattı.
İşte Aki Çelik’in hikayesi;
Aki Çelik’i anlatır mısınız?
Aki Çelik, 1966 yılında Kaleiçi’nde babam Halil Aki ve 2 kardeşiyle birlikte küçük bir demirci atölyesi olarak kuruldu. Ziraat aletleri üreten bir firma olarak işe başladı. Zaman içinde babam ve amcalarımın girişimleri ile imalata yönelik çalışmalar yapıldı. Tarımın dışında inşaat, sanayi, maden, mermer ocakları gibi sektörler ürün yaparak bugünlere geldik. 3 bin metrekare kapalı alanımızda, 45 personel ile üretime dayalı çalışıyoruz.
Aki Çelik neler üretiyor?
Ürün çeşidimiz hem adet hem sektörel olarak fazladır. Taşçı manivelası, balyoz, balta, mermer halat kesme makasları, kömür ocakları için maden kazması, pikör uçları, inşaatlarda kullanan keserleri üretiyoruz. Türkiye’de ilk mıknatıslı keseri ürettik. Çiviyi elle tutmadan çakma kolaylılığı sağlıyor. Belgeli bir ürünümüzdür. Bu konuda Türkiye’de söz sahibiyiz. 57 yıllık 2’nci kuşak bir şirketiz. Bizim işimiz çeliğe şekil vermek. Orman Genel Müdürlüğü’nün kullandığı dikim, ağaç üretimi, kesimi, toprağı işlemede kullandığı el aletleri balta, çapa, tırmık gibi ürünleri Türkiye çapında üretiyoruz.
Yaklaşık 2 ay önce Almanya’da hırdavat fuarına katıldık. Bu bizim ilk yurt dışı fuarımızdı. Babamızın etkisi ve gayreti ile Türkiye’de bizi tanımayan yok. Artık milli duygularımızla, zamanının geldiğini düşünerek, ihracata başlamamız gerektiğini düşündük. Müşterilerimiz vasıtasıyla Suriye, Kuzey Irak, Kıbrıs, Bulgaristan, Kazakistan, Özbekistan’a ürün gönderiyorduk. Yaptığımız işin katma değerini artırmak ve dövizi ülkemize getirmemiz gerektiğini düşünerek fuara katıldık. Oradan sonra siparişler aldık. Arnavutluk, Almanya, İsveç’e numune gönderdik. İhracat uzun soluklu bir iş. İhracatın ekimini yaptık, hasadını 2023’te yapacağız. İhracat personelimizi kadromuza dahil ettik. 3’ncü kuşağımız işe dahil oluyor. Ağabeyim oğlu bilgisayar mühendisliği, küçük oğlu uluslararası ticaret, benim oğlum İngilizce makina mühendisliği okuyor. Üçünü de fuara götürdüm ve standı onlara emanet ettim. O fuara 40 farklı ülkeden ziyaretçi geldi.
Saha Expo Savunma & Havacılık Fuarı’na katıldınız, neler gördünüz?
Geçtiğimiz ay MAKSİAD Başkanımız Mehmet Sarı ile birlikte savunma fuarına katıldık. Fuarda ayrı bir gurur yaşadım. Benden çok Mehmet Başkanım gururlandı. Fuar alanındaki askeri araçların tümünün üzerindeki araç üstü ekipmanların tümü Aki Çelik’e aitti. Ürütmek çok büyük bir zevk. Bunun yanında savunma sanayisinde Türkiye’nin göz bebeği olmuş savunma sanayi markalarının bizim ürünlerimizi kullanması gurur oldu. Araç üstündeki kazma, balta, manivela, kürek gibi ürünlerin tedarikçisi olmak bizim için mutluluktur.
Aki Çelik’te işler bu kadar yoğun iken DTO yönetimine girdiniz. Neden? Sektörünüzü daha iyi tanıtmak için mi oradasınız?
Ticaret Odası’nda meclis üyesiyim. Uğur Başkanımızın takdiri bu dönemde yönetime geldik. Mecliste ve yönetimde gençleşme oldu. Sektörün öncüleri orada. Bizim amacımız Ticaret Odası’na gelip gitmek değil. Oda yönetimi her şeyi göremeyebiliyor. Bazı firmalarımız çok değerli ürünler yapıyor. Kimse tanımıyor o da kendini tanıtamamış. Biz onları bulup çıkarıyoruz.
MAKSİAD yönetiminde görev alıyorsunuz. Denizli’deki makinacılar yeterince sesini duyurabiliyor, sanayide yerini alabiliyor mu?
Yerimizi almaya başladık. Gürlek’in karşısında Makina İhtisas OSB’nin kurulumu için çalışma yapıyoruz. Denizli Sanayi Odası’nın önceki başkanı Müjdat Keçeci ‘Makinacılar sokakta montaj yapıyor’ derdi. Hakikaten durum böyleydi. Artık bu sektörün kümeleşmesi gerekiyor. Denizli de makinada söz sahibi oluyor. Makina ve kablo sanayisi gün geçtikçe büyüyor. İthalattan fazla ihracat yapar hale geldi. Ham demiri makinaya çeviriyoruz. Servis, yedek parça, bakım ile müşteri ile köprü kuruyorsunuz. Denizli’nin ihracat hedeflerini makinacılar çok rahat tamamlar. Mermer makinalarının üreticileri günden güne çoğalıyor. Artık İtalya’dan mermer makinası almıyoruz. Biz üretiyoruz. Tarımda, kuru yemiş makinaları üretiyoruz. Makinacılarımız dünya ile entegre olmuş durumda.
Fuarların sektöre katkısı nedir?
Denizli günden güne fuar merkezi oluyor. Artık şehirdeki fuar merkezi bize yetmiyor. Bu iş sadece belediyenin görevi değil. STK’lar da bu işin içinde olmalıdır. Mevcut fuar merkezimizi teknik ve fiziki olarak büyütmek gerekiyor. Başka bir yerde daha iyisini yapmak gerekiyor.
Siz aynı zamanda siyasette aktif rol alıyorsunuz. İş dünyasındaki gençlere siyasete girmeyi öneriyor musunuz?
Benim siyasete girişim aileden geliyor. Gençlere siyasete girmeyi öneriyorum. Siyasete bir bakış açım var. Eleştirmek çok kolaydır. Sen ondan daha iyi yapacağına inanıyorsan o zaman sen de gir. Birisin hizmet etmek, birilerinin derdiyle dertlenmek içinde varsa siyaset yapması gerekir. Siyaset çözüm üretmek sanatıdır. Aynı zamanda siyaset vakit işidir. Ben ağabeyim ile ortak olmasam zaman ayıramam. İşimizi ihmal etmeden, zaman planlaması ile siyasete zaman ayırmak gerekiyor. Ben AK Parti il yönetiminde bulundum. İl başkan yardımcılığı yaptım. Meclis üyesi seçildim. Şuanda Merkezefendi ilçesinde AK Parti Grup Başkanvekili olarak görev alıyorum. Doğru yapılana doğru, yanlışa biz bu işin karşısındayız diyoruz. Siyaset vebali olan bir iştir. Binlerce kişinin oyları ile oraya geldik.