enizli’de Çamlık Futbol Kulübü tarafından geleceğin yıldız futbolcularının yaşadığı sorunlara yönelik çözüm için “Çocuk ve Spor” konulu seminer düzenlendi.
Denizli’de Çamlık Futbol Kulübü tarafından “Çocuk ve Spor” konulu seminer düzenlendi. Seminere Prof. Dr. Sebahat Bayrak Kök, Psikolog Asilhan Öksüz ve Fenerbahçe Alt Yapı Oyuncu Gözlem Departman Sorumlusu Serkan Görgeç’in konuşmacı olarak katılmasının yanı sıra birçok veli ve futbolcular katılım gösterdi. Özellikle alt yapıda mücadele eden futbolcuların aileleri ile olan ilişkileri, ailelerin futbol kulüpleriyle olan ilişkileri ve ailelerin antrenörler ile olan ilişki ile küçük yaştaki futbolcuların daha başarılı olmaları için alınması gereken tedbirler yaşanan sorunlar ve uygulamalarda yaşanan sıkıntıların ele alındığı seminer, büyük ilgi gördü. Seminerde konuşmacılar, futbolcuların ve ailelerin sorularını cevaplandırdı. Etkinlik sonunda konuşmacılara günün anısına, Çamlık Futbol Kulübü tarafından plaket verilip, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Etkinlikte futbolculara ve ailelere seslenen Çamlık Futbol Kulübü Kurucusu Şenol Ünlü, Çamlık Futbol Kulübü’nün kuruluşunun üzerinden 15 yıl geçtiğini belirterek, “Bu sürede iyi futbolcular yetiştirdik. Şu ana kadar beş milli futbolcumuz oldu. Kısa sürede bu sayının artacağını düşünüyorum. Bizim işimiz sizleri iyi bir sporcu haline getirmek. Bizim kulüpte kontrol listemiz dahi yoktur. Çocuklar 15 yıldır düzenli olarak geliyorlar. Tabi bu süreç tek başına olmuyor. Bizim görevimiz, misyonumuz çocuklara spor yaptırmak, örnek olabilmek. Futbol her yerde öğrenilebiliyor. Çocuklar internetten futbolu öğrenebiliyorlar ama biz onlara örnek kişiler olmak istiyoruz. O konuda da kulüp olarak başarılı olduğumuz düşünüyorum” dedi.
Teknolojinin herkesin hayatına bir şekilde girdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sebahat Bayrak Kök de, “Hepimizin elinde bir telefon bir tablet ama bunları çok iyi kullanmamız gerekiyor. Bütün bunları yaparken benim sizden ricam. Bir okul okuyorsunuz. Bilgiler alıyorsunuz ama şunu lütfen unutmayın. Hiçbir okul ve hiçbir öğretmen hayat okulu için gerekli tüm bilgileri size vermeyecektir. O bilgileri hayatın içinden almak zorundayız. İşte bu yüzden hayat okulunda başarılı olmak zorundayız. İki şeyi bir birinden ayırdığımızda yani hayat okulu ve normal okulu o zaman ikisinin arasındaki farkları çok daha iyi görürüz. Bu gün çok iyi başarılı sporcular var hem spor alanında çok başarılı hem de fen lisesine birincilikle giren sporcular var. Hayat okulu ve seçtiğimiz alanlar ve diğer şeyler yan yana gitmeli” ifadelerini kullandı.
Seminere konuşmacı olarak katılan Psikolog Asilhan Öksüz, ‘Çocuklar arasında kıyaslama yapılırsa bu çocukta ne gibi etki yapar, nasıl yaralar açar’ şeklindeki soruya, “Ailelilerin bu yaklaşımda bulunmasının en temel nedeni çocuklarımızın kapasite ve yeteneklerini görmezden gelip onlardan beklenti içinde olmamız. İster istemez bu beklenti o çocukta uzaklaşma ve kendini yalnızlaştırma duygusu ortaya çıkıyor. Hayatta kendisini ailesine ebeveynlerine kabul ettirmek için kendisini sürekli övgü alabileceği, ailesinin istediği standartlara uydurabilmek için onların dediklerini takip edebileceği, yeniliklere kapalı sadece toplum tarafından kabul edilebilen, toplum tarafından onaylanabilecek şeyler üzerinde durmayı sürdürmek zorunda kalıyor. Buda çocukta sahte ben diyebileceğimiz bir algı oluşturuyor. Hayatı boyunca ailesi ya da birileri tarafından yönetilmeye mahkum şeklinde devam ediyor” şeklinde cevap verdi.