enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Az Bulutlu
9°C
Denizli
9°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
9°C
Pazartesi Açık
10°C
Salı Açık
13°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
15°C

Gülistan Akyol Ay yazdı: Siyaset Psikolojisi üzerine (1)

Gülistan Akyol Ay yazdı: Siyaset Psikolojisi üzerine (1)

Son zamanlarda hepimizin gündemi benzer olmaya başladı. Oturup arkadaşlarımızla sohbet ederken, sosyal medya ve haber takip ederken seçimler ve siyaset konuşuyoruz.

E tabii ki insanın, düşünebilen ve duyguları olan canlının, olduğu her alanda olduğu gibi siyasetin de bir psikolojisi var. Matematikten, iktisattan, sosyolojiden etkilenen siyaset elbette ki bireylerin ve toplumların psikolojik durumundan doğrudan etkilenir ve doğrudan etkiler. Siyaset psikolojisi çalışmaları kitlelerin davranışlarını anlamaya hatta belki yönetmeye yardım eden en büyük araçlardan biridir.

Bu konulardan birisi oy verme yani seçmen davranışı. Kitleler nasıl, neye göre oy kullanıyor? Bir kere kendinizi yakın hissedip oyunuzu verdiğiniz parti her seçimde sizi tekrar ikna etmek zorunda kalıyor mu? Bununla ilgili yapılan ilk araştırmalarda oy kullanma davranışının kişinin içinde bulunduğu sosyoekonomik ve kültürel çevrenin bir sonucu olarak görülürdü. Sonraki araştırmalarda buna bir de “partiyle özdeşleşme” adı verilen bir kavram eklendi. Angus Campbell ve meslektaşları Michigaan üniversitesinde yaptıkları çalışmada seçmenin sosyoekonomik durumunun ya da içinde bulunduğu çevrenin oy verme davranışını doğrudan etkileyen tek şey olmadığını ortaya koydu. Buna göre kişiler çoğunlukla erken yaşları itibariyle belirli bir siyasi yapılanmaya, partiye yakınlık duymaya başlıyorlar ve bu uzun dönemli duygusal yakınlığa dönüşüyor. Çoğunlukla çevremizde konuşulan siyasi sohbetler, ebeveynlerimizden, idol aldığımız bir akrabamız ya da komşumuzdan dinlediklerimiz ya da lisede dahil olduğumuz arkadaş grubu gibi sosyal etkenler sayesinde tek bir partiye, siyasi yapılanmaya, ideolojiye bağlılık geliştiriyoruz ve bu bağlılık hayatımız boyunca oy verme şeklimizi belirliyor. Bu şekilde partiyle özdeşleşme oluştuğunda ise bireyler istikrarlı olmaya ve değişime karşı direnç göstermeye eğilimli olurlar. O parti ya da ideoloji “sizin” partiniz olduğu için birkaç seçim kaybetmiş, ülke yönetiminde hatalar yapmış ya da hemfikir olmayan politikalar uygulamış olsa da yine de ona oy vereceksinizdir. Partisiyle özdeşleşmiş bireyler parti ve parti yöneticileriyle ilgili hoşlanmadıkları bilgileri görmezden gelmeyi, çoğunlukla görmek istedikleri olumlu yanlarını ön plana çıkardıkları gözlemlenir. Kişiler inandıkları değerlere ters düşecek şekilde davranmaktan hoşlanmazlar dolayısıyla karşılaştıkları bilgilerin inandıkları şeylerle ters düşmemesine dikkat ederek bir “algıda seçicilik” örneği gösterirler.

Tüm bunlar kime oy vereceğimize nasıl karar verdiğimizi doğrudan saptamasa da seçmen tercihini tahmin etmeye yardımcı olur.

Vaktinin çoğunu siyasi gündemle geçiren bir ülkenin halkı olarak bir de olaya bilimsel yönlerden bakalım mı?

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.