Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarım Ana Sanat Dalı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şöhret Aktepe, bu yıl ilkbahar ve yaz kreasyonlarında her renk, çok renklilik olsa da ‘Yeşil ve Turuncu’ renklerin öne çıkacağını söyledi.
Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) tarafından bu yıl 6. Kez yarışmayı “3DREAMS” temasıyla düzenlenen Ev ve Plaj Giyimi Tasarım Yarışması’nın jüri üyesi olarak kente gelen Yrd. Doç. Dr. Şöhret Aktepe, “Günümüzde moda kültürü tekrar ediyor. İlkbahar ve yaz için tasarlanan kıyafetlerde çok renklilik her zaman kullanılsa da, her şeyden biraz olması gerekiyor. Yeşil ve turuncu renklerin bu yıl ilkbahar ve yaz tasarımlarında sıkça kullanılmasını bekliyoruz” dedi. Kendisinin de çalışma alanı olan Osmanlı Kumaşlarının geçmişinin 16. Yüz yıla kadar dayandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Şöhret Aktepe, dünyaca tanınan çok ünlü modacıların, modellerinde Osmanlı desenlerini ve motiflerini kullanmaya başladığına dikkat çekti.
Türklere has olan bu motiflerin Avrupalılar tarafından da sahiplenmeye çalışıldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Aktepe, “Günümüzde, klasik Osmanlı Saray kumaşları ve Osmanlı motiflerinden yapılan kumaşlar, kaftanlar dünyanın çeşitli yerlerindeki müzelerde ve kişisel koleksiyonlarda çok değerli sanat eserleri arasında yer almaktadır. Osmanlı saray kumaşları, globalleşmenin etkisiyle, kültür ve sanattaki tekdüzeliğe ve monotonluğa karşın; desenleri, renkleri, kumaş kalitesi kısaca sanat üstünlüğü ile gün geçtikçe değer kazanıp dikkat çekmektedir. Bugün dünyada, kumaş tasarımcılarına da kendine has görünümü ile ilham vermektedir. Ancak, çoğu zaman Osmanlı motifleri, İslami motifler veya Orient (doğuya özgü veya şark) deseni olarak genelleştirilmiştir. Dünyada, İran sanatı, Arap sanatı, Hint sanatı ve daha bir çok ülkenin sanatı ayrı ayrı incelenmiş fakat Osmanlı sanatı birkaç Batılı sanat tarihçi dışında tanınmamış hatta ? Türk sanatı var mıdır ? şeklinde tartışmalar yapılmıştır” dedi.
Orta Asya’da başlayıp, beylikler döneminde devam eden, Selçuklu Devletinde gelişen, son olarak ta Osmanlı İmparatorluğunda, 16.yüzyılda en verimli çağını yaşayan Türk Sanatı’nın, çok köklü ve zengin bir geçmişe sahip olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Şöhret Aktepe, şunları söyledi “Buna rağmen, Türk sanatı ve Türk kumaş sanatı, diğer ülkelerin sanatları kadar özgün bir sanat olarak tanınmamaktadır. Günümüzde, batı kaynaklı kumaşlar incelendiğinde, birebir Osmanlı üslubu ve motiflerinden yararlanıldığı görüldüğü halde, Osmanlı motifleri çoğu kez başka ülkelere mal edilmiştir. Araştırmada, kaynaklar el verdiğince kumaş sanat tarihimiz her yönü ile incelenmiştir. Böylelikle kumaş sanatımızı, motif ve desenlerimizi tanıyıp, üst paragrafta bahsedilen karışıklıklara ışık tutması amaçlanmıştır. Araştırmada Osmanlı kumaş sanatı, Orta Asya ve Anadolu’dan günümüze kadar, motiflerin çıkış şekillerinden, geçirdiği evrelerle birlikte, etkilediği ve etkilendiği ülkelerle şekillenişi, her yönü ile incelenmeye gayret edilmiştir. Bu amaçla, tarihi belgeler ve kitaplar incelenerek, günümüz kumaşları gözden geçirilmiş ve dünyada, Osmanlı saray kumaş ve motiflerinin yeri ve etkisi araştırılmıştır. Denizli’de yöresel kumaşlar bakımından zengin. Özellikle Buldan ilçesinde üretilen el dokuması kumaşları yakından incelemiştim. ” dedi.