Beyaz Sahne Sinemaları’ndaki filmler için tıklayın…
DSM Cinemaximum’da vizyondaki filmler için tıklayın…
Denizli EGS Kongre Kültür Merkezi’ndeki Tiyatrolar için tıklayın…
Denizli Açık Hava Tiyatrosu’ndaki Konserler ve Etkinlikler için tıklayın…
Denizli Route Ekim ayı konserlerini görmek için tıklayın…
Predator Film Konusu
Eski bir Özel Kuvvetler askeri olan Quinn McKenna (Boyd Holbrook) Meksika’da paralı bir görevde bulunduğu sırada bir uzaylıyla karşılaşır, bu uzaylı teknolojisine ait bazı parçaları evine gönderir. Ancak oğlu Rory’nin (Jacob Tremblay) bu paketi yanlışlıkla açması, uzayın en derinlerinden korkunç yaratıkların yeniden dünyaya gelmesine neden olur. Üstelik bu yaratıklar, başka gezegenlerdeki varlıklarla gen havuzlarını genişletmiş, iyice güçlenmiştir. Onları durdurabilecek tek güç, bir grup eski asker ve bir de özel hayatındaki sorunlarla mücadele eden fen bilgisi öğretmeni olacaktır.
The Predator filmi kronolojik olarak, 1990 yapımı Predator 2 ve 2010 yapımı Predators’ın arasında konumlanıyor.
Amerikan istihbarat ajanı James Silva (Mark Wahlberg) ve ekibi, birkaç büyük şehri yok etmeye yetecek miktarda kayıp radyoaktif maddenin yerini bilen ve bir Güney Asya ülkesindeki Amerikan büyükelçiliğine sığınmış Li Noor (Iko Uwais) adlı bir polisi ülkeden kaçırmak için çok tehlikeli bir operasyon düzenler.
Tüm varlığını dişiyle tırnağıyla çalışarak elde etmiş holding patronu Celal’in (Tarık Papuççuoğlu) oğlu Bülent (Mustafa Mert Koç), babasının aksine hiçbir işi beceremeyen bir gençtir. Başarısızlıklarıyla babasını bezdiren Bülent, babası tarafından evinden 1 aylığına evden uzaklaştırılır. Bu süre zarfında gerçek anlamda bir işi kotarmaması halinde mirastan pay alamayacaktır. Bülent çıktığı bu yolculukta, kendi düğününden kaçan Esma (Gizem Karaca) ile tanışacak, birlikte sığındıkları köyde organik bir hayatı ve aşkı keşfedecektir.
Buz Devri’nin sonlandığı dönemde, yani günümüzden 20,000 yıl kadar önce, doğada yaşam koşulları hala ideal seviyeye ulaşmamıştır. Kabilesiyle birlikte ilk bizon avına çıkan genç Keda (Kodi Smit-McPhee) bu av sırasında yaralanıp kabilesinden ayrı düşer. Hayatta kalmaya çalışırken kendisi gibi sürüsünden ayrı kalmış bir kurt bulur. Kurtla Keda arasında bir süre sonra büyük bir dostluk ve güven bağı kurulur, ikili vahşi doğada sayısız maceraya birlikte atılırlar.
Maya’nın aşırı heyecanı yüzünden kraliçe arıyı utandırması, kraliçenin onları Bal Oyunları’na katılmaya zorlamasına neden olur. Oyunları kazanamazlarsa kovanındaki tüm bala el koyacaktır. Maya, Willy ve diğer arkadaşlarıyla birlikte güçlü rakiplere rağmen ekibini şampiyonluğa taşıyabilmek için her şeyini ortaya serecektir.
İlk filmdeki olayların ardından halkın güvenini kaybeden süper kahramanların imajını düzeltmek için Helen yani Lastik Kız seçilmiştir. Lastik Kız şehri kötü güçlerden korurken, Bob (Bay İnanılmaz) evdeki çocuklarla ilgilenme görevini üstlenmiştir. Violet ve Dash’in yanında yeni doğmuş Jack-Jack’in yeni fark ettikleri ve henüz kontrol edemedikleri güçleri, işini iyice zor bir hale getirmiştir. Ancak Screenslaver adında yeni ve zorlu bir düşmanın ortaya çıkışı, Lastik Kız ile birlikte ailenin diğer üyeleri ve Frozone’un hep birlikte yeni rakibe karşı savaşmalarını gerektirir.
12 yaşındaki Hale (Merve Ateş), görenlerin tuhaf bulduğu imajı, tekinsiz hareketleri olan bir çocuktur. Babasını hiçbir tanımamıştır, nitekim babası, annesi hamileyken iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur. Annesi, halası Azra ve yaşlı babaannesiyle yaşayan Hale, bir gece rüyasında babasını görür, babası onu yıllar önce yasak bir şeytani ayinin yapıldığı, dededen kalma Karain Köyü’ndeki bir eve çağırır. Bu rüyanın ardından Hale’de korkunç değişimler gözlemlemeye başlarlar. Bu durumdan halası ve halasının sevgilisi Selim başta olmak üzere herkes etkilenecektir.
Denizci subay ve aynı zamanda ünlü bir dalgıç olan Jonas Taylor (Jason Statham) Mariana Çukuru yakınlarında başına gelen korkunç olayın ardından ekibinin büyük kısmını terketmiş, kendi hayatını kurtarsa da rütbesini, ailesini ve tüm şerefini kaybetmiştir. Görev sırasında gördüğü ve ekibini terketmesine neden olan devasa köpekbalığına ise kimse inanmamıştır. Aradan yıllar geçtikten sonra Taylor, bir başka görev için çağrılır. Eski karısının da mürettebat arasında bulunduğu bir denizaltı, aynı sularda dibe çökmüştür. Ancak karşılaştığı devasa yaratık, Taylor’ın aklından hiç çıkmamıştır, bu yüzden kurtarma operasyonuna katılmadan önce tüm korkularıyla yüzleşmesi gerekecektir.