Pamukkale Üniversitesi 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında ‘15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Paneli’ ve ‘Demokrasi ve Şehitler Anıtı’ açılışını gerçekleştirdi.
Pamukkale Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde 15 Temmuz 2016’da FETÖ Terör Örgütü tarafından yapılan hain darbe girişimi ile yaşanan süreç ve perde arkasında yaşananlar konuşuldu.
Panele, Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Verim, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, Honaz Kaymakamı Zafer Öz, Ak Parti Denizli İl ve İlçe Teşkilatı Yöneticileri, MHP Denizli İl Başkanı Cafer Birtürk ve MHP Denizli İl Yöneticileri, Denizli protokolünden üyeler, Pamukkale Üniversitesi Akademik ve İdari personeli ile çok sayıda öğrenci katılım gösterdi.
Panelin moderatörlüğünü Pamukkale Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kasım İnce üstlenirken, panelist olarak Pamukkale Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Aliyar Demirci, Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman İnan ve Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güney Çeğin katıldı.
Panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, ‘15 Temmuz Şehitleri’ anısına ithafen hazırlanan anma videosu gösterimi ile başladı. Video gösteriminin ardından panel oturumuna geçildi.
İlk olarak ’15 Temmuzu’un Işığında Türkiye’nin Ahlak Meselesi’ konulu konuşmasını yapan Prof. Dr. H. Aliyar Demirci, ‘FETÖ terör örgütü, toplumsal hayatın her sahasına her parçasına girerken orada tutunmak, varlığını ispat etmek ve orayı yönetmek adına o alanın yazılı yazısız ahlakî kurallarını ihtiyaç hissettiğinde çiğnemiştir. İnşa edilen yapının çürüme emareleri göstermesine dair uyarıları, göz ardı etmiştir.
15 Temmuz darbe teşebbüsü bu kirlenmiş yapıyı korumak üzere gerçekleştirilen şiddet eylemleridir. Son otuz sene içinde Gülen grubu, toplumsal hayatımızın her parçasına girmişken, her çeşit meşru, legal organizasyonu kurmuşken son kertede içinden bir suç örgütü de çıkardı. Üstelik kendi eylem biçimleri arasına bir darbeyi de dahil etti. 15 Temmuz hasta bir tarafımızın dışa vurumu, tezahürü. Dindar görünüp ahlakî kaygıları askıya almanın son noktası. Gülenist örgüt eskilerin tabiriyle bunu şeddeli bir şekilde, azamî düzeyde bunu yaşamıştır. Toplum olarak bir muhasebeye, dindarı seküleri bir muhasebeye, bir bütün olarak toplumsal bir pedagojiye ihtiyacımız var.’ şeklinde konuştu.
Panelin devamında, panelist Prof. Dr. Süleyman İnan, ‘15 Temmuz’un Hatırlattığı: Özümsenmeyen Demokrasi’ konu başlıklı konuşmasında, düşünce yapısı olarak darbecilik sorununa değinirken, bunun sebeplerini militer kültür ve anti demokratik cereyanlar veçhesinden açarak nihayet çözüm yollarından biri olarak demokrasi eğitiminin önemi üzerinde durdu. Prof. Dr. İnan konuşmasına ek olarak, darbe karşıtlığının bir koşulu olarak toplumda bir kültürün üretilmesi gerektiğini belirtti.
Panelde son olarak konuşmasını yapan Doç. Dr. Güney Çeğin ise, 15 Temmuz askeri darbe girişiminin şifresini, uluslararası politik-iktisadi konjonktür ile ulusal siyaset arasındaki makasın açılması üzerinden okuyan bir konuşma yaptı. Devletlerin sadece ulusal varlıklar olmadığı, küresel düzene eklemlenmiş yapılar olarak kırılgan bir mevcudiyet gösterdiklerini iddia eden Doç. Dr. Çeğin, Türkiye’deki askeri darbe girişimlerinin Amerika’nın orkestrasyonunda şekillenen biçimlerine tarihsel bazda değinirken, 15 Temmuz’u da 2010 sonrası Türkiye’nin Ortadoğu’da kurucu rol oynamasına ABD – Nato bileşeninin verdiği bir karşılık olarak tahlil etti. Benzeri bir girişimin bir daha yaşanmaması için iç barışın sağlanması, “her türden manevi istismarın devlet katlarından tasfiyesi” olarak laikliğin güçlendirilmesi ve eğitim sahasındaki makro reformlarla bağımsızlıkçı anlayışın şeffaflaşması Doç. Dr. Çeğin’in temel önerilerinden biri oldu.
Panelin sonunda, panelin moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Kasım İnce’ye teşekkür plaketini Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Verim, Prof. Dr. H. Aliyar Demirci’ye Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, Prof. Dr. Süleyman İnan’a Honaz Kaymakamı Zafer Öz ve Doç Dr. Güney Çeğin’e Kale Belediye Başkanı Erkan Hayla günün anısına plaket takdimi yapılarak teşekkürlerini sundu.
Yapılan panelin ardından, Pamukkale Üniversitesi 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitleri Anma Meydanı Açık Hava Amfisi’nde düzenlenen anıt açılışı törenine geçildi. Amfi yanında yer alan 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Anıtı’nın açılışı Müftü Ahmet Hulusi Efendi Camii ve Külliyesi Müezzini Ahmet Sarıkaya’nın okuduğu Kuran-ı Kerim Tilaveti ve ardından Müftü Ahmet Hulusi Efendi Camii ve Külliyesi İmamı Ali Sürüoğlu’nun yaptığı duanın ardından protokol üyeleri anıtın açılışını gerçekleştirdi.
Açılış töreni ardından, anıtın projesini hazırlayan Eğitim Fakültesi Resim-İş Bölümü Öğretim Görevlisi Barış Bozok, yapmış olduğu çalışmanın detaylı bilgisini katılımcılarla paylaştı. Projeye Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ın talebiyle başlağını ifade eden Öğretim Görevlisi Barış Bozok, anıtta 248 şehidimizin isminin tamamının yer aldığını, anıtın projesinin 1 hafta sürdüğünü, yapım aşamasının da 17 günde tamamlandığını ifade etti. Anıtın yapımında kullanılan malzemeler konusunda bilgi veren Öğretim Görevlisi Bozok, mermerden yapılan anıtın, işlemelerin polyester şeklinde rölyeften oluştuğunu, ölçülerininse 3 metre uzunluğa, 5 metre genişliğinde olduğunu sözlerine ekledi.
Yapılan anıt hakkında fikirlerini beyan eden Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ terör örgütü tarafından yapılan hain darbe girişimi sonrasında hayatlarını bu vatan uğruna feda eden kahraman şehitlerimizin anısına Pamukkale Üniversitesi yerleşkesinde hazırlanan bu anıt ile her daim yaşatmak olduğunu söyledi. Rektör Prof. Dr. Bağ, ‘Bizler Pamukkale Üniversitesi ailesi olarak 15 Temmuz 2016 gecesi yaşadığımız terör saldırısını nefretle bir kez daha kınıyoruz ve bu vesileyle, açılışını yapmış olduğumuz bu anıtın demokrasi ve bilimin ışığında ülkemizin ve milletimizin daha ileri medeniyetler seviyesine ulaşmasında katkı sağlamak adına bizlere güç vermesini temenni ediyorum. Bu anıt, bu tür milletimize yapılan hain saldırılar karşısında birlik içinde tek yürek olacağımızın nişanesi olacaktır’ dedi.
Yapılan konuşmaların ardından, törene katılan protokol üyeleri anıt önüne çiçek bıraktı ve hatıra fotoğrafı çektirdi. Tören katılımcılara sunulan pilav hayrı ile son buldu.