İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı koltuğu için yarışan adaylar arasında polemik konusu haline gelen Sayıştay’ın 2017 denetim raporları, Denizli Büyükşehir Belediyesi hakkında da ilginç tespitler içeriyor. 2018 tarihini taşıyan Sayıştay denetim raporlarında Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin gelir tahsilat oranları düşük bulundu. Buna göre tahsil edilemediği için 2016 yılından devreden 26 milyon 356 bin 694 lira ile birlikte tahakkuk eden 57 milyon 336 bin 279 liralık gelirin yüzde 43’lük bir dilimi tahsil edilemedi. Raporun ilgili kısmında “Tahsilat oranlarının düşük düzeyde bulunması kurumun tahsilat sürecinde sıkıntı içerisinde bulunduğunu göstermekte ve bu durum kurum mali tablolarını olumsuz anlamda etkilemektedir” deniyor.
Raporda yer alan tabloya göre İlan ve Reklam Vergisi gelirlerinde 2016 yılından devreden 8 milyon lira civarındaki para ile birlikte 2017 yılı tahakkuku 19 milyon liraya yükseldi. İdare bu paranın sadece 11 milyon liraya yakın bir kısmını tahsil erdebildi. Bu, İlan ve Reklam Vergisi tahsilatının yüzde 56 seviyesinde kalması demek. Belediyenin öteki gelir kalemlerini oluşturan, İdari Para Cezaları’nda bu oran yüzde 22, Taşınmaz Kira Gelirleri’nde ise yüzde 62’lik bir tahsilat performansı görünüyor. Raporda yer verilen gelir tablosuna göre Büyükşehir Belediyesi 2017 yılında tahakkuk eden 57 milyon lira civarındaki gelirin, sadece 33 milyon liralık bölümünü tahsil edebildi. Gelirlerin yüzde 43’lük dilimi, ise tahsil edilemedi.
Rapor, büyükşehir belediyesinin düşük tahsilat performansına getirdiği gerekçelere de yer veriyor. Buna göre 2017 yılında içindeki 24 milyon liralık tahsilat eksikliğinin en başta gelen suçlusu iletişimsizlik ve bürokrasi. Büyükşehir Belediyesinden, tahsil edilemeyen gelirler hakkında Sayıştay’a gönderilen cevapta şöyle deniyor:
“Mükelleflere gönderilen ödeme emrine 15 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde, haciz işlemleri başlatılıp bankalara, tapu müdürlüklerine, emniyet müdürlüklerine, menkul ve gayrımenkul mal varlıklarının tespit edilip haczediliyor. Ancak e-haciz ile ilgili işlemlerin yerel yönetimlerle yeterince paylaşılmamasından dolayı zorluklar yaşanıyor. Örneğin:
İlimiz içerisinde kişilerin en son Mernis adresinde sorgulama yapılabilmekte fakat ilimiz dışında ikamet eden kişilere ait adresler görülememektedir.
Gelir tahsilatını sağlamak için bankaların genel müdürlüklerine belirli sayıda liste göndererek haciz konulması talebi bildirilmekte olup bu da zaman ve kaynak israfına yol açmakta ve bürokrasiyi artırmaktadır.
Haciz işlemleri için tapu sorgulaması sistemimizden yapılabimekte ancak haciz konulması ile ilgili tapu müdürlükleri ile yazışma yapılmaktadır. Bu da kaynak ve zaman israfına yol açmakta ve bürokrasiyi artırmaktadır.
Araç üzerine haciz konulması için Polnet sisteminin belediyemizce görülememesi sebebiyle emniyet müdürlüklerine belirli sayıda liste gönderilerek haciz konulması talep edilmekte olup bu da kaynak ve zaman israfına yol azçmakta ve bürokrasiyi artırmaktadır.
Maaş hacizlerini yapabilmek için Sosyal Güvenlik Kurumu Denizli İl Müdürlüğü’ne mükellefin çalıştığı kurum bilgileri istenilmiş ise de kurum tarafından paylaşımda ulunmamıştır.
Ayrıca özel hukuka tabi alacaklarımız (kira vb.) için ise vadesi geçtikten sonra borçlulara borcuna ilişkin yazılı borç ihtarı gönderilerek ödenmesi sağlanmakta, verilen süre içerisinde borç ödenmediği takdirde takibi konusunra hukuk müşavirliğimiz tarafından İcra ve İflas Kanunu’na uygun olacak şekilde icra takibine konu edilmekte ve borçlular hakkında gerekli haciz ve müteakip icra işlemleri özenle yürütülmekte olup, alacağın tahsili borçluların sahip olduğu mal varlığı değerlerine bağlıdır”
Gelir kayıplarıyla ilgili tespitlerin Büyükşehir Belediyesi tarafından reddedilmediğine dikkat çekilen raporda, Sayıştay, tahsilat performansının yükseltilebilmesi için idare taşınmazlarını kiralayanların borçlarını ödemeyenlerin tahliyesine öncelik verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
