Denizli’de telefon patlaması sonucu çıkan yangın 4 çocuklu aileyi evsiz bıraktı. Yatak odasında başlayan ve kısa sürede tüm daireyi saran alevler evi harabeye çevirdi. Dairelerinin borcunun yeni bittiğini söyleyen anne hayırseverlerden yardım bekliyor.
Olay, Pamukkale ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde 6 Haziran Cumartesi günü gece 04.00 sıralarında 3 katlı bir binanın 2. katında Öztürk ailesinin yaşadığı dairede meydana geldi. Evin yatak odasında şarjdan yeni çıkarılan telefonun bataryasının patlaması sonucu yaşanan yangında, alevler kısa süre de evi sarararak 2 saatte daireyi kullanılamaz hale getirdi. Anne Cemile Öztürk, baba Ali Öztürk ve çocuk yangın sonrası evsiz kaldılar. Yangında evdeki eşyaların tamamı da yanarak kullanılamaz hale geldi.
3 katlı binanın 2. katında yaşayan aile, evleri yandıktan sonra Ali Öztürk’ün babasına ait olan ve üst katta bulunan dairede kalmaya başladılar. Annesini 20 gün önce kaybeden Ali Öztürk babasının da sağlık problemleri olduğundan dolayı uzun süreli kalamayacaklarını dile getirdi. Sonrasında ise ne yapacaklarını bilmeyen ve çaresiz olan aile yardım talep ediyor.
Olayın şokunu atlatamayan ve büyük üzüntü içerisinde olan anne Cemile Öztürk, “Eşim 1 buçukta işten geldi. Yattık. Ben öbür odada uyumuş kalmışım. 3-3 buçuk arasıydı. Telefonum şarjdaydı. Şarjdan alıp geldim. Buraya yatağa yattım. Uyuduktan sonra, belli bir zaman geçtikten sonra elimde bir sıcaklık hissettim. İçeriden duman kokusu gelmeye başladı. Sonra gözümü açtığımda yanımda ufak bir ateş gördüm. ‘Ali kalk yanıyoruz’ dedim ama ne yaptığımı kendim de bilmiyorum. Belki o an üstüne bassak kapanacaktı. Belki hiç bu kadar büyümeyecekti. Ama ikimiz de uyku sersemiydik, dengemizi şaşırdık. Ev yandı. Gözümüzün önünde gözümüz baka baka hiçbir şey yapamadan yaktık, yandı” dedi.
Evlerini yeniden yaptırmaya ekonomik güçlerinin olmadığını ve hayırseverlerden bu konuda destek beklediklerini aktaran Öztürk şunları söyledi:“Şu an yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Eşim zaten ayağını kırdı, raporlu. Ben zaten evde ek olsun diye iş yapıyordum. O da yok artık, onu da yapamıyorum. Ev yok dam yok bir şey yok. Yardım istiyorum. İhtiyacım var şu an, normal şartlarda olmayabilir, ama şu an ihtiyacım var. Gerçekten bu evin altında ben tek başıma kalkamam. Gerçekten iş adamı olur, zengin olur. Onun bir günlük harçlığıdır. Ama benim şu an öyle bir bütçem yok. Ben 10 sene de çalışsam bu evi eski haline getiremem ki. Zaten ben daha yeni borcunu bitirdim. Kapılarını pencerelerini her yerini yeni yaptırmıştım bu evin. Borçlarını daha yeni yeni bitiriyorum. Daha hala borcumuz var. Şimdi nerede kalıyoruz, kayın pederimin evinde kalıyoruz. O da zaten beyin felci geçirdi. Ses istemiyor. Kendisi şu an hastanede olduğu için rahat kalıyoruz. Üst katımızda kalıyor. Kendisi çıktığında 2 gün sonra çıkaracaklar onu da. O zaman ne yapacağız, hiç bir fikrim yok.”