Türkiye’de özellikle yaz aylarında artan yangın olayları çok sayıda mal ve can kaybına yol açıyor. Orman yangınları, otobüs yangınları gündemin en üst sıralarında yer alırken yangınların nedenlerini, önlemlerini ve müdahale yöntemlerini Denizli Deda Haber konunun uzmanına sordu.
Türkiye’de ve Denizli’de yaz aylarında sıcaklıkların artmasıyla orman yangınları, otobüs yangınları kanayan yara haline geldi. Denizli Deda Haber yangınların nedenlerini, önlemlerini ve müdahale yöntemlerini 26 yıl silahlı kuvvetlerde yangın konusunda çalışmalar yapan ve 1998 yılından itibaren kurduğu yangın uzmanlık şirketi ile danışmanlık, risk analizleri ve eğitimler veren Nazmi Çankal ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Türkiye’nin kanayan yarası yangınlar hakkında röportajım sizlerle;
Bizim millet olarak yangından korunma ve önleme olarak ciddi tedbirlerimiz yok. Gelişmiş ülkelerde yangın mühendisliği hizmeti varken, ülkemizde yangın konusunda 2000’li yıllarda bir yasa çıkmasına rağmen tam bir tedbir alınamamıştır. Bu konunun Türkiye’de gelişmemesinin sebeplerinden birisi ise toplum olarak birçok şeyi önemsemiyoruz. Meclisten konuyla ilgili kapsamlı bir yasa çıkmadığı ve mevcut belediyelerin kendi iç işleyişi ile yangınla mücadele etmesi Türkiye genelinde yangın tedbiri eksik kalıyor. Sivil savunma uzmanlarına verilen bu konu yeterince halka ulaşılamadığı için ciddi bir sıkıntı var.
Yangın konusu kişilere has bir davranıştır. Ülkemizde neden çok fazla yangın çıkıyor sorusunun cevabı ise, milletimizin yangın çıkış nedenlerini önemsememesidir. Önemsememesi yapısı ve ‘Birşey olmaz’ düşüncesi çok yanlış bir düşüncedir. Devletimizin ilerigelen isimlerle yangın konusunda ciddi çalışmalar yapmalıdır. Yangın yıllarca ayakta duran yapıları, ormanları yok edebilecek bir durumdur. Bunun önlemi de çok basittir:EĞİTİM,EĞİTİM, EĞİTİM… Halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor.
Ülkemizde birçok şehir itfaiyeleri,devasa araçları ve personeli vardır. Bir yangın maksimum 10 dakikada zirveye ulaşır. Hiçbir itfaiyenin şehir ortamında 10 dakikda yangın bölgesine ulaşması mümkün değildir. Haliyle şehir itfaiyelerinin en az zararla yangın söndürme potansiyeli bu ortamda düşüktür. Bunun için yangınlar çıkmadan önce tedbirler alınmalı uğraş verilmedir. Türkiye’de btün dizaynlar söndürme prensibi ile kuruludur. Bu yanlış bir felsefedir. Önce önleyici tedbirler almalıyız. Bunun tek çözümü oluşturulacak yasa ile itfaiyelerin, sorumlu kişilerin topluma ulaşmasıdır. Risk analizleri topluma anlatılmalıdır. Şunu da söylemeliyim ben yangın okulu açmak için Milli Eğitim Bakanlığı’na gittiğimde yangınla ilgili mevzuat olmadığını gördüm. Bu büyük eksiklik.
Yangını meydana getiren üç neden vardır. Birisi yanıcı madde, birisi oksijen diğeri ise ısıdır. Bu saydıklarım her yerde var. Neden yangın çıkmıyor. Ortamda bulunan malzemelerin yanma noktasına getirecek ısının oluşmamasından. O yüzden ısı faktörü çok önemlidir. Biz ısı kaynaklarını çok iyi kontrol etmeliyiz. Buradan hareketle son günlerde artan otobüs yangınlarının sebebide ısı kontrolünün sağlanamamasıdır. Yaz aylarındaki ısı artışı otobüslerin motor bölümlerind çıkan yangınların nedenidir. Bir de motor bölümünde ısı ile birlikte uygun olmayan yakıt kullanılması yangın riskini en üst düzeye çıkarıyor. Bunun yanısıra aracın teknik bakımları yapılmamış, şoför uygun devirde aracı kullanmıyorsa motor bölümünde ısı yükselmeleri en üst düzeye ulaşıyor ve yangınlar meydana geliyor. Bu saydığım etkenlere önlem alınarak yangınlar önlenebilir.
RÖPORTAJ:ORAL CAN TATAR