Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Tuba Sözer yaklaşan kurban bayramı öncesinde uyarılarda bulundu. Sözer; “Kırmızı et tüketimindeki artışla birlikte yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve şeker hastalığı bulunan kişilerin beslenmelerine ve porsiyon kontrollerine bayramda daha dikkat etmeleri gerekir” dedi.
Etlerin sindirimi zor olan besinler olduğunu özelikle yeni kesilmiş olan etlerdeki sertliğin hem pişirmede hem de sindirimde zorluklara yol açtığını söyleyen Diyetisyen Tuba Sözer; “Bu nedenle sıkıntı yaşamamak için kurban etleri hemen tüketilmemeli, uygun koşullarda bir gün dinlendirildikten sonra haşlama veya ızgara yöntemi kullanılarak tüketilmelidir. Et kesildikten sonra güneşe maruz kalmadan serin bir yerde 3-4 saat kadar bekletilmeli, daha sonra buzdolabına alınarak etin olgunlaşması beklenmelidir. Olgunlaşma süresi için 24 saat yani bir gün yeterlidir. Bu sürede etin hem yumuşaklığı hem de lezzeti gelişmiş olur. Hemen kullanılmayacak olan etler buzlukta birkaç hafta bekletilebilir. Derin dondurucuda ise etleri 3-4 ay süreyle saklayabiliriz. Etler kolay bozulabilen besinler oldukları için çözdürüldükten sonra hemen tüketilmeleri gerekir. Çözdürme işlemi ise direk oda sıcaklığında değil, buzdolabının alt rafında yapılmalıdır” dedi.
Etin çok iyi bir protein kaynağı olduğunu aynı zamanda demir, çinko ve magnezyum gibi minerallerin kaynağı olmasının yanı sıra doymuş yağları da içerdiğini belirten Tuba Sözer etin 100 gramında yaklaşık 250-300 gram kalori bulunduğunu tüketirken bu durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini açıkladı. Etin pişirilme şeklinden de bahseden Sözer; “Pişirme sırasında besin öğesi kaybını artıracak olan uzun sürede ve yüksek ateşte pişirme, kızartma ve kavurma işlemlerinden uzak durmalıyız. Bunun yerine haşlama ve ızgara gibi daha sağlıklı pişirme yöntemlerini tercih etmeliyiz. Izgara yaparken de ateş ete direk temas etmemeli, eti yakmayacak ve içini tam olarak pişirecek şekilde ayarlanmalıdır. En sağlıklısı etin sebzelerle beraber pişirilmesi ve tüketilmesidir. Bu şekilde hem besin çeşitliliği sağlanır, hem de ette bulunan besin öğelerinin emilimini artırmış oluruz. Et zaten yağlı bir besin olduğundan et yemeklerine ilave yağ eklememeliyiz. Özellikle kalp damar, tansiyon ve kolesterol hastaları etin yağlı kısımlarını ayırıp tüketmeli, kuyruk yağı ve iç yağı tüketiminden kaçınmalıdırlar” dedi.
Bayramda da her zaman olduğu gibi günde 2,5-3 litre su tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Tuba Sözer bağırsak sağlığını korumak için taze sebze, yeşillik, kabuklu meyve ve lifli besinlerin tüketilmesini, tatlı ikramlarının da meyveli ve sütlü tatlılardan küçük porsiyonlar halinde hazırlanması ve ikram edilmesinin hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için çok daha sağlıklı bir seçim olacağını belirtti.