enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5208
EURO
36,1539
ALTIN
2.981,29
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Hafif Yağmurlu
23°C
Denizli
23°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
22°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
10°C
Pazar Parçalı Bulutlu
9°C
Pazartesi Açık
11°C

Serkan Özkurt yazdı: Çok çabuk normale dönüyoruz!

Serkan Özkurt yazdı: Çok çabuk normale dönüyoruz!
A+
A-

Ana akım medyada ‘Asrın felaketi’ nitelemesi ile üzerine basıla basıla yayınlanan felaketin üzerinden 2 hafta geçti.

Şöyle medyaya, sokağa, sosyal medyaya bakıyorum da çok çabuk normale dönüyoruz sanki?

Resmi olarak 40 bini aşkın insan kaybı yaşadı bu ülke.

Milletimizin büyük yüreği ve azmi ile yardımlar aktı adeta bölgeye. Siyasetin samimiyetsizliğine rağmen, vatandaşlarımızın büyük bir kısmı yardımlaşmanın toplum olmanın gerekliliklerini bir kez daha gösterdi.

Her şeyi kendilerinin icra ettiğini iddia eden, devletin bekasını kendisine bağlayan kişi ve kurumlar milletin verdiği bu dersten sonra bir kez daha düşünse tam da yeridir.

Can kurtarılmasından daha değerli ne olabilir ki diyoruz ama kimileri için de boş evlerdeki değerli ziynet eşyaları, yıkık markette başıboş duran ürünler ve çamaşır makineleri varmış birileri için..

Gölcük Depremi’nden sonra anlatılan fırsatçılığın, yağmacılığın, çıkarcılığın ne olduğunu gözlerimizle görmüş olduk bir kez daha. Defterlere not edilecek bir şey varsa bunlar olmalı..

Günlerce mucize ve yardım haberleri dışında bölgeden neredeyse başka bir haber akışı yapmayan ya da yapamayan ana akım medyaya söyleyeceklerimiz var tabi.

Orada sadece mucize, dayanışma ve yardım yoktu..

Orada acı, öfke, çaresizlik, kayıp, geriye döndürülemeyecek bir zamanın yıkılan parçaları vardı. Yüzsüz medyaya sadece yalanlar kaldı. Eğer oradaki her şeyi dosdoğru görebilseydik, belki toplum olarak ne denli büyük bir felaketle karşı karşıya kaldığımızı ve bundan sonrası için gerçekten ama gerçekten ne yapacağımıza bilim ışığında karar verme yoluna gidebilirdik.

Ama bugünkü medya, milyonlarca insanın gözlerinin içine baka baka bize ‘Kader planı, Allah’ın takdiri, çok büyük felaket, Dünyada eşi benzeri olmayan bir afet, kim olsa bu felaketin altından kolay kalkamazdı, insanız aciziz’ mesajlarını vermekten çekinmedi..

2011’de Tohoku Depremi olarak bilinen 9,1’lik depremle dakikalarca sallanan Japonya’daki deprem de Allah’ın takdiri değil mi?

Allah’ın takdiri diyerek işin içinden çıkacak olanlara en güzel cevap sanırım şu hikaye olsa gerek.

Hz. Muhammed’in, “Devemi bağladıktan sonra mı tevekkül edeyim yoksa bağlamadan mı?” diye soran bir sahabeye, “Önce bağla, sonra tevekkül et” yolundaki cevabı (Tirmizî, “Ḳıyâme”, 60) ilgili kaynaklarda tevekkülden önce tedbir almanın gerekliliğine delil sayılmıştır.

Peki biz devemizi sağlam kazığa bağlamış olarak mı karşıladık bu felaketi? Enkazlara bakarsak pek öyle görünmüyor.

Kader planlarını, acizlikleri, eşi benzeri olmayan vicdansızlık ve beceriksizlikleri sahiplerine iade ediyoruz.

Ama bakıyorum da çok çabuk normale dönüyoruz. Evet milletçe çok yorulduk. Böyle bir travma ve acı kolay unutulmamalı. Bunu unutur ve hiçbir şey olmamış gibi devam edersek, bir sonraki yaşanacak kayıplarda da ödeyemeyeceğimiz veballerin altında kaldık demektir.

Ve emin olun bu kadar hızlı normal hayatımıza dönersek, orada bundan sonra yaşanacak her acı ve mağduriyetin de karşılıksız kalmasına göz yummuşuz demektir.

Lütfen gözümüz kulağımız bir süre daha orda olsun. Olmalı. Biz dayanışma bilincini millet olarak tüm dünyaya gösterdik. Hem de büyük kötülüklere rağmen. Şimdi kötülüğün o topraklarda kol gezmemesi için o kadar kolay normale dönmeyelim.. Farkında olalım her şeyin.

Farkına varmayı öğrenirsek, belki makus talihimizi de yenmeyi başarabiliriz. Aksini zaten yaşayıp en kötüsüne kadar görüyoruz.

Yazımı Prof.Dr Naci Görür’ün isyanı ile noktalamak isterim. En etkileyici çıkışlardan biri bence buydu çünkü yaşadığımız felaketi anlatmak için.

Bir canlı yayında dedi ki Naci hoca:

“Hiç kimse fay tartışması yapmasın! Hiç kimse deprem nerede olacak, ne zaman olacak ne büyüklükte olacak demesin.! Ayıptır! Buna gerek yok. Bir şeyi kabul etsin. Bu ülke, deprem ülkesidir. Herhangi bir yerde herhangi bir zamanda, binlerce insanımızı bir gecede gömebiliriz. Bu coğrafyanın, dünyanın işleyiş mekanizmasıdır. Milyonlarca sene de devam edecek!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.