Kronik böbrek hastalığı son yıllarda tüm dünyada adeta bir salgın şeklinde artış göstererek ciddi bir sağlık sorunu haline gelirken, bu hastalığın önemine dikkat çekmek için “Dünya Böbrek Günü”nde uzmanlar önemli açıklamalarda bulunarak uyardı.
Bu yıl 10 Mart tarihinde kutlanacak olan dünya böbrek günün teması “Böbrek sağlığınızı koruyun ve takip edin” teması üzerine odaklandı. Uzmanlar, toplumda hastalığın farkındalığının genel olarak yüzde 10’un altında olması, erken dönemde tespit edilmesine imkan vermemektedir ve son dönem böbrek yetmezliğine ilerlemesine yol açmakta açıklamasında bulundu.
PAÜ Hastanesi Nefroloji BD. Başkanı Prof. Dr. Belda Dursun böbrek gününün önemi hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Dursun, “Kronik böbrek hastalığı dünya çapında önemli bir halk sağlığı sorundur, erken fark edilip tedavi edilmediği zaman ağır böbrek yetmezliği, kalp-damar hastalıklarına ait komplikasyonlar ve ölüm ile sonuçlanabilir. Dünya genelinde kronik böbrek hastalığının görülme oranı yüzede 10 ile 12 civarında olup, kadınlarda bu oran yüzde 14’e kadar çıkabilmekte. Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan ülke çapındaki bir tarama çalışmasında ülkemizde kronik böbrek hastalığı oranı yüzde 16’ya yakın saptanmıştır ve dikkat çekici bu yüksek oranların altında yatan nedenler olarak giderek artmakta olan sigara kullanımı, obezite, diyabet ve hipertansiyon öne sürülmektedir. Genel popülasyon açısından değerlendirme yapıldığında kronik böbrek hastalığının en sık görülen nedenleri şeker hastalığı, yüksek tansiyon, nefritler, kistik böbrek hastalıkları ve ürolojik (idrar yollarında taş veya tıkanıklık) problemlerdir. Kontrolsüz şeker hastalığı, kontrolsüz hipertansiyon, kalp hastalığı, şişmanlık, ileri yaş, ailede böbrek hastalığı öyküsü, sigara ve sık ağrı kesici ilaç kullanımı kişiyi böbrek hastalığı açısından yüksek riskli hale dönüştürmektedir. Kronik böbrek hastalığı çoğu kez belirti vermeden sinsi bir şekilde son döneme yani diyaliz aşamasına ilerlemektedir. Bu nedenle riskli kişiler başta olmak üzere herkesin düzenli olarak sağlık taramasından geçmesi, basit kan ve idrar testi ile böbrek fonksiyonlarını yılda en az bir kez kontrol ettirmesi önemlidir. Erken teşhis ve tedavi edilemeyen kronik böbrek hastalığı son dönem böbrek yetmezliğine ilerlemekte, bu aşamada diyaliz ve böbrek nakli tedavileri gündeme geliyor” dedi.
Kronik böbrek hastalığının tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Belda Dursun, “Kronik böbrek hastalığının en önemli ve etkin tedavi şekli önlenmesidir. Bu noktada koruyucu hekimlik yaklaşımları ön plana çıkmaktadır. Özellikle kronik böbrek hastalığı olan veya bu açıdan yüksek risk taşıyan bireylerde böbrek fonksiyonun korunması son derece önemlidir. Böbrekler için risk oluşturan ilaçlar (bazı antibiyotik ve ağrı kesici ilaçlar) kullanılırken, tanı veya tedavi amaçlı görüntüleme işlemleri (örneğin ilaçlı tomografi ve anjiografi) sırasında, riskli ameliyatlar öncesinde ve sonrasındaki dönemde böbrek fonksiyonlarının hekim tarafından izlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması çok önemlidir. Gereksiz ve hekim kontrolünde olmayan ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Böbrek sağlığı açısından böbrekleri susuz bırakmamak ve yeterli su alımına özen göstermek, özellikle sıcak iklimde yaşayanlarda, daha da önemlidir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Dursun özet olarak kronik böbrek hastalığından korunmak için şu maddeleri sıraladı; “Düzenli egzersiz yapın, sağlıklı beslenin ve ideal vücut ağırlığınızı koruyun, tuzu azaltın, yeterli sıvı alın. sigara içmeyin, ağrı kesici ilaçlardan kaçının, kan basıncınızı ve kan şekerinizi düzenli olarak ölçtürün, risk grubunda iseniz böbreklerinizi düzenli olarak kontrol ettirin” uyarısında bulundu. Prof. Dr. Dursun, “Kronik böbrek hastalığının önlenmesinde toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Özellikle çocukluk çağından itibaren bireylerde hipertansiyon, şişmanlık ve şeker hastalığının önlenmesi son derece önemlidir” diye konuştu.
Prof. Dr. Belda Dursun son olarak ,gereksiz ilaç (özellikle ağrı kesiciler) kullanılmaması, aşırı tuzlu ve yüksek kalorili beslenme şeklinin terk edilmesi, yeterli su içilmesi, düzenli egzersizin bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi, sigara ve alkolden uzak durulması ve düzenli sağlık kontrollerinin yaptırılması kronik böbrek hastalığından korunmak açısından önemli olduğunu da vurguladı.