NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyesi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı ve Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız, Egeyön TV’de sanayi ve siyaset hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Yıldız, dünyayı tanıyan bir isim olarak sanayicilere çeşitlenme ve yayılma önerisinde bulundu. Yıldız’ın; “Bütçesi olan her organda yönetimi iki dönemle sınırlamak lazım. Cumhurbaşkanı, bakan, belediye başkanı, oda başkanı gibi yapılarda süre 2 dönem olmalı. Değişmeyince yenilere fırsat kalmıyor. Milletvekilliğinin bütçesi olmadığı için de 3 dönemle sınırlanması gerekiyor. Biz genç bir toplumuz arkadan gelenlerden istifade etmemiz gerekiyor.” açıklaması röportajın en dikkat çeken noktası oldu.
NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyesi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı ve Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız’ın Egeyön TV’ye verdiği röportajın ikinci bölümü yayınlandı. İlk bölümde Rusya-Ukrayna savaşını, dünya ve Türkiye üzerindeki etkilerini değerlendiren Yıldız, ikinci bölümde sanayi ve siyaset hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Birinci bölümü aşağıdaki linkten okuyup, izleyebilirsiniz.
AHMET YILDIZ RÖPORTAJININ 2. BÖLÜMÜ
Dünyayı tanıyan biri olarak Denizli sanayisine ve DSO’ya tavsiyeleriniz nelerdir?
Geçtiğimiz günlerde Selim Kasapoğlu ve yönetimi ziyaretime geldi. Kendilerini tebrik ettim. Denizli Sanayi Odası’nın yapması gerekenlere gelirsek, birincisi çeşitlenmedir. Bizim sanayicimizin yapısında aile olduğu için ailenin iştigal ettiği sektörlerle uğraşıyor. Bunların başında da tekstil geliyor. Onun için çeşitlenme lazım. Bir sektörde daralma olduğu zaman etkilenmemek lazım. Benim kendilerine bir diğer tavsiyem Denizli merkezinden yayılmaları lazım. Dünyada artık şirketler başka ülkelerde, arazi nerede ucuzsa, lojistik nerede kolaysa, iş gücünü nerede kolay temin ediyorsa orada fabrikalar kuruyor. OSB mantığını geliştirerek sürdürmeleri gerekir. Bu olmadığı zaman Çardak aksında gördüğümüz gibi perakende tarlalarda fabrika kuruluyor. Önceden planlanıp OSB’ler kurularak fabrika arsalarının arz edilmesi lazım.
MAKSİAD’ın organize atağında yavaşlık oldu. Cumhurbaşkanı bir imza ile bu işi hızlandırdı. Ne düşünüyorsunuz?
MAKSİAD’ın konusunu vekiller, bakanlarla birlikte çok defa konuştuk. Orada istimlak yapılması, TOKİ’ye ait bir arazinin devredilmesi, vatandaştan alınması gereken araziler vardı. Aslında ilimizde bu kadar uğraştırmayacak yerler var. Keşke öyle bir yer seçilseymiş ama artık geç. Artık işe başlandı ve makina sanayi orada oluşacak. Şuanda acele kamulaştırma gündeme alındı. Acele kamulaştırma işlerin hızlanmasını sağlıyor.
Özal döneminde OSB’ler ve ihracata destekler olurdu. Şimdi de var ama destekler çeşitlendirilemez mi?
Destekler çeşitlendirilebilir. OSB’lerde yatırım yapmak ile dışarıda yatırım yapmak arasında çok fark var. Aynı ilçede OSB’de yatırım yaparsanız bir üst teşvikten yararlanıyorsunuz. Örneğin; OSB’lerde çatınıza yaptığınız güneş enerjisi panelleri yetmezse yanındaki araziye de yapabiliyorsunuz. Bunu vatandaşın yapacak hali yok. Bunu kamu ile sanayi odalarının zamanında planlayıp yapmaları lazım. Çardak OSB’de işler hızlandı. Yakında dolacağını düşünüyoruz. Yine o aks üzerinde yeni bir OSB kurulması şart. OSB yaparken de tarım arazisi kaybetmemek ve lojistik imkanları olan yerlere yapmak lazım.
Önümüzdeki dönemde Dinar’dan başlayıp İzmir’e kadar ağır yükleri götürebilecek demir yolu projesi var mı?
Bu proje planlamada var. Bunlar çok maliyetli işler. Projenin çok iyi çalışması gerekiyor. Sonradan sorun çıktığında çok kaynak kaybediyorsunuz. Bu yatırımlar çok büyük olduğu için kredi ile yapılmak zorunda. Şuanda otoyolumuz yap-işlet-devret ile yapılıyor. Demiryolu içinde ya devlet kredi bulup kamu kaynağı ile yapacak ya da şirket kredi bulup yapacak. Fizibiletinin çok iyi yapılması gerekiyor. Bunların hepsi bir anda olmuyor. Aslında yap-işlet-devretin bir avantajı var. Otoyolu hızla yapıyorlar çünkü yatırımlarını kazanca döndürmek istiyorlar. Demiryolu da böyle yapılabilir. İki yolun güzergahı da Antalya-İzmir olarak belirlendi.
Denizli Sanayi Odası’na dönersek, yönetiminde sektör açısında çeşitlenme oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müjdat Bey, uzun süre bu işi yaptı. Ondan önce de Kadir Bey yaptı. İnşallah gençleri yetiştirmişlerdir. Gördüğüm kadarıyla seçilenlerin özgüveni yüksek. Bizim gibi dinamik ülkelerde yönetimlerin bir aşamada gençleşmesi gerekiyor. Aslında bütçesi olan her organda yönetimi iki dönemle sınırlamak lazım. Cumhurbaşkanı, bakan, belediye başkanı, oda başkanı gibi yapılarda süre 2 dönem olmalı. Toplumsal durumumuz nedeniyle hatır gönül oluyor ve değişmiyor. Değişmeyince yenilere fırsat kalmıyor. Milletvekilliğinin bütçesi olmadığı için de 3 dönemle sınırlanması gerekiyor. Bu bizim parti tüzüğümüzde var. Biz genç bir toplumuz arkadan gelenlerden istifade etmemiz gerekiyor. Bizde her şey için fazlasıyla yetişmiş insan var. Milletvekilliğinde de bizden 5-6 yaş küçük insanları bu işi daha iyi yapacaklarını düşünüyorum.
Seçimlerin Mayıs’ta olduğu söyleniyor siz ne düşünüyorsunuz?
Haziran’dan önce yapılması gerekiyor. İkinci tura kalma ihtimaline karşı boşluk olmaması gerekiyor. 23 Haziran’da her şeyin bitmiş olması gerekiyor. Bu da Haziran başına denk geliyor. 6 Nisan’dan önce yapamıyoruz çünkü seçim kanunu değişikliklerini uygulayamıyoruz.
Size göre seçimde cumhurbaşkanlığına kimler aday olacak?
Tayyip Bey’in adaylığı kesin ve güçlü bir aday. Karşısında adaylar olacak. Muhalefetin adına konuşmak istemem ama Kemal Bey aday olabilir. Oradan iki aday da çıkabilir.