GSYH 2021 yılı ikinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın çeyreğine göre %21,7 arttı. Aynı dönemdeki çeyreklik büyüme %0,9 seviyesinde açıklandı.
TÜİK verilerine göre büyüme rakamlarını değerlendiren Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, “Biz sanayiciler yılın başından beri her ay yaptığımız çalışmalarla bugünkü rakamların oluşacağını ay ay görmekteyiz. Bunları analiz ettiğimizde bana göre 3 faktör var. Birincisi özellikle son zamanlarda doların ve Türk lirasının birbirleri ile stabil kalması ile iç tüketimin artması. Bu durum özellikle yatırımlarımızda artışa sebep oldu. TÜİK’in tespitinde de görüleceği gibi makine ve teçhizat yatırımlarında %30’un üzerinde bir artış söz konusu. Bu çok önemli bir durum, çünkü durağanlaşan sanayinin hareketlenmesinin en önemli gücü makine ve teçhizat yatırımlarıdır. Dolayısıyla yatırımların artması bu rakamların oluşumunu sağladı. Ayrıca yurtdışındaki aşılanmanın özellikle ihracatımız için çok önemli pazar olan Avrupa’da başlaması, bu noktalara gelmemize katkısı büyük.” şeklinde konuştu.
Gerek iç tüketim nedeniyle gerekse de ihracattan aldığı siparişlerin kapasite kullanma oranlarının, %45,8 gibi önemli bir rakama ulaştığını ifaden Keçeci, “Bir önceki yılda geçirdiğimiz Covid-19’un etkisi ile yavaşlayan ekonomimiz ve azalan üretimimizi de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Nitekim PMl endeksinin de %54-%55’lerin üzerinde seyretmesi bu durumu adeta destekliyor. Bu durumda ekonomimiz ilk çeyrekte %7 büyüdü. Zaten beklentilerimiz de bu noktalardaydı. Görülüyor ki Türkiye bundan sonraki çeyrekte de bu büyüme rakamlarına yakın bir büyümeyi yakalayacaktır. Bütün bunlara baktığımızda, sanayinin tamamen sorunsuz ilerlediğini ifade edemeyiz. Sanayimizin zor koşullarda üretim gerçekleştirdiğini hepiniz bilmekteyiz. Finans sektöründeki dalgalanmalar yüzünden, sanayicinin özellikle faizler konusunda sıkıntı çektiği gerçeğini de görmemiz lazım.” dedi.
Siyasi iktidarın, sanayicileri finans sıkıntılarını göz ardı etmemesi gerekiyor diyen Keçeci, “Finans açısından değerlendirdiğimizde ekonomimiz için enflasyon en güçlü parametremiz. Enflasyonun bu noktalarda olduğu bir Türkiye, zorlukları aşmakta mutlak surette zorlanacaktır. Özellikle şunu ifade etmek isterim ki geçen yıla göre hammadde fiyatlarımız iki katına yükseldi. Metal, bakır ve tekstil sektöründe hammadde fiyatları azımsanmayacak şekilde arttı. Bu durum özellikle işletme sermayesindeki durumu zorlaştırıyor. Aynı zamanda tekstil sektöründeki pamuk ve iplik bulmada yaşanan problemler, fiyatın orantısız bir şekilde yükselmesi, yurt dışına olan satışlarımızın düzensiz olmasına sebep oluyor.” diye konuştu.
Keçeci, “Önümüzdeki dönemde kritik günler yaşayacağımızı biliyorum. Ekonomideki tüm parametreler birbirine bağlı. Örneğin sanayi kullanım oranlarının artmasıyla birlikte geçen yıldan beri istihdamımızda özellikle bizim bölgede %7-8 oranlarında bir artış söz konusu. Ancak tüm bunlara rağmen sanayide ara eleman bulma sıkıntısını hala yaşıyoruz. Ayrıca üretimimizin sevk etme esnasında konteyner sıkıntısının da hala devam ediyor olması sanayiciler için önemli bir husus. Bu noktalarda, sanayinin ülke olarak yaptığı fedakarlıklara karşılık finansmanda, hammadde tedarikinde ve gerekirse lojistik sorunlarında kesinlikle desteklenmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. ”dedi.
