CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında AK Parti kurmaylarının “24 Haziran seçimi sonrası yeni sistemde torba yasa olmayacak, Parlamento’da temel kanunlar görüşülecek” diye söz verdiklerini ancak yine sözleri tutmadıklarını hatırlattı.
24 Haziran seçimlerinden sonra AK Parti’nin kurmayları şöyle açıklamalar yapıyordu: “Yeni sistemde torba kanun olmayacak. Cumhurbaşkanımız da zaten bunu istemiyor. Bundan sonra temel kanunlar Parlamentoda görüşülecek.” Ama ya Genel Başkanınız sizleri ve kurmayları kandırdı ya da sizler milleti kandırıyorsunuz. 24 Hazirandan bugüne altı ay geçti. Altı ayda yeni bir rekora imza attınız. 64 yasanın 148 maddesini 5 torba kanunla değiştirdiniz. Evet, yeni bir rekor, torba kanun rekoru!
AK Parti’nin TBMM Genel Kurula getirdiği 71 maddelik torba kanundaki KDV muafiyetinde “yenilenebilir ve diğer enerji” ibaresi eklenmesine ilişkin düzenleme hakkında konuşan ve yine bir kandırmaca olduğuna dikkat çeken Biçer Karaca’nın açıklamaları şu şekilde:
KDV muafiyetinin gerekçesi jeotermal, güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının tarımsal üretimde yaygınlaşması ve bunun etkin kullanılması sayesinde üretim maliyetlerinin önemli oranda düşürülmesi diye açıklanıyor. Ancak bu düzenlemenin bu kadar masumane olmadığını hepimiz biliyoruz. “Yenilenebilir enerjiyi destekliyoruz, enerjide dışa bağımlılığı düşürüp yerli ve millî enerjiye yöneliyoruz.” diyorsunuz ama maalesef milleti kandırıyorsunuz. 24 Hazirandan sonra yaptığınız ilk icraat, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğünü kapatmak oldu. Vatandaş evinin çatısına güneş enerjisi panelleri kurarak şebekeye elektrik satarken bunun satış miktarını üçte bire kadar indirdiniz.
İktidara geldiğinizde, 2002’de 8 milyon ton kömür ithal ederken 2015’te 33 milyon ton kömür ithal etmeye başladınız; 8 kat arttırdınız. Bugün kömür santrallerinin yüzde 50’sinde ithal kömür kullanıyorsunuz, ithal kömürle ürettiğiniz enerjiyi de yerli ve millî enerji diye vatandaşa pazarlıyorsunuz. Güneş ve rüzgâr enerjisi için verimli bölgelerde kömür santralleriyle maalesef tarım alanlarımızı, doğamızı mahvediyorsunuz. Teklifte; KDV indiriminden bahsediyor ama KDV indirimi galiba bizlerin “beşli çete” dediği yandaşlarınızın enerji üretimine ilişkin sorunlarını, ekonomik sorunlarını ortadan kaldırmaya yönelik.
Kitap dağıtım işindeki KDV oranlarında indirim ve muafiyet getiriyorsunuz. Hepimizin bildiği gibi 1 Ocak’tan itibaren e-kitap, e-gazete, e-dergideki KDV oranlarını yüzde 18’e çıkardınız ama daha 2 gün önce millî ve yerli üretimde tabanca fişeğinin piyasa fiyatını da yüzde 7,5 düşürdünüz. Daha Ceren Damar isimli bilim insanımızın, bilim şehidimizin ve eğitim şehidimizin acısı hepimizin yüreklerindeyken tabanca satışındaki, mermi satışındaki fiyatı yüzde 7,5 indirdiniz.
Teklif yasallaşırsa ne olacak? YAYSAT’ın satılmasıyla gazete dağıtımında tekel hâline gelecek olan, başında da bir yandaşınızın bulunduğu dağıtım şirketi daha çok kâr edecek. Sakın amacınızın biri de doların yükselmesiyle kâğıt krizinin artan maliyetlerine yenik düşmek üzere olan, istediğinizi yazmayan, sizi eleştiren gazeteleri bitirmek ve medya tekelleşmesini daha kalıcı hâle getirmek olmasın. Ülkemizde okuyan aydın insanlar kitaplarda KDV’nin sıfırlanmasını istiyor. Asfaltta, betonda, yat satın alındığında KDV yüzde 1, e-kitap, e-dergide yüzde 18. Sormak istiyorum, kitapların basımındaki ve satımındaki KDV’yi neden kaldırmıyorsunuz?
Merminin fiyatını düşürürken e-kitap, e-gazete ve e-derginin fiyatlarını artırıyorsunuz. Belli ki bilginin sizin üzerinizde açtığı yara merminin açtığı yaradan daha çok canınızı acıtıyor ve bu nedenle de merminin fiyatını düşürürken bilginin, bilgiye ulaşımın fiyatını artırıyorsunuz. Gelin, kitaptaki KDV’yi sıfırlayalım; doğruya, gerçeğe, bilgiye ulaşmanın önünü hep birlikte açalım. İnanın, bilginin ulaştığı aydınlık hepimiz için çok daha önemli olacak.