Yurtdışına ihraç edilen kaliteli çerezlik beyaz çekirdek üretimi yapan köylüler, alım yapan firmaların kendi aralarında anlaşarak fiyat kırdıklarını ve üreticiyi maliyetin altında satışa zorladıklarını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca üreticiler ile Solmaz köyünde bir araya geldi. Devletin duruma müdahale etmesi gerektiğini belirten Gülizar Biçer Karaca, “Devletin kurumları üreticiden alım yapmalı. Fiyat belirlemeli ve üreticiyi tüccarın elinden kurtarmalı” dedi:
“Çekirdek üreticilerinin tabiî ki geçtiğimiz yıla göre maliyetlerine yüzde 300’e yakın artış var. Ancak üreticinin elindeki bu beyaz çekirdeği en nitelikli en aromalı en kaliteli çekirdek bu. Bu çekirdeğe 3-4 özel şirket tekel oluşturmuş durumda. Geçen yıl 14 liradan aldıkları bu çekirdeğe bu yıl 6 lira fiyat verilmekte… Oysa çiftçilerimiz 9-12 lira arasında bir maliyeti ifade ediyorlar. Burada yapılması gereken iktidarın kendi üreticisini korumak için kartellere son vermek adına devletin alım yapan birliklerini devreye sokmasıdır. Gerçek değerinde çiftçinin de para kazanabileceği en az 14 liradan taban fiyat açıklaması gerekiyor. Çiftçilerimizin bankalara ödeme zamanları geldi. Tarım Kredi kooperatifine ödeme zamanları geldi. Üreticimiz 3-5 tüccarın insafına bırakılmamalı. Derhal çiftçi desteklenmeli, taban fiyat açıklanmalı. İktidar demeli ki çiftçinin çekirdeğini 14 liradan alıyorum. Bu açıklama çiftçiyi rahatlatacaktır. Bu çiftçilerin de banka ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının derhal ertelenmesi gerekiyor.
Tavas’ta Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 53 bin dekar alanda ayçiçeği üretimi gerçekleşti. Ziyarette; ayrıca sisteme kayıtlı olmayan 25 bin dekar alanda daha üretim yapıldığı çitçiler tarafından ifade edildi. 5 bin aile ürünlerini hasat etmesine rağmen satıp parasını alamadı. Geçen yıl 13 lira 75 kuruştan ayçiçeği satan üreticiler bu yıl alım yapan firmalardan 6 lira fiyat aldı. Geçen yıl alım noktalarında tır kuyrukları oluşurken bu yıl ürünlerini depolayamayan çiftçiler ayçiçeğini tarlaya gömerek depolamaya çalıştı. Bir hafta içinde ürünlerini satamayan üreteciler yağmurların gelmesi ile birlikte ürünlerini kaybetme tehlikesi yaşadıklarını belirterek, “Bizi zararına satmaya zorluyorlar” diye isyan etti.
Solmaz’da çiftçilik yapan en genç benim diyen Mehmet Saka’nın isyanı ise gençlerin bu ülkede üretmek istese de nasıl engellendiğini gözler önüne serdi:
“Köyde çiftçilik yapan en genç ben varım. Ben yıllık 4 senedir çekirdek ekiyorum 4 senedir BAĞKUR borcumu ödeyemiyorum. Çünkü elimde bir şey kalmıyor. Tüccar 6,5 lira para veriyor çekirdeğe. Benim maliyetim 9 lirayı buldu. Biz bunu arkasından 9 aya yakındır koşuyoruz. Sürümden ekimi kaldırana kadar. Bir aydan beri her gece malın başında yatıyorum. Bir mal bu kadar kepaze olmaz. Böyle hiçbir genç kalkınamaz. İlaç aladık harman vadeli, gübre aldık harman vadeli, boru düzeni aldık harman vadeli. Nasıl çıkacağız bu işin içinden? Geçen sene 110 lük su borusunu 60 liraya aldım bu sene 115 liraya aldık. 120 liraya DAP gübresi aldım bu sene 210 liraya aldım. Şu an 420 lira… Benim para kazanmam için 13-14’ten satmam lazım. Bu da bir daha ekebilmemiz için hazırlık yapmamız lazım kalan parayla. 9 lira maliyetimiz, 6,5 lira fiyat veriyorlar çekirdeğe. Ben aşağı yukarı 200 bin lira zarar ediyorum. Daha benim yaşım 23. Ben seneye neyle ekeceğim bunu. Seneye ekebilecek miyim? Tarlanın düzenini neyle kuracağım? Sadece iki veya üç tüccar var. Üç tüccar Tavas Ovası’nı elini aldı.”
Girdi maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan üreticiler harman ile birlikte ödemelerin başladığını fakat ödeme yapacak güçlerinin olmadığını belirtti. Karaca’ya dertlerini anlatan üreticiler sulama, elektrik, gübre, mazot ödemelerinin geldiğini fakat ürün satamadıkları için bu ödemeleri yapamayacaklarını kaydetti; “Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) alım yapsın. Kar etmeyi düşünmüyoruz bari zararına satmayalım” diye konuştu.
İşte beyaz çekirdek üreticilerinin ifadeleriyle can çekişen tarım sektöründe durum:
“Tavas’ta her sene maliyetler nedir girdisi çıktısı nedir bilen kişilerden biriyim. 300 baş hayvan alıp kooperatif kurduk. Süt 60 kuruş. Yemin çuvalı 18 lira. Bir kilo yeme kaç kilo süt alıyoruz. Bugün süt 33 kuruş dediler tekrar geri çektiler. Yemin çuvalı 160-170 lira. Kaç kilo yeme kaç kilo süt alıyoruz bu ziraat mühendisleri veterinerler acaba bu hesabı bilmiyor mu?”
“Bizim burada üretilen çerezlik beyaz çekirdek yurt dışına gidiyor. Girdilerimiz arttı. Geçen sene 80-90 liraya aldığımız üre gübresi bu sene 200 lira… 140 liraya alınan destekleme gübresi 450 lira… Bunun çiftçinin artık dayanacak gücü kalmadı. Türkiye büyük firmaların eline teslim olmuş. Tarımda da hayvancılıkta da her konuda böyle. Biz köylüler artık dayanacak gücümüz kalmadı. Planlı programlı güzel bir tarım istiyoruz. Biz ezilmekten fakirleşmekten kurtulamayız.
“Çiftçinin yüzde 95’inin deposu yok. Depo olmadığı için çekirdekler harman yerinde. Yarın bir yağmur yağsa bu çekirdek başka bir şeye benzemez emeğimiz zayi olur. Tüccar bunu bizden iyi biliyor. 4 tane tüccar var zaten. 4’ü anlaştı. 4 kişinin elinde ova. Kartelleşti yani bu ülkenin ekonomi bakanları istediği zaman maliyeciyi çağırıp bu firmalara neden göndermiyor? Bunu yapsa işler farklı olur.”
“ÇKS yaparken bizden aidatları almasını çok iyi biliyorlar. Haklarımızı aramaya gelince sesleri hiç çıkmıyor.”