Türkiye’nin ‘elma cenneti’ olarak bilinen Çivril’de kriz yaşanıyor. Üreticiler bu sene depoladıkları elmaları satamadılar. Çivril Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özkul,”Farklı pazarlar oluşturularak elmaların satılması gerekiyor. Bize üvey evlat muamelesi yapılmaması gerekir. Esnafa nasıl geri dönüşümsüz yardım ve destek yapılıyorsa, çiftçilerin de borçları en azından faizsiz olarak ertelenmeli” dedi.
Çivril Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özkul, ‘elma cennetinde’ yaşanan krizi Egeyön Haber’e anlattı.Mehmet Özkul açıklamalarına şu şekilde başladı başladı;“Elma üretimimiz yıllara göre değişiyor. 150 ile 270 bin ton arası üretim gerçekleşiyor. 1 yıl içerisinde en kötü şartlarda 150-160 bin ton üretim yapıyoruz. Verimliliğe göre 200 bin tonun üzerine çıkıyor. Çivril denince akla elma gelir. Elma, üretici açısından önemli bir gelir kaynağıdır. Ancak son yıllardaki iklimsel bozukluklardan dolayı ve pandeminin getirdiği şartlar üreticileri zorluyor. İnsanların alım gücü düştü. Biz 2020 yılında elmanın çok iyi bir para edeceğini düşünürken, geçtiğimiz yıllara göre Aralık ayında depolarımızdan yüzde 30’luk elma çıkışı sağlanırdı. Ne yazık ki bu sene yüzde 30’u bırakın yüzde 3-5’lik bile elma çıkışı olmadı.”dedi.
Üreticinin yaşadığı problemlere değinen Özkul,”Üreticimiz kış döneminde girdilerin dışında ihtiyaçlarını karşılamak elmalar depolara kaldırılıyor. Böylece kış dönemindeki ihtiyaçlar buradan yapılan satışlarla karşılanıyor. Yine çiftçi bu depoluk elmalarla bankalara örneğin ikinci, üçüncü ay ödemeli borçlarını kapatır. Ama gel gelelim bu sene soğuk havadan herhangi bir satışı gerçekleşmedi. Bu her geçen gün çiftçiyi karamsarlığa sürüklüyor. Bunun yanı sıra 2020 yılında tarımdaki destek ve teşviklere baktığımızda bu yıl uygulanan rakam 2021 yılında da uygulanacak. Tarım kanununa baktığımızda genel bütçenin yüzde 1’nden az olmamalı teşvik ve destekler. Ne yazık ki bu rakam 0,5-0,6’da kalıyor. Yine zirai ilaçlamadaki en düşük zam oranı yüzde 40. Destek ve teşvikler ilaçlara yetmiyor. Mazot ve gübreyi saymıyoruz. Üretici elindeki ürünü satamıyor. Bu işin içinden çıkmak her geçen gün zorlaşıyor. BAĞ-KUR primlerine bakacak olursak, Bakan Pakdemirli’nin Ege Bölgesi toplantısında prim borçlarının gözden geçirildiği ve değerlendirildiği söylenmişti. 2 yıl zaman geçti hala bir gelişme yok. Ürününü satamayan bir çiftçinin prim borcunu ödemesi mümkün değil. Biz bir an önce nasıl esnafa destekleme yapılıyor çiftçiye de destekleme yapılmasını talep ediyoruz.”dedi.
Üretim konusunda sıkıntı yaşamadıklarını belirten Özkul,”Biz geçtiğimiz yıl gibi bu yılda üretimi pandemiye rağmen yaptık. Üretim konusunda bir sıkıntımız yok. Ancak pazarlama ve satış konusunda büyük sıkıntı çekiyoruz. Geçtiğimiz yıl 1.7 TL’den sattığımız elmayı bu sene satamadığımız için ne kadar zarar edeceğimizi bile hesaplayamıyoruz. Şuana kadar hiç satış olmadı. Üreticimiz depodan elmasını çıkarıp perakende satış yapmaya çalışıyor.”ifadelerini kullandı.
Yaşadıkları sıkıntıları yetkililere ilettiklerini söyleyen Özkul;“Bu durumu Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ne ilettik. Mevcut vekillerimize aktardık. Ama şu zamana kadar çözüm üretilmiş değil. Satılmayan ürünle nasıl çiftçi borcu ödenecek? Banka borçlarını nasıl döndürecek? Şuanda sabretmekten başka bir şey yapamıyoruz.”şeklinde konuştu.
Bu sıkıntılı süreçten çıkmak için çözüm önerilerini anlatan Özkul;”Biz Çivril Ziraat Odası olarak elma satışı ile ilgili tarım krediler mi devreye sokulacak, farklı pazarlar mı oluşturulacak, marketler zinciri ile mi olacak? Bir şekilde pazar oluşturulması gerektiğini söylüyoruz. Ürünler üreticinin elinde kalırsa işin içinden çıkamaz. Bu yaralar 3-5 yılda sarılamaz. Yıllarca özenle üretilen meyve ağaçlarımızı sökmek zorunda kalabiliriz. Borçlarla ilgili konuşmak gerekirse, bize üvey evlat muamelesi yapılmaması gerekir. Esnafa nasıl geri dönüşümsüz yardım ve destek yapılıyorsa, çiftçilerin de borçları en azından faizsiz olarak ertelenmeli. Bu saydıklarım acilen alınması gereken kararlar. Son olarak şunu söylemeliyim;Elma ağacı yetiştirmek, çocuk yetiştirmek gibidir. 15 yıl emek verip bir ağaç yetiştiriyorsun. Bunu bir anda söküp atmak çok kolay değil ama her geçen yıl zarar üstüne zarar edersen mecburen ağaçları sökmek zorunda kalırsın”dedi.