Baklan Ovası’nda Ayçiçek, Domates, Patlıcan ekili alanlar Canavar Otu (Orobanş) tehditi altında. Özellikle, Ayçiçek, Domates ve Patlıcan gibi ürünlere bire bir zarar veren Canavar Otu, yöredeki çiftçilerin tarlalarındaki ürünlerde yüzde 50 verim kaybına neden oluyor.
Tarlalarını para eden ürünlerle değerlendirmek isteyen çiftçiler, her yıl aynı ürün ekimini yapınca Baklan Ovası’ndaki ekili arazilerde Canavar Otu yayıldı. İlaçla mücadelenin etkili olmadığı ot, ancak elle dökülerek yok edilmek zorunda. Sulamayla dahi üreyebilen Canavar otu, çabuk üreyen cinsten bir bitki.
Tarlaların her yıl farklı ürün ekilerek dinlendirilmesi yönünde çiftçiye eğitimler veren il Tarım Müdürlüğü yetkilileri, “İlçelerde sürekli akşam ve gece çiftçi eğitimlerimiz var. Tarlaların farklı ürün ekilerek dinlendirilmesi yönünde. Ancak bir türlü ilerleme kaydedemedik. Çiftçiye ancak bilgilendirme ve tavsiyede bulunabiliyoruz. Yaptırımımız yok. Örneğin; çiftçi aynı tarlaya yıllarca Ayçiçeği ekiyor. Canavar otu’nun en sevdiği bitki ayçiçeği. Tarla aynı ürünü vermekten yorgun ve cansız düşüyor. Toprak halsiz kalıyor. Bu ekim şekli devam ettiği, elle bu ot sökülüp atılmadığı sürece bu dert bitmez. Bunu çiftçiye bir türlü anlatamıyoruz” şeklinde konuştu.
Tarım Müdürlüğü yetkilileri “Yıllardır iyi ürün alınan ve yüksek kazanç sağlayan ayçiçeğinde görülen bu zararlı çiftçileri tedirgin ediyor. Bu zararlıdan kurtulmak için tarlaların dinlendirilmesi gerekiyor. Yani, bu yıl ayçiçeği ekilen araziye diğer yıl başka ürün ekilmesi lazım” dedi.
Yetkililerden alınan bilgiye göre, Canavar otunun yüzde 10 ile yüzde 100’e varan oranlarda verim kaybına neden olduğu, canavar otu ile mücadelenin her yıl farklı ürün ekmekten geçtiğini, çiftçilerin mutlaka münavebe (nöbetleşme) sistemine geçmesi ve aynı tarlaya üst üste ayçiçeği ekmemesi gerektiği belirtildi.
“Canavar otu ülkemizin farklı bölgelerinde üreticiler tarafından farklı isimle bilinmektedir. Kanser otu, göçüren, köksüz ot ve dip çiçeği gibi isimlerle bilinir. Canavar otları tek yıllık olup, tohumla çoğalır en küçük tohumlu bitkilerdir.
Tohumu 10 yıldan fazla toprakta canlılığını yitirmeden kalabilir ve çimlenmek için konukçu bitkiden gelecek uyarıcı salgı maddelerini bekler. Çimlenen tohum bitkinin köküne doğru uzayarak yapışır, kökü bulamayanlar ölür. Köke yapıştıktan sonra konukçu bitkiden su, mineral madde ve organik bileşiklerin geçişi sağlanır.
Toprak altında bünyesine besin depo ederek büyür ve toprak üstüne çıkar. Bir süre sonra yeni sürgünler oluşturur, çiçeklenir.
Bir canavar otunun ömrü 3 ila 7 ay arasında değişir. Taze sürgünlerde depolanan besinden dolayı konukçu bitki ölse
ya da canavar otu kesilse tohumların pek çoğu olgunlaşarak çevreye yayılır.
Kültür bitkisi susuz kalmış gibi sararıp solabilir, diğer bitkilere göre gelişmesi geri kalır verim düşer. Çok ağır bulaşma
da kültür bitkisi ölebilir. Mücadelesinde kültürel önlemler önemlidir. Bulaşmayı önlemek için temiz tohum ve fide kullanılmalı, iyi yanmış hayvan gübresi kullanılmalı, geç ekim yapılmalı, münavebe uygulanmalı, elle çekim yapılarak tarladan uzaklaştırılmalıdır. Kimyasal mücadelesi her kültür bitkisinde olmamakla beraber başarılı olmak için uygulama dozu ve zamanı önemlidir” dedi.
Kaynak: yesilcivril.com
