Ülke genelinde eş zamanlı olarak yapılan törenle, 4 cemevinin açılışı, 7 cemevinin de temel atma töreni gerçekleştirildi. Denizli’de ise Ardıçlı Baba Cemevi temel atma töreni gerçekleşti.
Türkiye’de Elâzığ Karakoçan, Ankara Altındağ, Erzincan Kemah ve Erzurum’a 4 cemevinin açılışı yapılırken Burdur Çavdır, Denizli Ardıçlı, Bilecik Bozüyük, Aydın Koçarlı ve Kırklareli Babaeski’de de cemevlerinin temelleri atıldı. İlgili illerde eş zamanlı yapılan törene, CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan video konferans sistemiyle katıldı.
Denizli de Honaz Dereçiftlik Mevkii’nde bulunan ve inşaatı başlayan Ardıçlı Baba Cemevi için düzenlenen törene; Vali Ali Fuat Atik, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Vali Yardımcısı Nurettin Ateş, Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, Honaz Kaymakamı Hamit Genç, Denizli İl Emniyet Müdürü Kenan Yıldız, İl Jandarma Komutanı Albay Veysel Yanık, Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, Honaz Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, siyasi parti il başkanları Cemevi Dedesi Musa Kocaer ve vatandaşlar katıldı.
Törende konuşan Vali Ali Fuat Atik: “Hayırlı bir binayı temellendirmek için bir araya geldik. Tabii bu işin bir hikayesi var: Bundan yaklaşık 7-8 ay önceydi, Dereçiftlik Mahallemizi ziyaretimiz esnasında “Benden isteğiniz nedir?” diye siz değerli vatandaşımıza sorduğumuzda: “Bizim bir cemevi arazimiz var, yıllardır bekliyor. Tahsisi yapılmadı, tek isteğimiz bu arazinin bize tahsis edilmesi.” dendi. Hemen o dakika gerekli talimatları vererek biraz sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla temelini atacak olduğumuz arazimizin, milli emlak tarafından bu amaca yönelik tahsisini sağladık. Çok şükür bugünleri de gördük. Buranın temelini atmak inşallah bize nasip olur dedik, Allah da bize nasip etti. İnşallah inşaatımız bittikten sonra hep birlikte bu ibadethanenin açılışını, siz canlarla birlikte yaparız. Bizim için cami neyse cemevi de aynıdır. İkisi de bizim değerimiz, ikisinin de birbirinden farkı yoktur. İkisi de Müslümanların ibadethanesidir. Bizler konuya böyle bakıyoruz. Müslümanız elhamdülillah ama geçmişte belki birbirimizi anlayamadık ve aramıza mesafeler girdi. Nifak tohumları ekildi. Biz artık o günleri yaşamak istemiyoruz; birlik beraberlik içinde devletimize, Cumhuriyetimize hep birlikte sahip çıkmak istiyoruz. İnancı, mezhebi, meşrebi, etnik kökeni ne olursa olsun devlet olarak bizim tek bir hassasiyetimiz var: Türkiye Cumhuriyeti devletine sadakatle bağlı olmak. Yüreğimizi yakan günler geride kaldı, geride kalacak, geride kalmak zorunda. Ama yaşadığımız tarihsel olaylar bize gelecekte aklımızı başımıza almamız noktasında birtakım dersler verebilmeli. Tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum Hazreti Peygamberimizin öptüğü yerden kılıç vuran ellere lanet olsun! Hazreti Hüseyin Efendimizin, Cennet gençlerinin Efendisi’nin katledilmesi, bir mezhebin meselesi değildir. Müslümanın iman meselesidir. Bunun için de ben bu dünyada da öbür dünyada da Alevi, Bektaşi Tahtacı kardeşlerimin imanına, inancına şehadet edeceğim. Biz biriz, biz canız, biz aynı mayadan yoğrulduk. Bizim adımız farklı olabilir ama soyadımız aynı. Bizim yolumuz ayrı olabilir ama ulaşacağımız menzil aynı. Ya Allah ya Muhammet ya Ali diyen insanları, canları başka görmek, bizden görmemek bize yakışmaz. Hepimize birleştirici, bütünleştirici olma, devletin devamlılığını sağlamak noktasında düşen görevler var. Bugünü gösteren Rabb’imize şükürler olsun! Böyle kıymetli bir eserin açılışında farklı düşüncedeki insanlar bir araya geldi ve aynı amaç etrafında toplandı. Buna şükretmemek olmaz. İnşallah hep birlikte buranın açılışını da yapacağız. Bu cemevinde Allah kelamı zikredilecek, dualar, niyazlar edilecek. “Hayırlar fethola, şerler defola, günümüz kutlu ola!” diyorum. Allah birliğimizi, beraberliğimizi bozmasın; bozmak isteyenlere fırsat vermesin! Yezid sadece Kerbela’da yoktu. Her devrin içinde mutlaka ve mutlaka olur. Uyanık olacağız, Müslüman uyanık olmak zorunda. Temel anlayışımız bu. Dışarıdan gelecek tehditlere karşı birliğimizle, beraberliğimizle el ele verip kendimizi siper edeceğiz. Allah birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Allah bu milleti ilelebet payidar etsin. Bu toprakları, sonsuza dek Türkiye Cumhuriyeti devletinin toprağı kılsın diyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. Tabii ki bu noktada bu cemevinin yapılması, bu hale gelmesinde kıymetli destekleri olan başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan Beyefendi’ye, Honaz Belediye Başkanımıza, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüze; dedemize, muhtarımıza, mahalle halkına huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Ve inşallah ortaya güzel bir proje çıkacak, tamamlandığında hep birlikte göreceğiz. Çıkış noktamız şuydu: Alevi-Bektaşi kültürüne uygun, Türk kültürünü de yansıtan bir bina inşa edelim. Dört kapı, kırk makamı içinde barındıran, Selçuklu çadır motifini içine bezediğimiz bir bina yapalım diye, güzel bir projeye başladık. İnşallah yapımı tamamlandığı zaman da sizlerin beğenisini kazanır diye ümit ediyorum. Katıldığınız için, katkı sağladığınız için herkese tekrar canıgönülden teşekkür ediyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.” dedi.