24 Haziran’da Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan ‘Koruyucu Aile Günü’ genelgesinde koruyucu aile uygulamasının yaygınlaştırılmasının önemine vurgu yapılarak, “Son yıllarda yapılan çalışmalarla teşvik edilen koruyucu aile uygulamasının yaygınlaştırılması ve bu uygulamaya yönelik kamuoyu farkındalığının artırılması büyük önem teşkil etmektedir. Bunun için tarihte uzun yıllar çocuk koruma alanında önemli hizmetler sunan kurumlarımızdan Ankara Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin kuruluş tarihi de olan 30 Haziran, ‘Koruyucu Aile Günü’ olarak kutlanacaktır” ifadelerine yer verilmişti. Denizli Koruyucu Aile Derneği 30 Haziran Koruyucu Aile Gününde bir araya geldi. Düzenlenen kahvaltıya Kurucu Başkan Ayfer Doğan, Gülseren Küçüköz katıldı. Denizli Koruyucu Aile Derneği Başkanı Hakan Vural şehir dışında toplantıda olması nedeniyle toplantıya katılamadığı öğrenildi.
30 Haziran Koruyucu Aile Gününü Kutlayan Denizli Koruyucu Aile Derneği Kurucu Başkanı Ayfer Doğan;
“Koruyucu aileyim, emekliyim, aynı zamanda Denizli Koruyucu Aile Derneğinin Kurucu üyesi ve kurucu başkanıyım, şuanda yönetim kurulu üyesiyim” dedi.
30 Haziran Koruyucu Aile Günü ilan edilmesi ile ilgili konuşan Doğan “beklediğimiz gün geldi. Çünkü bütün derdimi sesimizi duyurmak. Çünkü çocukların biyolojik anne babaların onlara bakamadığı zaman onları büyütecek, destekleyecek başka ailelere ihtiyaç var. Koruyucu aileler bunlar. Bu anlamda bir çocuğun bir ailede büyümeye hakkı olduğunu düşünüyorum. Bunu Çocuk Hakları Sözleşmesi de böyle söylüyor. Yani bizde sistemin hak temelli ve çocuğun üstün yararına yaygınlaşması açısında bu günün olmasından çok mutluyuz. Teşekkür ediyoruz bu anlamda çalışan bütün çocuk dostlarına” dedi.
30 Haziran Koruyucu Aile Günü’nü kutlamak için dernekte bir araya geldiler. Etkinlik hakkında konuşan Ayfer Doğan;
“Koruyucu ailelerimiz uzun yıllardır derneğimizin en değerli konukları. Onlar bu derneğin esas sahipleri aslında. Tabi onlarlar bir araya germek bizim uzun zamandır yaptığımız şey aslında ama pandemi koşullarında epeyce bir ara vermiştik. Bugün de bir arada olmak en değerlisiydi. Duygu ve deneyim paylaşımlarımız çok değerli bizim için. Bir arda bu günü değerlendirmek istedik” şeklinde konuştu.
Denizli Koruyucu aile derneği hakkında da bilgi veren Kurucu Başkan Doğan, “Derneğimiz 2009 yılı Haziran ayında kuruldu. Bir sosyal hizmetler uzmanı ve altı koruyucu ailenin çocuğa dair düşleri ile başladı. O günden bu güne çalışmalar devam ediyor. Çalışmalarımızda en temel şey çocuğun hakkı penceresinden bakmak bu sisteme ve Türkiye genelinde hatta uluslararası yaygınlaşmasını sağlamak. Biliyorsunuz son zamanlarda basında birçok haberler çıkıyor. Çocuklar zaman zaman bu gezegende çok zor durumda kalıyor. Biz yetişkinler olarak bu gezegendeki tüm çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Derneğin temel misyonu budur. Sistemin yaygınlaşmasıdır ve uygulamada nitelinin artmasıdır. Bu anlamda çok çalışma yapıyor. Türkiye’de kurulmuş en öncü derneklerden birtanesidir. Tabi şubelerimiz yok. Denizli’de kurulduk ve tüm Türkiye çalışma alanımız. Şuara bir fedarasyon projesi kapsamında kardeş derneklerimiz ile buluştuk ve bir proje yürütüyoruz. ‘çocuklar için el ele’. İstiyoruz ki daha büyük bir çatı kuruluş çerçevesinde toplanalım ve çocuklar için çok daha güzel şeyler yapalım. Tabi temel amacımız, koruma altına alınmış, yetişkinlerden zarar görmüş tüm çocukların devlet korumasına alındıktan sonra onu koruyacak büyütecek bir ailenin olması. En temel çalışma amacımız bu. Bu çalışmalar ile alakalı akademik çalışmalar yapıyoruz, projeler yapıyoruz, aileler ile toplamıyoruz. En büyük ihtiyacımız da her çocuğun iyi ailelerde, sağlıklı ailelerde hayata hazırlanması gerek. Yani her aile değil çocuğun sevgi ve saygı göreceği mutlu olacağı aile. Arayışımız budur” ifadelerini kullandı.
Denizli’de kaç üyesi ve koruyucu aile olduğunu açıklayan Doğan, “188 çocuğumuza ulaştık ama sayı her geçen gün değişiyor. Bazen çocuklar biyolojik ailelerine geri gidiyorlar, bazen kuruma yeniden çocuklar geliyor ve yeniden koruyucu ailelere yerleşiyorlar. Bu bir döngü aslında. Ama bu anlamda Denizli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü sayesinde, derneğimizin sayesinde nüfus bazlı düşündüğünüz zaman oldukça iyi bir sayıda” dedi.
Koruyucu aile olmanın şartlarından bahseden Doğan, “Önce başvuru koşulları gerekiyor. 25-65 yaş aralığında, en askeri gelir düzeyde ücretlendirilmiş, fiziksel ve ruhsal sağlığı yerinde herkes başvuru yapabiliyor. Evli yada bekar olması, çocuklu yada çocuksuz olması hiç önemli değil. Ancak başvuruyu yaptıktan sonra tüm bu belgeler tamam olsa bile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Koruyucu Aile Birimi tarafından değerlendiriliyorsunuz ve bütün bunlarla alakalı görüşmeler yapılıyor. Özellikle ailelerde aradığımız şey ebeveynlik becerileri. Yani tramvatik bir geçmişi olan çocukla başa çıkabilme konuşunda yeterliliklerimiz neler, çocuğu ailemize dahil olduktan sonra onunla sevgi ve güven boyutunda ilişkilerimiz nasıl olabilir? Buna dair bir takım görüşmeler yapıldıktan sonra bir komisyona giriyorsunuz, onaylanırsanız artık aday koruyucu aile olabiliyorsunuz. Aday koruyucu aile olduktan sonra da istediğiniz yaş ve cinsiyetteki çocukla siz buluşturuluyorsunuz. Gidip kurumdan çocuk seçmiyorsunuz ancak yaş ve cinsiyet talebinde bulunabiliyorsunuz. Herşey yolunda giderse ve uyum süreçleri bu aşamadan gözden geçiriliyor kurum tarafından ve daha sonra valilik onayı ile çocuk sizin evinize yerleştiriliyor. O günden sonra çocukla birlikte yaşamaya devam ediyorsunuz. Ancak çocuğun velayeti biyolojik ailelerinde olmaya devam ediyor. Düzenli aralıklarla çocuklarda biyolojik aileleri ile görüşmelerini sürdürüyorlar. Biyolojik aile koşullarını değiştirip tekrar çocuklarına bakabilir düzeye geldiklerinde çocuklar biyolojik ailelerine geri döndürülebiliyor. Tabi ki bütün bunlarda çok ciddi incelemeler yapılıyor. Çocuğunun biyolojik ailesine dönüp dönmemesinin uygun olup olmadığı mutlaka araştırılıyor. Tabi ki bazı zor dosyalar olduğunda çocuğun biyolojik aileye dönüşleri artık mümkün olmuyor ve koruyucu ailede yaşamları sürdürülüyor. Ben iyi bir örneğim. 20 yıldır koruyucu aileyim. Koruyucu aile olarak bakımını üstlendiğim dört çocuğum var. Aynı zamanda iki biyolojik çocuk annesiyim. Kızlarımdan ikisini evlendirdim. Halen iki çocuk da yanımda. 3 ve 5 yaşlarında ailemize dahil oldular. Maalesef biyolojik ailelerine döndürülemeyen çocuklar.
