İzmir’de geçtiğimiz günlerde meydana gelen depremin ardından ülkenin gündemine yine ‘Depreme hazır mıyız?’ sorusu geldi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremin bir milli güvenlik meselesi olduğunu deprem için dönüşümü siyaset üstü ele almak gerektiğini vurguladı. Bakan Kurum ile geçtiğimiz yıllarda tartışmalara giren Denizli Milletvekili Teoman Sancar bu açıklamanın ardından Kurum’a destek verdi. Sancar; “Ben milletvekilliğim döneminde her zaman doğrunun yanında oldum. Düne kadar Bakan Murat Kurum’u eleştirmiştim. Son olarak Murat Kurum’un yaptığı açıklamaya baktım. Depremin siyaset üstü olması gerektiğini söyledi. Ben sadece muhalefet etmek için muhalefet etmem. Yorgun yapı stoğunda oturan dar gelirli vatandaşlarımız için yapılan toplu konut projesini yaptıkları için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u tebrik ediyorum. Bu proje doğru ve yerinde projedir. Bu projeyi vatandaşlarımızın güvenilir konutlarda oturması ve depreme karşı önlem açısından çok önemlidir. Bakan Kurum’u aradım, tebrik ettiğimi söyledim ve projenin arkasında olduğumu söyledim.” dedi.
Denizli Milletvekili Teoman Sancar, Egeyön TV’de Gazeteci Ahmet Deda’nın sorularını yanıtladı. 3 bölüm şeklinde çekilen programın ilk bölümünde deprem, tedbirler ve hükümetin toplu konut projesi konuşuldu. Teoman Sancar’dan, programda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a dikkat çeken bir destek destek geldi. Vergi affı ve esnafın durumunun konuşulduğu ikinci bölüm ve Teoman Sancar’ın ilk defa şantaj kumpasının ardından yaşadığı süreci anlattığı üçüncü bölüm ilerleyen günlerde sizlerle olacak.
İŞTE TEOMAN SANCAR İLE DEPREM RÖPORTAJI;
Parlamento Ecevit döneminden beri deprem ile ilgileniyoruz dedi, vergiler koydu. Deprem konusuna nasıl bakıyorsunuz?
Geçtiğimiz dönemde belediye meclis üyeliği, CHP İl Başkanlığı yapmış bugün milletvekilliği yapan ve inşaat sektörü içinde olan biri olarak depremin vahametinin sadece vergi ile ilgili olmadığını söylüyorum. Depremin vereceği acının hissedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçmişten bugüne depremle ilgili ciddi açıklamalarım oldu. Türkiye deprem bölgesi, Denizli’miz birinci derece deprem bölgesi ve tarih boyunca ülkemizde çok acı depremler yaşanmıştır. Bu depremlerin yıkıcılığı, şiddetinden daha çok önlemsizlikten ve yorgun yapı stoğundan kaynaklanmaktadır.
Yine depremi unutmuştuk, İzmir depreminden sonra aklımız başımıza geldi. Ne düşünüyorsunuz?
Deprem asla unutulmaması gereken bir olaydır. 1976 yılında Denizli’de yaşanan büyük deprem, yine Acıpayam’da yaşadığımız depremde 1200’ün üzerinde konut yıkıldı. Allah’tan tek katlı kerpiç evler vardı ve vatandaşlarımız betonun altında kalmadı. Böylece can kaybı yaşanmadı. Bozkurt’ta acı bir deprem yaşadık.
Ben milletvekilliğim döneminde her zaman doğrunun yanında oldum. Düne kadar Bakan Murat Kurum’u eleştirmiştim. Acıpayam depremin sonrası 19 metrekarelik barakaların doğru olmadığını söylemiştim. Son olarak Murat Kurum’un yaptığı açıklamaya baktım. Depremin siyaset üstü olması gerektiğini söyledi. Depremin bir milli güvenlik meselesi olduğunu deprem için dönüşümü siyaset üstü ele almak gerektiğini vurguladı. Meselenin aciliyetinin farkına varılmasının altını çizdi. Ben sadece muhalefet etmek için muhalefet etmem. Yorgun yapı stoğunda oturan dar gelirli vatandaşlarımız için yapılan toplu konut projesini yaptıkları için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u tebrik ediyorum. Bu proje doğru ve yerinde projedir. Bu projeyi vatandaşlarımızın güvenilir konutlarda oturması ve depreme karşı önlem açısından çok önemlidir. Bakan Kurum’u aradım, tebrik ettiğimi söyledim ve projenin arkasında olduğumu söyledim. Doğruya doğru demek bir siyasetçinin erdemli bir görevidir. Sayın Bakan, benden böyle olumlu bir yansımayı duyunca ‘sizden gelmesinden mutluluk duydum’ dedi. Yarın CHP iktidara gelse toplu konut projesi olmayacak mı? Bir sosyal devlet anlayışı değil midir? Asgari ücretli vatandaş dahil herkesi konut sahibi yapacağım diyor ve doğru bir şey.
Yapı denetimi konusunda yerel ve merkezi yönetimin ortak çalışma gerçekleştirmesi gerekmiyor mu? Her seferinde imar affı çıkarılmadı mı?
İmar affını 2’ye ayırıyorum. Kaçak yapılara, çatı katlarına, kolonsuz ve direksiz yapılara, yığma tuğladan yapılan evlere, 1960-70’lerde yapılmış barakalara tapu verildi. Ben bunu yanlış buluyorum. 2000 yılından sonra yapılmış olan evin çatı ve bodrum katlarını konuta çeviren, tesisatını ayırmak ve kayıtlara geçirmek adına yapılan imar affını doğru buldum. Deprem ile mücadele edeceksek deprem yönetmeliğinden önce yapılmış konutlardan, barakalardan, gecekondulardan, iş yerlerinden vatandaşlarımızı kurtarıp, depreme dayanıklı konutlara oturtmak mecburiyetindeyiz.
Seçim öncesi bu projenin açıklanmasını doğru buluyor musunuz?
Seçim için yapılmış olabilir. Ben deprem ile ilgili bölümü doğru buluyorum. Ayrıca bu bir seçim vaadi ise doğru bir seçim vaadidir.