Bir süredir geçimsizlik yaşayan karı koca karşılıklı boşanma davası açtı. 6,. Aile Mahkemesi, davacı-karşı davalı erkek ile davalı-karşı davacı kadının ifadelerine başvurdu. Tarafları dinleyen Mahkeme; davalı-karşı davacı kadının asgari yaşam giderlerini karşılamaya yeterli ve düzenli gelirinin bulunduğu, bağımsız bölüm niteliğinde üç adet taşınmaza sahip olmasına rağmen kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmetti. Kararı taraf avukatları temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi.
Evi olan kadına yoksulluk nafakası verilmesinin yasaya aykırı olduğuna dikkat çeken Yüksek Mahkeme; davacı-karşı davalı erkeğin, mahkemece kabul edilen “Eşine ekonomik şiddet uyguladığı, özürlü olan ortak çocuğun bakım ve ihtiyaçlarını göz ardı ederek eşine tek başına bu sorumluluğu yüklediği” şeklindeki kusurlu davranışları aynı zamanda davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğuna hükmetti. Kararda şöyle denildi: “Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan, ‘Kadının kişilik haklarına saldırı olmadığı’ gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verilmiştir.”