Bursa’da 3 yıllık evli olduğu eşi Yüce Can Yılmaz’ı 6 yerinden bıçaklayan Kenan Yılmaz, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılandığı davada ifade verdi. Yılmaz savunmasında, “Eşim bir sefer beni makasla yaraladı, ben onu o zaman affettim, o da beni affetsin. Çok pişmanım” diyerek, tahliyesini ve beraatini istedi. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin sürmesine karar verdi.
16 Ocak’ta Mudanya ilçesi Şükrüçavuş Mahallesi’nde Kenan Yılmaz, 3 yıl önce evlendiği Yüce Can Yılmaz’dan 1 yıl önce ayrılma kararı aldı. Ayrı yaşayan çift, Yüce Can Yılmaz’ın oturduğu evde bir araya geldi. Burada çıkan tartışmada Kenan Yılmaz, eşini dövüp, karın ve kalça bölgesinden 6 bıçak darbesi ile yaraladı.
Yüce Can Yılmaz, komşularının çağırdığı ambulansla hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Olayın ardından yakalanıp, gözaltına alınan Kenan Yılmaz, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Hakkında, ‘Tasarlayarak kadına karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Kenan Yılmaz’ın, Bursa 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nce yargılanmasına başlandı. Duruşmada tutuklu sanık Kenan Yılmaz ile eşi Yüce Can Yılmaz ve taraf avukatları hazır bulundu. Kenan Yılmaz, mahkeme heyetine yazılı olarak sunduğu savunmasında, “Olay gecesi evde eşim, oğlu ve ben birlikte alkol aldık. Sabah olunca hep birlikte lokantaya giderek çorba içtik. Sonra onları bırakıp uyumak için eve geldim. Eşim ve oğlu da daha sonra geldi. Bir ara kapının açıldığını duydum. Daha sonra uyandığımda eşimi göremeyince telefonla aradım. Telefonlarıma cevap vermedi. Bir sefer açtığında ise ‘Otel odasında manitamlayım’ dedi. Eve çağırdım. Geldiğinde hakaretlerde bulununca, mutfaktan aldığım bıçağı rastgele salladım. Eşim bir sefer beni makasla yaraladı, ben onu o zaman affettim, o da beni affetsin. Çok pişmanım” diyerek, tahliyesini ve beraatini talep etti.
Eşini 6 yerinden bıçaklayan koca: Beni makasla yaraladığında affettim, o da affetsin
Sanık avukatı Hakan Gündoğdu da müvekkilinin eyleminin ‘haksız tahrik altında kasten yaralama’ kapsamında olduğunu söyleyerek, tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını istedi.
Duruşmada söz alan Yüce Can Yılmaz ise “Eve girdiğimde bana tokat attı. Attığı tokattan sonra gözümdeki gözlüğüm düştü. Gözlüğümü almaya çalıştığım sırada beni bıçaklamaya başladı. Bıçağı mutfaktan alıp gelmedi, üzerinden çıkardı. Çünkü, evde kullandığımız bıçaklardan değildi. Sanık sağ baldırımdan 4 defa, sol baldırımdan 1 defa bıçak darbesi vurdu. O sırada Yekta araya girdi. Ondan kurtulup karaciğerimi bıçakladı. O gün ben sanığa küfürlü söz kullanmadım. İfadesinde bahsettiği cümleleri kullanmadım. Şikayetçiyim” dedi.Şikayetçi avukatı Emre Pınar da sanığın savunmasının eylemini meşrulaştırmaya yönelik olduğunu, haksız tahrik indiriminden yararlanmak için yalan beyan verdiğini söyleyerek, öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasını istedi.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Yüce Can Yılmaz’ın doktor raporunu dikkate alarak, saldırının, kişinin yaşamını tehlikeye soktuğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde olduğu ve sanığın, polise suçunu itiraf ederek bıçağın yerini gösterdiğini belirtti. Sanığın, müştekiye birden fazla bıçak darbesi vurduğu ve eyleminin ‘Eşe ve kadına karşı öldürmeye teşebbüs’ suçunu oluşturduğundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluk halinin devamını kararlaştırıp, mütalaaya karşı savunma için ek süre vererek duruşmayı erteledi.