Denizli’nin Çivril ilçesinde bulunan ve geçtiğimiz yıllarda doğal sit alanı ilan edilen Işıklı Gölü, yaban hayatını ve biyoçeşitliliğin yanı sıra bünyesinde barındırdığı 300 dönümü aşkın Türkiye’nin en büyük nilüfer tarlasının oluşturduğu görsel güzellikle doğaseverlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Afyonkarahisar’dan doğup Ege Denizi’ne dökülen Büyük Menderes Nehri’ni besleyen kaynakların üzerinde sulama amaçlı regülatör yapılarak oluşturulan 7 bin 300 hektarlık alana sahip Işıklı Gölü’nde, çok su kuşu, ender bulunan balık türlerinin ve yaban hayvanlarının yanı sıra güzelliğiyle insana huzur veren nilüfer çiçekleri bulunuyor.
Yeşille maviyi buluşturan Işıklı Gölü, eşsiz doğası ve huzur veren manzarasıyla ziyaretçilerine görsel şölen de sunuyor. Bölgeyi ziyaret edenler, kuş sesleri eşliğinde ve nilüfer çiçekleri arasında kayıkla gezinti yapabiliyor. Doğaseverler, sulak alan statüsündeki gölde nilüferlerin eşsiz güzelliğinin yanında gün batımı fotoğraf çekimi için bölgeyi tercih ediyor. Zengin biyoçeşitliliğiyle misafirlerine doğa ile baş başa zaman geçirme fırsatı sunan göl, sahip olduğu büyük turizm potansiyeliyle görülmeye değer alanlar arasında yer alıyor.
Türkiye’nin en büyük nilüfer tarlasına ev sahipliği yapan Işıklı Gölü, Haziran ayında açan nilüfer çiçekleriyle doyumsuz bir görsel zenginliğe bürünüyor. Yaşanan kuraklık ve havaların erken ısınması nedeniyle bu yıl Mayıs ayı başında açmaya başlayan nilüferler, gölde tur düzenleyen teknecileri hazırlıksız yakaladı. 1 Haziran’da başlayacak turların erkene çekilmesini isteyen tekneciler, nilüfer çiçekleriyle bezenen gölü ziyaretçileriyle buluşturabilmek için gün sayıyor.
Işıklı Gölü’nün son 2-3 yıldır çok popüler bir ziyaret noktası haline geldiğini belirten tur işletmecisi Özer Çetinkaya, “Işıklı Gölü, fotoğraf sanatçılarının, evlilik teklifi yapmak isteyenlerin, doğum günü kutlayanların uğrak yeri. Aileleri ile gezebilecekleri çok güzel bir alan. Nilüfer çiçekleri çok büyük bir alanda meydana gelmiş durumda. Buradan başlıyor Akdağ’a kadar uzanıyor. Dönümünü bizde hesaplayamıyoruz. Göz alabildiğince uzanıyor. Biz burada tekne turları düzenliyoruz. Doğa harikası bir yer, biz insanları buraya bekliyoruz, davet ediyoruz. Denizli Çivril’in iklimi gereği Nilüfer çiçekleri 1 Mayıs tarihinde açıyor. Şu anda yaprakları sararmaya başladı. Çiçekler 1 Mayıs’tan beri açık durumda ama bize 1 Haziran’da giriş izni veriliyor. Biz yetkililerden bu konuda da biraz yardım istiyoruz. Bu yıl biraz kurak geçti. Burası baraj göleti olduğu için önüne baraj yapıldı. Su oranı biraz azaldı. Geçen yılda kapaklar açılarak menderes nehrine su verildi. Bu yıl ise havaların sıcak olmasından dolayı Nilüfer çiçekleri erken açıyor. Başka bölgelere göre biraz daha sıcak bir iklime sahip. Etrafımız dağlarla çevrili olduğu için sıcak bir havaya sahip bu nedenle Nilüfer çiçekleri 1 Mayıs tarihinde açmaya başlıyor” dedi.
Eşsiz güzelliğiyle insana huzur veren nilüferlerin günün sadece belli bir bölümünde açık kaldığına dikkat çeken Çetinkaya, şöyle konuştu:“Nilüfer çiçekleri saat 10’da açmaya başlıyor. Akşamüstü saat 17.00’da ise kapanmaya başlar. Yani yüzde 100 açık olan çiçekler akşam saatlerinde yüzde 20 açık kalıyor. Akşama kendini hazırlıyor. Bu nedenle misafirlerimizi sıcak saatlerde bekliyoruz”
