Basın Bayramı sebebiyle gazetecilerle buluşan Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu FETÖ ile ilgili açıklamalarda bulundu. Subaşıoğlu FETÖ ile mücadelede bir gecelik kahramanlara ihtiyacımız yok” dedi.
Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısı ile gazetecilerle buluştu. Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde organize edilen kahvaltıda gazetecilerle bir araya gelen Subaşıoğlu, ardından İlyas Haytan toplantı salonunda açıklamalarda bulundu.
Açıklamasının başında Merkezefendi Belediyesi’nin projelerini vatandaşlara anlattıkları için basın mensuplarına teşekkür eden Subaşıoğlu, Belediye’nin gerçekleştiridiği projelerden bahsetti. Açıklamalarında Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PYD) da değinen Subaşıoğlu, “Geçtiğimiz günlerde 15 temmuzla ilgili güzel anma törenleri oldu demokrasisine sahip çıkan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum.
15-16 temmuz akşamı görülen fotoğrafla ilgili de benim değerlendirmem şudur. Vatandaşlarımız hiç kimseyi, hiç bir siyasetçiyi kahraman olarak değerlendirmiyor. Doğrusu da bu. Kahraman olan halkın kendisidir. Çünkü siyaset bilenler siyasi tairhi bilenler bilirki olağanüstü zamanlarda kendini kahraman ilan eden bir çok siyhasetçi de bir sonraki seçimde mağlup olmuştur. Bunun örnekleri de tarihde çoktur. Siyasetçi ile kahramını 15 Temmuzu anma vesilesiyle ayırt etmiş olduk. Toplumumuz referandumda da aslında bunun mesajını verdi. Siyasetçiden beklenen ülkenin yönetimi ile ilgili toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir yaklaşımla ülkenin verimli bir sistemle yönetilmesi. Vatandaşımız bunu bir daha bunu teyit etti ve kahramanlık ünvanını siyasetçiye vermedi. Dolayısıyla önümüzdeki dönem hem Denizli’de hem Türkiye’de arrtık kahramanlık üzerinden değil, vatandaşlarımızın bizden beklediği gibi siyasi arzı dengelemek gerekiyor.
Türkiye çok ciddi bir FETÖ terör örgütü ile mücadele içerisinde. Bu örgütün yapısından dolayı kripto yapısıyla karşı karşıyayız. Böyle bir yapıyla mücadele etmek çok da kolay değil. Hiç kimse bir gecede kahraman olmamıştır ve yapmaya da gerek yok. FETÖ’yle mücadele bağlamında benim değerlendirmem şöyle olmuştur. Sekerat anındaki iman geçerli değildir. Yani ölüm döşeğinde iman ederseniz o iman geçerli değildir. Bir gecelik kahramanlıklara ihtiyacımız yok. Fetö ile mücadelede sürecin doğru okunması gerekiyor. Geçmişinde bir çok problemi olan ve onlara hizmet etmiş olanların da bir günde sütten çıkmış ak kaşık olmadıklarını, olamayacaklarını bilmek gerekiyor.
O yapıya hizmet etmiş insanların bir günde temizlenemeyeceğini savunan Subaşıoğlu, “bu insanları mahkum etmek adına değil, kategorize etmek adına değil ama FETÖ ile mücadele etmek adına da kahramanlığa ihtiyaç yok. Bir gecelik aforizmalara, yapılan ifadelere coşkun söylemlere, ihtiyaç yok. Dün başlamış, bugün devam ediyor, yarında devam etmesi gereken bir süreçtir. Ben bugüne kadar bu konu ile ilgili hiç konuşmadım. FETÖ terör örgütü ile mücadele anlamında tartışılmayan bir konu var. Ben bu işi üçe ayırıyorum. Biz hep Parelel Devlet Yapılanması olarak yani kendi savcısı olan, kendi hakimi, kendi kuralı olan, devletin içinde bunu işleten bir yapıdan bahsediyoruz. Bu bir paralel devlet anlayışı.”
Bu sürecin toplumun önünde yaşandığını ifade eden Merkezefendi Belediye Başkanı Subaşıoğlu, “işin bir de paralel din anlayışı tarafı var bugüne kadar hiç bunun üzerinde durulmadı. Örneğin bizim kendi dinimizden herhangi bir endişemiz yok, dinimizin dayanışma ve yardımlaşma mekanizmaları çok açık ve net. Mesela zekat müessesesi ile mesela sadaka müessesi çok açık ve net. Zekatı kimin vereceği belli, kimlerin alacağı belli. Bu FETÖ terör örgütü Türkiye’de paralel bir din anlayışı üreterek zekat ve sadaka müessesini ortadan kaldırarak istedikleri amaca hizmet edebileceklerini düşündükleri, dinin temel prensiplerden koparttıkları burs ve himmet mekanizmasını getirerek aslında Türkiye’de paralel din anlayışını da dayatmış oluyor. Oysaki bizim dinimizde dayanışma ve yardımlaşma ile ilgili önce komşumuzdan başlamamız gerekiyor. Önce akrabamızdan başlarız gerekiyor. Böyle ne olduğu belirsiz yüksek hayaller ve hedefler ile yüksek paralar toplayıp da, yanımızdaki komşumuz aç olurken, paraların oraya aktarılması, ben açıkçası paralel bir din anlayışı olarak görüyorum. Bunun da ret edilmesi gerekiyor. Maalesef bu konu ile ilgili henüz zihinler çok dar, berraklaşmış değil” diye konuştu.
“Tabi birde işin paralel ahlak boyutu var. Hedefe ulaşmak için her yol mubahtır. Bir çok insan anlayamıyor bunlar neden sınav sorularını çaldılar. Bir tek amaçları var kendi adamları için bir hedefleri var bu hedefe ulaşmak için her yol mübah. Sınav sorularını çalınabilir. Toplumun genelin geçer kabul görmüş ahlak anlayışının yanında paralel bir ahlak anlayışı da getirmiş oluyorlar. Biz bunu da ret etmemiz gerekiyor. FETÖ terör örgütü ile mücadele noktasında işi soğukkanlılıkla değerlendirip bütün lehçeleri ile ele alıp, paralel ahlak, paralel din anlayışı çerçevesinde yeniden bir mücadeleyi gözden geçirmemiz gerekiyor. Aksi halde bu iş sığ kalacaktır. Klasik, günlük kahramanlık üzerinden tabi siyasetçileri kast ediyoruz, diğer kahramanlarımız şehitlerimiz onlar zaten kahramanlıklar ortada açık ve net. Ama biz siyaset konuşuyorsak mutlaka üç pencereden FETÖ terör ile mücadelemizi gerçekleştirmemiz gerekiyor. Aksi halde ne olduğu belirsiz kendilerini kamufle etmiş sosyal medyayı bu amaçla kullanan bu insanlara Türkiye mahkum olur ve yol alamayız. Sadece FETÖ terör örgütü mensupları, kişileri mahkum etmek değil, aynı zamanda bunların zihniyetlerini teşhis edip mahkum etmemiz gerekiyor. Bundan sonra hiç kimse oy yollara paralel ahlaka, paralel din anlayışına tebessüm edipte Türkiye’nin üzerine karabasan gibi çökmemeleri gerekiyor” dedi.