TMMOB Denizli Mimarlar Odası Denizli Şubesi Başkanı Mehmet Serdar Alayont, şubede 29-30 Ocak tarihlerinde gerçekleşecek 15. olağan genel kurul öncesi Egeyön Haber’e özel röportajla konuştu. Başkan Alayont, görevde bulunduğu 4 yılı değerlendirirken, yaptıkları çalışmaları, pandemi dönemimin çalışmalarına etkilerini, neden yeniden aday olduğunu ve geleceğe dair yönetim olarak hedeflediklerini anlattı.
TMMOB Mimarlar Odası Denizli Şubesi 29-30 tarihlerinde 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirecek. 4 adaylı bir seçime hazırlanan odada 2 dönemdir başkanlık görevini sürdüren Mehmet Serdar Alayont, seçimler öncesi Egeyön Haber’e özel röportaj verdi. Başkan Alayont, özel gerçekleştirilen röportajda geçmiş 4 yılda faaliyetlerini anlatırken, neden yeniden aday olduğu ve yönetim olarak yeniden seçilmeleri halinde gelecekte neler yapmak istediklerini anlattı. Başkan Alayont, üye Mimarları da genel kurula davet etti.
Bizim öncelikle Mimarlar Mühendisler Odalarında her zaman 1954’ten beri her 2 yılda bir seçim olur. Ocak ve Şubat aylarında. Daha sonra Nisan-Mayıs aylarında genel merkezler kongrelerini yapıyor. Haziran ayı gibi de TMMOB kongresini yaparak yönetimini seçiyor. Her daim çarşaf liste ile seçime giriliyor. Ben 2018 yılında ilk olarak şube başkanı seçildim. 2020 yılında 14. dönemde yönetim kurulu başkanı olarak tekrar seçildim. 2018 yılında şu an içerisinde bulunduğumuz Mimarlar Odası Denizli Şubesi’nin bir hizmet binası yoktu. Burası bir kaba inşaat halindeydi. 4 yılda ne yaptınız derseniz. 4 yılda ciddi bir inşaat yaptık. Açıkcası maddi, manevi ve fiziki olarak en çok yoran faaliyetlerin başında şu anki hizmet binamızın hayata geçirilmesi ve vücut bulması oldu. Dediğim gibi kaba inşaat halinde iken 2018 Ağustos ayında bir döviz krizi gerçekleşti. E tabi 2012 yılından beri Mimarlar ve Mühendis odaları biliyorsunuz ki hükümetin yapmış olduğu yönetmelik değişiklikleri ile mali anlamda ciddi şekilde yüzde 90 oranında gelirleri azaldı. Bu bizim için açıkcası o dönemden beri en büyük sıkıntılarımızdan biri. O dönemde sağ olsun Cüneyt Zeytinci’nin de destekleri ile genel merkezin 230 bin liralık bir maddi desteği oldu. Şubelerimiz destek sağladı. En büyük destek de tabi ki burada yerel gerek ulusal firmalardan almış olduğumuz maddi, manevi ve ayni desteklerle bu binanın yapımını gerçekleştirebildik. Bunu özellikle vurguluyorum her seferinde Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışın 100. yıldönümünde yani 23 Nisan 2020 tarihinde de hizmet binamıza taşınabildik. O dönemden beri de faaliyetlerimize devam ediyoruz. 2020’de Mart ayında Türkiye’de çıkan pandemi sonrası o dönem sokağa çıkma yasakları, tedbirlerin var olduğu dönemde bizi en çok etkileyen etkinlik, eğitim ve benzeri şeyleri yapma yasağıydı. Tabi bu bizi çok etkiledi. Mimarlığı Hukuk gibi düşünmemek lazım. Yazı ile yapılabilen bir şey değil. Çalışma yapılırken insanların birbiri ile iletişim kurması temas etmesi gerekebiliyor. Bu açıdan bizim için zor bir süreç oldu. Ancak 2021 yılının Ağustos ayından itibaren kademeli normalleşme süreci ile birlikte bugüne kadar 6 aylık sürede çok yararlı eğitimler gerçekleştirdik burada. Çok güzel aktivitelerimiz oldu. Özellikle genç üyelerimiz bu aktivitelere yoğun ilgi gösterdi.
Konferans salonumuzu da açacağız binamızda bulunan. Oraya Mart ayında kaybettiğimiz Denizlili büyük üstat Cengiz Bektaş’ın adını verdik. Eğer eşi de isterlerse onların katılımı ile açılışını gerçekleştireceğiz. Genel Kurulumuzu da orada gerçekleştireceğiz. Mimarlar Odası ilk defa genel kurulunu kendi binasında gerçekleştirecek. Şube başkanı seçildiğimizde 2018’de 430 tane üyemiz vardı şimdi ise 730 tane üyemiz var. Yani 4 senede 300 kişi Mimarlar Odası’na dahil olmuş. Pamukkale Üniversitesi Mimarlık fakültesi yaklaşık 3 yıldır mezun veriyor. Onların da etkisi ile birlikte hızlı bir ivmelenme var şu anda. Elbette pandemi dönemi ile birlikte en çok sıkıntı çekenler ise genç üyelerimiz iş bulmakta zorlanıyorlar. Buldukları işlerde tatminkar ücret alamıyorlar ne yazık ki. Hatta asgari ücretin bile altında çalışmak zorunda kalan üyelerimiz var. Biz de buna yönelik çalışmalar yaptık. Okulda almış oldukları eğitimin yanı sıra piyasa eğitimlerinin verilmesi gerektiğini düşünüyorduk. Bunları yapabildik. Onlarla birlikte olduk. Gençlerde de böyle bir beklenti var. İlgilenilmek istiyorlar. Ben de mezun olduğumda aynı hissi taşıyordum. Mümkün olduğunca üyelerimize dokunarak onların kişisel ve mesleki gelişimleri için geçen zamanda Mimarlar Odası Denizli Şubesi Başkanı olarak 4 senedir çok büyük hizmet ve emek verdiğimi düşünüyorum. Arkadaşlarımızla konuştuk mevcut yönetimimizden 4 arkadaşımız yeni dönemde devam etmeyecek. Onlar işlerini yoğunluğu ve bir takım başka sebeplerden dolayı bu dönem görev almayacaklar. 4 arkadaşımız geldi. Yönetim kurulu listemizi oluşturduk. Ve sahalara çıktık. Üyelerimizden 15. dönem için görev talep edeceğiz.
Yönetim listemizde benim dışımda Pamukkale Üniversitesi’nde görev yapan Yüksek Mimar Duygu Yürekli var. Serbest Mimar Volkan Dayıoğlu var mevut yönetim üyelerimizden, Serbest Mimar Kadir Çağın var mevcut yönetim üyemizdi, Serbest Mimar Nedim Öz var, Serbest Mimar Fatoş Özen Dilmen var, Serbest Mimar Şeyda Tanrıkulu Karaman listemizde yer alıyor.
2020 yılında ilk çalışma ekibimizi kurduğumuzda o dönem belirlediğimiz çalışma ilkelerimiz vardı. Bunların en başında meslek içi eğitimler geliyordu. Birinci hedefimizdi. Aynı zamanda çok güzel bir projeydi o. Hatta o projenin başlangıcını da yapmıştık 2020’nin ilk aylarında. Pandemi dönemine kadar da yaptık aslında. Denizli’nin kültür varlıklarının bir envanterinin çıkarılması düşüncemiz vardı. Bunu bir önceki dönemde de düşündük ama şimdi resmiyete dökmeye başladık. Bu Kültür varlıkları envanterinin çıkarılması sadece Mimarlar Odası değil, Denizli Valiliği, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi ve hatta ilçe belediyelerinin de katkılarıyla gerçekleştirilebilecek bir proje olacaktı. Bunların büyük bir kısmını yapamadık. Mesela ilk dönemimizde 20’ye yakın üye toplantıları yapmıştık. 2 ayda bir toplamıştık. Hatta gündem olduğu zamanlarda bir ayda bir toplantımız oluyordu. Ancak bu dönemde 3 defa yapabildik sanırım. Genel kurulumuzdan sonraki dönemdi o da. Genç üyelerimize yönelik çalışmalarımızı da yine bu sebeple gerçekleştiremedik. Bu sebeple bir dönem daha devam etme isteği oluştu ben de yönetimdeki arkadaşlarımda. Bakalım bundan sonraki süreçte ilk hedefimiz bu yapının tamamlanması. Bunun önemli bir kısmını tamamladık. Konferans salonumuz da var. Sadece üst katımız kaldı. Orada da rezerv bir alanımız var. Onu da bu dönem içerisinde faaliyete geçirebiliriz diye düşünüyorum. Bundan sonra Mimar meslektaşlarımın üyelerimizin katılımının çok daha fazla olmasını en azından bu dönem bunu başarabilirsek bundan sonra artık Mimarlar Odası’nın yani odanın benim için ne yapıyor sorusunu üyelerimizin bize sormaması için elimizden geleni bu dönem yapacağız. Yaptıktan sonra her Mimarın yuvası haline gelecek. Biliyorsunuz Mimarlar Odası buradan önce eski bir iş hanının 4. katında bulunuyordu. Eski bir binaydı ve erişimi zordu ve bu genç üyelerimizi uzaklaştırmaya başladı. Şu anda çok güzel bir yerimiz var. Çok güzel bir binamız var. Bu nedenle gençler çok güzel faaliyetlere geliyor. Tek bir SMS ile 100’e yakın arkadaşımızla bir araya gelebiliyoruz. Gelecek dönemde de eğitimlerimizin de devam etmesi, yine rezerv alanımızın atölye olarak değerlendirilmesi gibi projelerimiz var. Müşteri görüşmeleri ve çalışmak için alanları olmayan arkadaşlarımız için 3. katta hem kolektif çalışmalar için kullanmak istiyoruz.
Ben meslektaşlarıma her zaman şunu söylüyorum. Mimarlar Odası Şube Genel Kurulları ve genel merkez genel kurulları çok faydalı toplantılardır. Evet toplantılarında mali çalışma raporlarının okunması vakit alıyor ancak bu şube genel kurullarında iki yüze yakın katılım bekliyoruz. Tabi 200 tane mimarı bir araya getirmek ve 2 senede bir gerçekleşecek bir olay. Burada çok güzel fikirler tartışılıyor. Özellikle ben genç meslektaşlarımın bu toplantıya katılmalarını istiyorum. Çünkü onların fikirleri birebir konuştuğunuzda sizi çok etkileyen fikirler üretebiliyorlar. Ancak tabi bunların nesilden nesile aktarılması biz yönetici olduğumuz için bunları çok rahat dinleyebiliyoruz ancak bu gençlerin özellikle bir çok mimara ulaşması gerektiği kanaatindeyim. Bütün meslektaşlarımızın genel kurula gelmelerini istiyoruz. Ve hepsini de tek tek arayıp davet ediyorum. Yeni yapılmış olan oda binamıza pandemi nedeniyle gelemeyen üyelerimiz var. Bu arkadaşlarımızın özellikle binamıza gelmelerini istiyoruz. Bu bina sadece yönetim kuruluna ait değil, hepimizin. Bir şekilde bu dayanışmayı sağlayarak o TMMOB Mimarlar Odası örgütlülüğünü sağlayabileceğimize inanıyorum. Sadece genel kuruldan genel kurula değil, genel kurul bitse dahi, ben de daha önce genel kurullarda seçimlere katıldım seçilemediğim de oldu ama hiçbir zaman Mimarlar Odası’na sırtımı dönmedim çünkü burayı bir yuvam olarak gördüm. Ben zaten gençlere bunları öğütlüyorum. Eskiden odacılık çok farklı idi. Odaların siyasi propagandaların aracı olmadığını onlar da görüyorlar. Biz de dört yıl boyunca böyle bir şey yapmadık. Bundan sonra da bu şekilde devam etmek istiyoruz.
Röportajın tamamını Egeyön TV Youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Röportaj: Serkan ÖZKURT
Kamera: Hatice BARDAKÇIOĞLU
