Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halil Kumsar, Kastamonu’da ve çevre illerinde yaşanan sel felaketinin benzerlerinin yaşanmaması için alınması gereken önlemleri sıraladı. Haber merkezimize özel açıklamalarda bulunan Kumsar, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki yapılaşmanın benzerinin Denizli’nin bazı bölgelerinde de yaşandığına dikkat çekti. Denizli özelindeki riskli alanlara dikkat çeken Kumsar, Karcı Dağı, Göveçlik ve Altındere taraflarından Hisarköyü taraflarından besleyen dereler var. Bu derelerin yatakları şehir içerisinden geçiyor. Bu dere yataklarının olduğu şehir içinde de yoğun yapılaşmalar var” dedi.
Prof. Kumsar, “Dere yataklarının geçtiği yerlerin bazılarında DSİ’nin yaptığı taşkın önleme setleri var ama bazılarında ise yok. Buralar zaman zaman iklim değişikliğin yaşanmasıyla büyük yağışlarla suları topluyorlar. Tabi bu toplanan sular Denizli’deki yerleşim yerlerini tehdit ediyor. Denizli’de maalesef bu dere yataklarının içerisinde yerleşim var. Buralarda menfezler yapılarak önlenmeye çalışılmış fakat taşkın anında bunlar yeterli olmuyor. Hatta kuşaklama kanalları da yapıldı onlar önlüyor ancak saniyede 300 kilogram yağış düşerse bu seli durdurmak mümkün olmayabilir. Dere yatağı selleşmeye karşı imar çalışmalarında boş bırakılmasını isteriz. Eğer o boş bırakılırsa dere yatağı kendi güzergahında akar. Oradaki insanların mal varlıklarına, canlarına zarar gelmez. Oralar Bozkurt, Sinop’ta olduğu gibi yerleşime açıldığı zaman o dere yatağı tamamen dolu aktığında; çok ağır hasarlar, can kayıpları olur.
Denizli’nin özellikle güney kanadında, Büyükdereden, Bağbaşı’nın arkasında gelen bir dere var, Domuz Deresi var, Şirinköy tarafından dere var, Yeşilyayla’nın yukarısında Altındere’den gelen büyük bir dere var. Bu dereler büyük taşkın suları taşıyor. Önceden Bozkurt, Ayancık’ta büyük taşkınlar olmuş. Büyük heyelanlar olmuş buralarda. İnsanlar heyelanlardan dolayı da hayatını kaybetti. Büyük bir felaketin yaşanmaması için oradaki suyun akışını müsaade etmek gerekiyor. Oradaki yapılaşmayı azaltsalar, ilerdeki bunun çözülmesi daha kolay. Yapılaşma daha da devam ederse; kendi kendimize faturayı ağırlaştırırız. Önce durum tespiti yapacağız.
Şehrin yöneticileriyle, Belediye Başkanlarıyla, Bilim insanlarıyla, kamu kuruluşlarıyla durum tespiti yapacağız. Bununla ilgili AFAD bir çalıştay yaptı. Çalıştay içerisinde elde edilen sonuçları hemen hızlı bir şekilde masaya yatırılması gerekiyor. Bilimsel raporlara göre bunun çok iyi denetimi olması lazım. İmar affı gibi olayların artık olmaması lazım. Vatandaş kafasını sokacak diye onların hayatlarını riske atmak gibi lüksümüz yok. Koyacağımız kanun ve kurallar bunu engeller ve bunun da denetimini çok iyi yapmamız lazım.