Doğru Yol Partisi’nin eski genel sekreteri ve Yeni Yol Partisi’nin Genel Başkanı Hasan Güral, Egeyön Haber ve Deda Haber ofisini ziyaret etti. Egeyön Haber Koordinatörü Ahmet Deda ile röportaj gerçekleştiren Güral, partisinin kuruluş amacını ve projelerini anlattı. Güral, Denizli’de önemli örgütlenme sağladıklarını belirterek; Ege’li bir insan olarak Denizli bizim ilk kuruluş aşamasındaki önemli kentlerimizden birisiydi. Denizli’de 16 kurucu üyemiz var. 16 kurucu üyemiz de Uşak’ta var. Ana nüvemiz burada oluştu. 50-55 ilimizde kurucu üyelerimizle başladık. 700 kişiden 77 kurucu üyemizle partimizi 1 yıl önce oluşturduk” dedi.
Yeni Yol Partisi’nin Genel Başkanı Hasan Güral ile gerçekleştirdiğimiz röporaj şu şekilde,
*Denizli ve Uşak’tan hareketi başlattığınızı söylediniz. İYİ Parti’de hareketini buradan başlatmıştı. İYİ Parti’yi mi örnek aldınız? Denizli ve Uşak’taki çalışmaların özelliği nedir?
Biz bir partiyi örnek almadık. Çıkış noktamız ‘Halkın sesi ve soluğu nerede?’ sorusu oldu. Biz Denizli ve Uşak’ta halkın siyasete olan ilgisinin yüksek olduğunu gördük. Burada bir heyecan var.
*Yeni Yol Partisi’nin kuruluşu tamamlandı mı?
Önümüzdeki hafta Aydın’da büyük kurultayımızı yapacağız. Görev dağılımını yaptıktan sonra yolumuza devam edeceğiz.
*Yeni Yol Partisi’ni neden kurdunuz?
Sayın Süleyman Demirel’in yanında belli bir terbiye ve siyaset bilgisi aldım. Daha sonra Doğru Yol Parti’ne geçtim. Orada başkan yardımcılığı ile başladım. 2 yıl genel sekreterlik yaptım. Ama Doğru Yol Partisi’nde önümüz tıkandıkça ufkumuzu göremedik. Yaptığımız istişareler neticesinde yeni bir heyecanın, yeni bir atılımın olması gerektiğini ve lider değişimi olması gerektiğini düşündük. Yeni Yol Partisi olarak yeni bir heyecan ve yeni bir umut olsun istedik.
*Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz hakkında ne dersiniz?
Bizim ekonomik, eğitim, sağlık programlarımız hazır. Ülkemize bakarsak bu ekonomik krizde devletin bir suçu var. Devlet halkıyla küs oldu. Biz gelirsek önce devleti halkla barıştıracağız. Bugün ülkenin yarısı borçlu, sabıkalı durumda. Bakın öğrenemeyen öğrenci yoktur. Öğretmeyen, öğrencisini anlayamayan öğretmen vardır. Yani suçlu halk yoktur. Devlet suçu işler vatandaşa faturası kesilir. Bunun için kesinlikle bir kere sicil affı getireceğiz. Ekonomi usta çırak ilişkisiyle gider. Ben borçluysam evladıma ne bırakacağım? Faizlerin tamamını sileceğiz. Ekonomik kurtuluş için bir banka projemiz var. Ben Sayın Binali Yıldırım’a da dilekçe verdim. SGK Bank’ı kurun dedim. Neden SGK Bank diyoruz? SGK her sene zarar eder. Emekli yaşını tutar 65’e çıkardılar. Oysa Türkiye’de emekli yaşı 50, kadınlarda 45’tir. Bunun üzerindeki yaş artırımları halka karşı cinayet işlemektir. Bakın hekimlere sorabilirsiniz. Türk ırkının ortalama ömrü 65’tir. Emeklilik yaşını 65 yapmak mezarda emekliliğini al demektir.
*Peki SGK Bank ne işe yarayacak?
SGK’ya verilen bütün primler SGK Bank’a devredilecek. 81 il ve yurt dışı temsilciliklerinde bu banka parayı satacak,kredi kartı satacak, bankacılık işlemleri yapacak. Aynı OYAK’taki gibi bankayı ticarete yönlendireceğiz. Bütün bu gelirleri yıl sonunda hazır para geldiği için geriye vereceğiz. SGK Bank’a yatırılan parayı yüzde 5+enflasyon şeklinde geri vereceğiz. Böylelikle zarar edilmeyecek. Böylece vatandaşın hem maaşı hem kıdem tazminatı yerinde ve zamanında ödenecek.
*Dolar serbest bırakıldı, faiz düşürülüyor doğru mu? Siz olsanız ne yapardınız?
Doların kontrol edilmesi lazım. Ben bir yatırımcı olsam paramı dolara mı yatırırım başka bir şeye mi? Akıllı bir insan bu yüzden parasını dolarda tutuyor. Çünkü beklentiler yılbaşında 18 TL. Aldığımız tüm hammaddeler dolarla alınıyor. Siz istediğiniz kadar faizi düşürün olmaz. Burada tek çözüm var. Üretim, üretim, üretim. Bizim partimizin ekonomi modelinde tarım ve tarıma dayalı sanayi modeli var. Eğitim sistemimizde tamamen meslek lisesi tabanlı modelimiz var. Öğrenciler meslek liselerinden yükselerek üniversiteye gidecekler. Böylelikle biz de üniversite sınavlarını kaldıracağız. Üniversite konusunda da bir modelim var. 3 milyon öğrenci üniversitede okuyor. 1.5 milyon öğrenci sınavlara giriyor. 500 bin öğrenci her sene üniversitelere alınıyor. 500 bin öğrenci mezun oluyor. 3 milyon sürekli sabitleniyor. Çünkü kapasite bu kadar. Ben de diyorum ki; Üniversite 2 dönem olsun. Böylelikle 6 milyon öğrenci okutma potansiyeliniz olacak. Bu sistemde 1.5 milyon öğrenci açığınız olur.