Yeşil Sol Parti Denizli 2. sıra milletvekili adayı Şenol Akyol Egeyön TV’ye konuk oldu. Akyol, “Ak Parti’den kopuşlarını olduğunu gözümüzde görüyoruz. Eskiden kapısını çaldığımız kişiler bize kapılarını açmazlardı. Bugün kitle olarak bizi çağırıyorlar. Bir aday çıkarma olasılığımız yüzde 90’ın üzerinde. Yeşil Sol Parti Denizli’de en fazla oyu AK Parti’den alıyor.” dedi.
Seçime sayılı günler kala Yeşil Sol Parti Denizli 2. sıra milletvekili adayı Şenol Akyol, Egeyön TV’de Oral Can Tatar’ın sorularını yanıtladı. Akyol, sahadaki izlenimlerini, seçim ortamının gerginleşmesini, kendilerine yönelik ‘terörist’ suçlamalarını, cumhurbaşkanı adayları ve Denizli’deki milletvekili hedefleri gibi konuları değerlendirdi.
Yeşil Sol Parti Denizli 2. sıra milletvekili adayı Şenol Akyol’un röportajı;
Seçime çok kısa bir süre kaldı. Vatandaşlarla sahada görüşüyorsunuz, ne görüyorsunuz?
Vatandaşlar artık bu sistemin değişmesini istiyor. Dip dalga dediğimiz bir güç tek adam rejimini dilerim ki birinci turda ezip geçecek. Türkiye’de başka bir iktidarın, başka bir dünyanın, başka bir yaşamın olacağını 14 Mayıs akşamı gösterecek.
Son dönemde ortam gerildi. İmamoğlu’na yapılan saldırı, söylemlerin sertleşmesi hakkında ne söylersiniz?
Söylemler sertleşti ama asla bizim tarafımızdan ötekileştirici herhangi bir dil duyulmamıştır. Bütün o provokasyonların, saldırıların birçoğu millet ittifakına geldiği gibi en büyük saldırıyı da biz Yeşil Sol Parti olarak görüyoruz. Biz sağduyulu, metanetle seçim çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bize küfür edene gülümsüyoruz. Bu durum tabii ki tehlikeli. Umarım hiçbir vatandaşımızın burnu kanamaz, hiç kimseye zarar gelmez. Yeşil Sol Parti kendi tüzüğünde sıfır şiddet demiştir. 15 Mayıs’ta herkesin kendi farklılıklarıyla halaya durduğu bir ortam için biz bu siyaset yapıyoruz. Dilerim kalan günlerde iktidar ve muhalefet partileri sağ duygularını korurlar.
İktidar Kılıçdaroğlu’na HDP’nin desteğini aldığı için eleştir getiriyor. Sizlere tırnak içinde terörist deniliyor. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu tür söylemlerin toplumda bir alıcısı kalmadı. Bizim ne yapmak istediğimizi milletimiz biliyor. Yeşil Sol Parti, HDP’nin kuruluşundan önce kurulan bir partidir. Biz 2011 yılının kasım ayında kurulduk. HDP ondan sonra kurulan bir partidir ve biz HDP’nin bir bileşeniyiz. HDP o dönemde birçok sol sosyalist kesimlerin bir araya gelerek seçimler için kurduğu bir partidir. HDP üzerinde bir kapatma davası vardı. böyle adaletsiz bir ortamda seçime giderken biz de b planı hatta c planı yaptık. Yeşil Sol Parti Türkiye’de seçime girebilecek örgütlenme sağlayarak bu riski bertaraf ettik. Yani HDP bizimle beraber seçime giriyor. Terör konusuna gelirsek, bugünkü iktidarla yan yana gelseydik eminim biz milli olacaktık. Karşılarında durduğumuz için terörist diyorlar. Sadece bize değil kendilerinden olmayan tüm yapılara terörist hain diye yaftalıyorlar. Toplumda bunun alıcısı yok. Biz demokratik bir ülke için yola çıktık. Emeklilerin, işçilerin, kadınların geleceğe daha umutla bakabilmesi için yola çıktık.
Yeşil Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi aynı ittifak da olmasına rağmen Denizli’den farklı listelerle seçime giriyor. Oyların çok değişkenlik gösterdiği Denizli’de bu hamle doğru mu?
Bu hamle bu doğru değildi. Biz Emek ve Özgürlük İttifakı’nı inşa ettik. Birçok ilde ortak listeyle giriyoruz. Bizim temennimiz tüm illerde tek blok halinde seçimlere girmekti. Kazanımlarımızı artırmayı düşünüyorduk. Türkiye İşçi Partisi’nin kendi organlarının karardır, bu dönemde kendilerini teraziye koyup ağırlıklarına bakmak istediler. Ama bu seçim o seçim değildi. Boy ölçüşme seçimi bu seçim değildi. Bu seçim aslında bir referandumdur. Tek adam rejimi gitsin mi, devam etsin mi seçimidir. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak tek adam rejimini göndereceğiz. İttifakımızın destekleyeceği aday Kılıçdaroğlu’dur. Parlamentoya da güçlü bir demokrasi blokunu taşımak istiyoruz. Türkiye İşçi Partisi’ndeki bu arkadaşlarımızın kararı 5-10 arasında eksik milletvekili çıkarmamızın neden olacaktır. Mücadele bugün de sınırlı değildir, bu arkadaşlarımız bizim yoldaşımızdır. 15 Mayıs‘tan sonra bütün Türkiye’nin demokratikleşmesi için ortak hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Cumhurbaşkanı adaylarını tek tek değerlendirir misiniz?
Sayın cumhurbaşkanımız yasal olarak bile üçüncü dönem aday olamayacağı halde aday olan bir kişidir. Fazla yorum yapmaya gerek yok. Sayın Kılıçdaroğlu bu noktaya kolay gelmedi. Kendi partisi içindeki muhalif dinamiklere rağmen inat etti ve Deniz Baykal‘dan almış olduğu enkaz bir partiyi bu noktaya getirdi. İnsanlar çok seçim kaybettiğini söylüyor. Sonuçta Kılıçdaroğlu partiye ve topluma düşüncelerini kabul ettirdi. Cumhurbaşkanlığını hak eden bir kişi olarak görüyorum. Muharrem İnce’nin ise bireysel hırstan kaynaklı aday olduğunu düşünüyorum. Sürekli muhalefete çatan bir dili var. Sonra da bu iktidarı değiştireceğiz diyor. Bence herhangi bir varlık gösteremeyecek. Halka güvenerek konuşuyorum. Sinan Oğan ise sakin bir insan, kendi ideolojisini doğrusunda bir propaganda yapıyor. Sadece benden olan bana gelsin diyor. Böyle bir siyaset yok.
Geçen seçimde HDP buradan 26 bin oy almış. Şu anda Denizli’den vekil çıkarabilmek için 70 bin civarında oyun gerekiyor. Bu oy potansiyeli ulaşabilecek misiniz?
Bir örnek vermek isterim. Hatay seçiminde 104 bin oy alarak Barış Atay milletvekili oldu. Bir önceki seçimde oradaki oy 34 binmiş. 34 binden 104 bine yükseltmiş. Biz de 26 bin oyu 75 bin oya çıkartabiliriz. Böylelikle çok rahat bir vekil çıkarmış oluruz. Bu oldukça muhtemel çünkü o dönemin koşulları ile bu dönem bir değil. Rüzgâr bizden yana esiyor. İnsanlar artık hem ekonomik hem sosyal alanda çok mağdur. Ak Parti’den kopuşlarını olduğunu gözümüzde görüyoruz. Eskiden kapısını çaldığımız kişiler bize kapılarını açmazlardı. Bugün kitle olarak bizi çağırıyorlar. Bir aday çıkarma olasılığımız yüzde 90’ın üzerinde. Yeşil Sol Parti Denizli’de en fazla oyu AK Parti’den alıyor.