Okulların açılmasıyla birlikte okula yeni başlayan çocuklarda anne ve babalarından ayrılmak zorlu bir süreç olabiliyor. Bu durum çocuklarda çeşitli fiziksel rahatsızlıklar şeklinde kendini gösterebiliyor. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında artan bu korku, çocuklarda birçok hastalığa davetiye çıkartıyor.
Çocuk Psikiyatrisi Uzman Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı, okul korkusu belirtilerini sıraladı ve okul korkularının hafife alınmaması gerektiğini belirtti.
Uzun tatil dönemi sonrası, çocuklarda uyku problemlerinin baş göstermesiyle ortaya çıktığını belirten Çakmakçı, “Okul çağındaki çocuklarda aniden ortaya çıkan ve okula gitmeye karşı duyulan isteksizliğin birçok belirtisi vardır. İlk kez okula başlayan ve uzun bir tatil sonrası okul dönemine adapte olamayan çocuklarda görülen bu korku, çocukların rahatça uykuya dalmasına engel olur. Uykusunu alamayan çocuk, okula gidecek olmanın verdiği kaygı ile her sabah bedensel bir yakınmayla uyanır. Uykusuzluk, kaygı ve artan yakınmalar zamanla iştahsızlığa, mide bulantısına ve kusmaya dönüşür. Korku arttıkça bu belirtiler de her geçen gün artar” dedi.
Çakmakçı, okula gitmek istemeyen çocuğun bahaneler üretebileceğini ifade etti. Çakmakçı, “Çocuğa neden okula gitmediği sorulduğunda, öğretmeninden korktuğunu, arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini ve okulda ona kötü davranıldığı söyleyebilir. Bazı çocuklar ise tanımlayamadıkları bir korkudan söz ederler. Bunlar okula gitmemek için çocukların ürettiği en sık bahanelerdir. Okula gönderilme endişesinin verdiği duygu yoğunluğu ile çocuklar evde huzursuzluk yaratabilir. Özellikle okul sabahı, küçük şeylerden mutsuz olup, ısrarlı bir ağlama davranışı sergileyebilirler” dedi.
Çakmakçı, çocuğun okula karşı isteksiz tavır sergilemesinin nedeninin ise, aileden ayrılmama ve başarısız olma korkusu olabileceğini vurguladı. Çakmakçı, “Okul korkusu olan çocukların ailelerinde genellikle aile bireyleri birbirine aşırı bağlıdır. Çocuğun anne ve babasının yokluğunda kendisine bir şey olacağından korkması, kendisinin yokluğunda annesinin ya da babasının başına kötü bir şey geleceği gibi korkular sıklıkla görülür. Çocuk bağımlı olduğu aile bireyinden (bu genellikle annedir) ayrılmakta zorlanır, peşinde dolanır, sürekli kaygı içindedir. Herhangi bir şeyle oyalanamaz. Belirtileri genellikle okula gitme vaktinde çoğalır; okuldan ayrılma vaktinde ise azalır.
Alay edilme ve okulda başarısız olma korkusu da çocukların yaşadığı korkuya bağlı ortaya çıkan belirtiler arasındadır. Ancak yaşanan tüm bu belirtiler, çocuk evde kaldığında hemen ya da kısa sürede kaybolur. Evde kalmak, çocuğu okula gitme düşüncesinden uzaklaştırır” şeklinde açıkladı.
Yapılan araştırmalara da değinen Çakmakçı, “Yapılan çalışmalar, özellikle ilkokul döneminde olan çocukların yüzde 5’inin okul korkusu yüzünden okula gitmediklerini göstermektedir. Bu nedenle okul korkusu mutlaka çocuk ruh sağlığı uzmanı ya da klinik psikolog tarafından değerlendirilmelidir. Hastalığın tedavisinde, çocuğun bireysel tedavisi yanında aile tedavisi de gerekebilir” dedi.