Avrupa’daki pazar daralmasının Türkiye’deki üretici üzerindeki etkisi ve çıkış yolu hakkında deneyimli tekstilci İbrahim Tan açıklamalarda bulundu. Avrupa’daki alımın daraldığını belirten Tan; “Maliyetlerin dışında indirim yapabileceğimiz veya avantaj sağlayabileceğimiz bir nokta kalmadı. Pakistan, Hindistan ile havlu bornozda rekabet edemez hale gelirsek, pazarımızı kaybedebiliriz. Karşı tarafta daha ucuz bir fiyat var. Üretimi artırarak firma pazar genişlemesi yapabilir.” dedi.
Rusya-Ukrayna savaşı, enerji fiyatlarına dev zamlar Avrupa ekonomisini direkt Türkiye ekonomisini dolaylı olarak olumsuz etkiledi. Ekonomi dünyasındaki bu gelişmeler üzerine Gazeteci Ahmet Deda’nın Egeyön TV’de konuk aldığı İbrahim Tan’dan dikkat çeken açıklamalar geldi.
İşte İbrahim Tan röportajı
Savaşın, Avrupa’daki ekonomik gelişmelerin etkileri Türkiye’de nasıl hissediliyor? Sanayicilere önerileriniz nelerdir?
Küçük veya büyük olması önemli değil, bir sanayi işletmesinin finansman yapısı çok önemlidir. İkincisi ise üretim çok önemlidir. Üçüncüsü ise para batırmadan satmak önelidir. Bu üç unsur birbirleriyle eşit yürütmelidir. Eğer şirket karlılığınız üzerinde kredi faizi öderseniz ayak duramazsınız. Ürettiğinizi satamazsanız, depolama yapmak zorundasınız ayakta duramazsınız. Bu unsurlara dikkat etmemiz gerekiyor. 90’lı yıllarda Özal döneminde teşvikler kullanıldı, ucuz krediler verildi ve yatırımlar yapıldı. O dönemde bunu da şunu da yapacağım diye firmaların yok olduğunu gördük. Tek sebebi faiz yükünün altında ezildiler. Kullanılan kredinin ana sermayenin yüzde 25’ni geçmesini istemem. Yapılabiliyorsa kredisiz yürünmeli.
Avrupa’daki pazarındaki daralmadan dolayı Denizli’de bir takım havlu tezgahlarının kapandığını duydum. 30 tezgahının 5’ini kapatan firmalar olduğunu duydum. Örneğin biz bu durumdan etkilenmemek için Avrupa’da 8 ülkede ofislerimizi açtık. Gömleklik kumaşları üreterek kendimiz satıyoruz. Çok güçlü dünya markalarına ürün veriyoruz. Avantajımız yüksek kalitede mal üretmemiz. Malımız gittiğinde geri gelmiyor. Avrupa bizi TAN markası olarak biliyor. Direkt bizle temasa geçip mal alan çok sayıda müşterimiz var. Türkiye’den birçok firmada dediği hususlara dikkat ediyor.
Şuanda maliyetlerin artması ve Avrupa’da doğalgaz ve elektrik zamları nedeniyle Avrupalılar kendilerini geri çektiler. Doğalgaz ve elektrik zamlarının ardından biz de ürünlerimize yüzde 30 zam yapmak zorunda kaldık. Belki 1-2 ay sonra bu ürünleri daha yüksek fiyatla satışını görebiliriz.
Yüzde 30’luk zam pazarda müşteri kaybına neden oldu mu?
Kendi açımızdan konuşursam biz spesifik mal yapıyoruz. Bu nedenle müşteri kaybı yaşamadık ve yaşamıyoruz. Havlu bornoz ile çalışan arkadaşlarımızın sıkıntı yaşadıklarını biliyorum. Avrupa’daki endişe ve korku bizden daha yüksek seviyede. Biz Anadolu çocuğuyuz bir şekilde karnımızı doyurmayı beceririz. Avrupa’nın tabağında et olmazsa, elektriği yanmazsa, banyosunda sıcak suyu olmazsa hayatları felç oluyor. Bu sıkıntıları dikkate alarak Avrupalı satın almayı yavaşlattı. Rafların boşalmamasına neden oldu. Onlar için ileride daha büyük zamların olması durumunda ceplerinde para olması onlar için daha önemli. İhtiyaç olmayan hiçbir şeyi satın almıyorlar. Satın almamanın piyasaya yükü daralma yaşatıyor.
Avrupa’daki ekonomik daralma için Türkiye’ye öneriniz nedir?
Maliyetlerimiz belli. Maliyetlerin dışında indirim yapabileceğimiz veya avantaj sağlayabileceğimiz bir nokta kalmadı. Pakistan, Hindistan ile havlu bornozda rekabet edemez hale gelirsek, pazarımızı kaybedebiliriz. Karşı tarafta daha ucuz bir fiyat var. Üretimi artırarak firma pazar genişlemesi yapabilir.