Denizli’nin önemli sanayicilerinden Derya Baltalı, ekonomi ve üretime yönelik kritik açıklamalarda bulundu. İlçelere yaptığı yatırımlarla büyük takdir toplayan Baltalı, elektrik ve doğalgaz zamları, Avrupa’daki alım gücünün düşmesinin Denizli ve Türkiye’deki fabrikalara etkisini anlattı. Baltalı, Tavas, Çal, Dazkırı ve Kuyucak ilçelerindeki fabrikalarında çalışanlara mesaj göndererek; “Kar etmesek bile gelir gideri başa baş getirecek şekilde götürebilmenin yollarını arıyoruz. Fabrikalarımızı kapatmadan, işçilerimizi işçiden çıkarmadan devam etmek istiyoruz. Dazkırı’daki, Tavas’taki ve Çal’daki çalışanlarımız rahat olsunlar. Konfeksiyonlarımızı büyütme şansımız görülmüyor ama küçültmemiz de görünmüyor.” dedi.
Denizli’nin önde gelen sanayicilerinden Derya Baltalı, Egeyön TV’de Ahmet Deda’nın sorularını yanıtladı. Baltalı, ilçelerdeki yatırım atağı, elektrik ve doğalgaz zamları, Avrupa’daki resesyon havası ve üretim ve ihracat üzerindeki etkisi üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İşte Derya Baltalı röportajı;
Denizli’nin ilçelerinde yatırımlar yaptınız. Sizi buna iten faktörler nelerdi?
Ben inşaat mühendisiyim. 1975 Ege Üniversitesi mezunuyum. Okuldan mezun olduktan sonra 1980’den 1991 yılına kadar İstanbul’da pamuk ipliği ticareti yaptım. Havlu üretimi Denizli’nin en önemli sektörüydü. 1991’de kayınpederim ile beraber HÜRSAN Havlu Sanayi kurulumunu yaptık. 1994’te havluculuğun yanına penye üretim tesisini düşündük. Deniz Tekstil firmasını kurarak penye üzerine konfeksiyona başladık. Denizli OSB geliştikçe fabrikalarda çalışacak ihtiyaç doğdu. Denizli’nin doğasında kadınlarımız erkeklerimize göre çok çalışkandır. Artık mevcut hayat şartları kadın erkek çalışma zorunluluğu vardır. Bundan dolayı Denizli sanayisinde kadın işçi çok fazladır. OSB’deki büyüme arttıkça Denizli içindeki çalışma iş gücü bize yetmez oldu. Biz çalışanlarımızın çoğunun ilçelerinden geldiğini gördük. Tavas’tan, Çal’dan, Dazkırı gibi bölgelerden gelen insanlar vardı. Oradan gelen insanlar iş yerine gelmekte her geçen gün zorlanmaya başladılar. Annelerimiz sabah erken saatte yatağından kalkarak, eşini ve çocuğunu bırakarak, karda kışta akşama kadar çalışarak evine dönüyordu. Belki yemeğini hazırlıyor, belki misafiri geliyor belki çocuğuna ders çalıştırıyordu. Vücudu hiç dinlenmeden sabah tekrar işe geliyordu. Buna karşın bizde ilk olarak Dazkırı’da bir teşebbüs yaptık. Bugün Dazkırı fabrikamızda 495 kişi çalışıyor. Örgü ve konfeksiyon fabrikamız var. Dazkırı’daki çalışmamız hem işçilerimiz hem bizim tarafımızdan verimli oldu. Diğer ilçeleri radarımıza aldık. İkinci yatırımı Çal’a yaptık. Daha sonra Tavas ve Kuyucak’a yaptık.
Elektrik ve doğalgaz zamları, dünya piyasalarındaki durgunluğun ardından ilçelerdeki vatandaşlar ‘Derya Baltalı’nın yatırımları duracak mı’ endişesi var. Ne diyorsunuz?
Pandeminin son döneminde tekstil, konfeksiyon sanayinin ihracat rakamlarının arttığını görmüştük. Her şey çok güzel giderken Rusya-Ukrayna savaşı dünyada dengeleri değiştirdi. Bu durum enerji savaşı haline geldi. Enerji savaşı filminin nasıl biteceğini bilmiyoruz. Çıkar savaşları her gün büyüyor ve bütün ülkeler etkileniyor. 4 aydan beri enerji savaşının artmasıyla Avrupa’nın resesyon kaynaklı alım gücünün düşmesi sadece tekstil, konfeksiyon sanayisini değil tüm sektörleri etkilemeye başladı. Tırlar Avrupa’ya eskisi gibi gitmemeye, insanlar resesyon korkusuyla tüketmemeye başladılar. Bugün maliyet artışlarını Avrupa’dan talep etme şansımız yok, onların verme şansı da yok. İlk önce ev tekstilini gözden çıkardılar. Daha sonra giyime sıra geliyor. Şuan çok ciddi sıkıntımız yok ama parametreler işlerin düşeceğini gösteriyor.
Bizi zorlu günler bekliyor nasıl tedbirler almalıyız?
Keşke son zamlar olmasaydı, bizim de Avrupa’ya satma şansımız ve rekabet gücümüz olsaydı. Türkiye’de özellikle enerjide bir müddet sübvansiyon devam etseydi, Avrupa’nın üretmediği dönemde bütün sektörlerde ihtiyaç olan malı verirdik. Türkiye’ye hem döviz girdisi olurdu hem ihracat artardı. Tedbir olarak birim maliyetlerimizi tekrar gözden geçiriyoruz. Kar etmesek bile gelir gideri başa baş getirecek şekilde götürebilmenin yollarını arıyoruz. Fabrikalarımızı kapatmadan, işçilerimizi işçiden çıkarmadan devam etmek istiyoruz. Dazkırı’daki, Tavas’taki ve Çal’daki çalışanlarımız rahat olsunlar. Konfeksiyonlarımızı büyütme şansımız görülmüyor ama küçültmemiz de görünmüyor.
